Times gazetesi, Suriye sınırında oluşturulması planlanan güvenli bölge konusunda Türkiye ve ABD arasında ciddi görüş ayrılıkları bulunduğunu yazıyor.
Abone olTimes gazetesi, Suriye sınırında oluşturulması planlanan güvenli bölge konusunda Türkiye ve ABD arasında ciddi görüş ayrılıkları bulunduğunu yazıyor.
Haberde özetle şöyle deniyor:
"Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri, Suriye'nin kuzeyinde bir 'güvenli bölge' oluşturulması planları konusunda çarpıcı şekilde farklı yorumlar getirdi. Bu durum, perde arkasında gerilimin devam ettiğine işaret ediyor."
"NATO müttefikleri, iki hafta önce Türkiye sınırındaki 61 millik (Yaklaşık 98 km) bir bölgeyi Irak Şam İslam Devleti militanlarından arındırmalarına yardımcı olmak için Suriyeli muhaliflere hava desteği sağlanması konusunda birlikte çalışacaklarını açıklamıştı."
"ABD'ye ilk kez İncirlik dâhil Türk üslerini kullanma izni verildi ve Pazar akşamı Amerikan F-16'ları geldi."
"Ancak hangi Suriyeli grupların önerilen bölgede, IŞİD'le savaşacağı ve bunların Türkiye ya da ABD'den ne tür bir destek alacağı henüz belirsiz."
"Türk yetkililer, güvenli bölgenin oluşturulabilmesi için ABD'nin bölgenin IŞİD güçlerinden arındırılmasında tam işbirliği yapacağı mesajını verdiler. Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu CNN'e 'IŞİD'den arındırılacak bölgenin denetimi ve güvenliğinden Suriyeli muhalif güçler sorumlu olacak, gerekli hava savunma ve desteği ABD ve Türkiye tarafından sağlanacak' dedi."
Toner: Anlaşma yok
"Ancak bu açıklama, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner'in açıklamasıyla çelişiyor. Toner, 'Bir tür bölge konusunda bir anlaşma yok' dedi. Toner, Türk yetkililerin açıklamasından haberi olmadığını, bu nedenle yorum yapamayacağını söyledi, 'İddialarını reddetmiyorum' dedi. Ancak sözcü ekledi: 'Açıklamalarımızda çok açık olduk ve herhangi bir bölge, güvenli alan söz konusu değil. Burada bunu konuşmuyoruz. Burada IŞİD'in bölgeden çıkartılabilmesi için sürdürülebilir çabadan bahsediyoruz' dedi."
"Amerikalı yetkililer, geçen hafta ABD tarafından eğitilen 60 kadar Suriyeli isyancının, Türkiye'den Suriye topraklarına girdikten hemen sonra El Kaide'yle bağlantılı Nusra Cephesi'nin saldırısına uğrayarak çekilmeye zorlanması üzerine zor durumda kalmıştı."
"Nusra Cephesi, bu bölgenin isyancılara fayda sağlamayacağını söyleyerek oluşturulması planlanan alandan çekileceğini açıkladı."
'Büyük koalisyon için son fırsat'
Financial Times'ta, Türkiye'deki koalisyon görüşmelerinin ele alındığı bir yazıda, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bir son dakika anlaşması sağlanması umuduyla, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'yla bir araya geleceği belirtiliyor.
Gazete, seçimlerden iki aydan daha uzun bir süre sonra "iki amansız rakibin kuracağı bir koalisyondan daha kötü olabilecek tek şeyin yeni bir seçim olacağı görüşünde birleşen tarafların bu görüşmeden sonuç alabileceklerini belirtiyor.
Yazıda özetle şöyle deniyor:
"Bazı siyasetçiler, güneydoğuda şiddetin yeniden tırmanmasının bir uzlaşmaya varılması ihtiyacını artırdığını söylüyor. AKP ve CHP'nin koalisyon için 23 Ağustos'a kadar vakti var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzlaşma sağlanamaması halinde erken seçim çağrısı yapmaktan başka seçeneği kalmayacağını söyledi. Muhaliflerine göre Erdoğan da bunu tercih ediyor. Erdoğan anayasadaki süreye gönderme yaparak '45 günü esnetme yetkim yok' dedi.
"AKP'nin önde gelen isimlerinden Yasin Aktay, 'Bir koalisyon erken seçimden daha olası' dedi. Aktay, iki parti arasındaki önemli görüş ayrılıklarının devam ettiğini, ancak iki tarafın da bir anlaşmaya varmayı tercih ettiğini söyledi."
"Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu Pazartesi günü dört saatten fazla görüştü ve iki partinin üyeleri de bir uzlaşmanın mümkün olabileceği mesajını verdiler. CHP adına görüşmeleri yürüten heyetin başkanı Haluk Koç, 'Ülkenin menfaatleri ön plana alındığında birçok uzlaşılan konunun öne çıktığı bir gerçek.' dedi. Bugünkü görüşmenin 'Büyük Koalisyon' için son şans olduğu söyleniyor. Kültür Bakanı ve AKP heyetinin başkanı Ömer Çelik 'nihai kararın burada alınacağını' söyledi."
"Koalisyon konusunda uzlaşmaya varılması umudu borsayı yükseltti. Ancak Abdülkadir Selvi'ye göre uzlaşma sağlanması gereken 10 alandan yedisinde derin görüş ayrılıkları var. Bunlar arasında dış politika; özellikle de cihatçıların gerçekleştirdiği, 32 kişinin ölümüyle sonuçlanan Suruç saldırısından sonra Mısır ve Suriye'ye yönelik politika, cumhurbaşkanının rolü, eğitim reformları, koalisyon hükümetinin süresi de var."
"Global Source Partners'dan Atilla Yeşilada, görüşmelerin uzayıp gideceğini ve iki partinin de 24 Ağustos'ta topu Erdoğan'a atacağını ve erken seçim sorumluluğunu Cumhurbaşkanı'na yükleyeceğini söylüyor 'Günün sonunda iki partiyi de tatmin edecek bir uzlaşma görmüyorum' diyor."
"Görüşmeler, PKK'nın Türk güvenlik güçlerine saldırılarını yoğunlaştırdığı bir dönemde yapılıyor. Karşıtları, Erdoğan'ın, partisine desteği artırmak için gerginlik yarattığını öne sürüyor.
"Akil Adamlar Komisyonu'nun eski üyelerinden Baskın Oran, 'Herhangi bir partiyle koalisyon yapmamak için savaş yapıyor' diyor. Eski CHP milletvekillerinden Rıza Türmen, çözüm sürecinin çökmesinin taraflara hükümet kurmaları için ahlaki ve siyasi sorumluluk yüklediğini söylüyor. Koalisyonu kabullenmenin iki taraf için de zor olacağını belirten Türmen, 'Ancak koşullar tarafları anlaşmaya zorluyor' diyor. Türmen'e göre en olası sonuç, sınırlı bir süre için, sınırlı bir programı olan sınırlı bir uzlaşma."
ÖNCEKİ HABERLER
