125 bin YTL'yi kaybedince dediği o söz var ya!
FOX'daki Ahmet Çakar'ın sunduğu "Şansa Bak!" programını izleyeniniz
vardır sanırım... Bilgi yarışması, sonunda da para ödülü var...
Sorular öyle "ağır" değil... Herkesin "ben
de katılsam bilirim" diye iştahlanacağı türden... Geçen
gün bu programa takıldım... İşin sonunda öyle güzel bir
Türkiye portresi çıktı ki ortaya, sizlerle
paşlaşayım dedim...
Üç yarışmacı vardı...
Biri öğretmen emeklisi, tatlı bir bayan...
Diğeri üniversite mezunu, üst düzey bir bankacı
hanım...
Diğeri de tam yurdum insanı...
Adı; Hüseyin Fidan, 42 yaşında...
İlkokul mezunu...
Hayatı darmadağın olmuş...
Bir Özbekle evlenmiş, 10 aylık bebeği olmuş...
Doğduğundan beri yüzünü görememiş...
Ne işe girmişse batırmış...
Oturduğun evin üç aydır kirasını ödeyememiş...
12 bin YTL borcu var...
Yarışmaya son şansı gibi bakıyor...
Sokaktan geçen eskiciden resimli ansiklopedi
almış...
Ona çalışıp, yarışmaya gelmiş.
Bir yanında emekli öğretmen, diğer yanında
üniversite mezunu üst düzey bir banka yöneticisi
hanım...
Onların eğitim düzeyine baktıkça boncuk boncuk terliyor...
-"Ama çok çalıştım, üç gün uyumadan ansiklopedileri
okudum" diye kendine teselli veriyor...
Neyse yarışma başladı...
İlk 2 soruyu bildi, üçüncü de takıldı...
Sıra bankacı hanıma geçti... Soru şu;
-"İngiltere ile Arjantin'i savaşın eşiğine getiren adalar
hangisiydi?" Bankacımız iki seçenekte kararsız kaldı,
Hüseyin yardım etti, doğru şıkkı söyledi: Falkland...
Bankacının ikinci sorusu;
-Hicri takvimin başlangıç yılı aşağıdakilerden
hangisi?
a)600
b)622
c)642 d)720
Bankacının cevabı mı?
c)642
Ağzım açık bakakaldım o
hanımefendiye...
-"Hey Allahım" dedim başka bir şey
diyemedim...
Sıra öğretmenimize geldi
İlk sorusu şuydu;
-İstiklal Marşı kaç dizedir?
-a)
40 b)10
c)41 d)50
Öğretmenin ilk cevabı;
b)10 oldu...
Ahmet Çakar;
-"Hocam kıtayı sormuyoruz, dize olarak soruyoruz"
diye uyardı... Öğretmenimiz; "Ah evet!" deyip başladı parmak hesabı
yapmaya...
-"9 kere 4 eşittir 36... Bir kıtası sanırım 5 dizeydi... O
zaman 41 olması lazım... Ama bilemezsem çok
üzüleceğim"
3 kez aynı hesabı yaptı... Çarptı, düşündü...
O düşünürken ben de kara kara düşündüm...
Neyse sonunda 41 sonucuna vardı...
İkinci sorusu geldi...
-Malabadi köprüsü hangi ilimizdedir?
a)
Van
b)Artvin c)Mardin
d)Diyarbakır
Öğretmenimizin cevabı;
c) Mardin
Bir yorumda bulunmadan geçeceğim...
Sıra yeniden ilkokul mezunu Hüseyin'e geldi...
-Aşağıdakilerde hangisi Sanayi ve Ticaret
bakanıdır?
a) Vecdi Gönül
b)Zafer Çağlayan
c)Ahmet Zafer
Demirci d) Hilmi Güler
Tereddütsüz doğru cevabı (b) verdi...
Diğer sorusu geldi.
-Türkiye'de cumhurbaşkanının görev süresi kaç
yıldır?
Şıklar arasında; 5 ve 7 yıl var...
Hüseyin 7 yılın üzerine balıklama atladı ve çakıldı...
Ben başımı iki yana sallayıp;
-"Daha yeni referandum yapıldı be adam" diye
homurdanıyorum...
Kendimce kızıyorum Hüseyin'e...
Meğer kızmamam lazımmış...
Bankacımıza sıra gelince anladım bunu...
Sorusu şuydu;
-Atatürk'ün naaşı Anıtkabir'e nakledilmeden önce
nerede bekletilmiştir?
a)İstanbul Arkeoloji
Müzesi b) İstanbul Dolmabahça Sarayı
c)Ankara Etnografya Müzesi d) İstanbul
Fatih Camii
Üniversite mezunu bankacımızın verdiği yanıt (a)
şıkkı oldu...
-"Yuh yani" dedim...
"Hicri takvimi bileme... Etnografya
müzesini bileme. Bu bilgileri daha
ilkokulda öğretiyorlar. Hadi orda öğrenmediysen
ortaokulda, orda da öğrenmediysen
lisede tekrar tekrar aynı konular öğretiliyor.
Birinde öğrenir insan..."
Neyse!
Yarışmaya devam edelim...
Sıra 20 yıl boyunca bu üniversite mezunu bankacı hanım gibi
yüzlerce çocuk eğiten emekli öğretmenimize geldi...
Bu soruyu bilemezse elenecek...
-Kuzey batıdan esen soğuk rüzgar aşağıdakilerden
hangisidir?
a)Poyraz
b)Yıldız c)Lodos
d)Karayel
Klasik bir ortaokul, lise sorusu değil mi?
Öğretmenimizin cevabını söyleyeyim:
a) "Poyraz"
Bu cevapla birlikte üniversite mezunu bankacımıza olan kızgınlığım
uçup gitti... Onun neden "eğitimli cahil"
kaldığını az-çok anladım çünkü...
Finale kalan yarışmacı ilkokul mezunu Hüseyin
Fidan oldu...
Ödül 125 bin YTL, soru şu;
-"Ay ışığı
senfonisini kim bestelemiştir?"
a)Bach b)Beethoven
c)Mozart d)Chopin
Hüseyin terliyor;
-"Hayatımda hiç klasik müzik dinlemedim"
Bu noktada Ahmet Çakar, bir arkadaşından dinlediği ay ışığı
senfonisinin hikayesini anlatıyor. "X" bestecinin bunu kör bir
kızın piyano çalışını görünce onun için yaptığını aktarıyor...
(Çakar'ın bu anlattığı bilgi yanlıştı, onu belirteyim)
Hüseyin, kızın hikayesini duyunca
-"Ben bunu ansiklopedide okudum... Kız kör değil,
kızamıktı... Hatta çilleri vardı. O kişi de Beethoven'dı"
yanıtını verdi...
Ahmet Çakar;
-"İyi o zaman söyle; Beethoven de... Ya da sana 20 bin YTL vereyim
125 bin YTL'den vazgeç, bu parayı al git..."
-"Diyemem, o biliyorum; Beethoven... Ama omuzumda öyle
bir yük var ki diyemem... "
Hüseyin o yükün altında ezildi, riske girip Beethoven
diyemedi.
125 bin YTL yerine 20 bin YTL'yi aldı, yarıştan çekildi.
Doğru şık ; Elbetteki Beethoven'dı...
Hüseyin'in tepkisi mi?
-"125 bin YTL'yi kaybetsem de okuduğum kitabın hakkını
verdim ya!"
Aldıkları onca eğitimin hakkını vermeyenleri düşününce...
Ben orda bittim...