İspanyol Podemos partisinin lideri Pablo Iglesias, Guardian için kaleme aldığı makalesinde, borç krizindeki Yunanistan'ın taleplerine kulak verilmemesi halinde Avrupa'nın çökebileceği uyarısında bulunuyor.
Abone olİspanyol Podemos partisinin lideri Pablo Iglesias, Guardian için kaleme aldığı makalesinde, borç krizindeki Yunanistan'ın taleplerine kulak verilmemesi halinde Avrupa'nın çökebileceği uyarısında bulunuyor.
Yunanistan'da radikal sol Syriza'dan ilham aldığı belirtilen partinin lideri yazısında "Felakete ne kadar yakın olduğumuzu pek az lider anlayabiliyor. Değişim rüzgârları fırtınaya dönüşebilir" diyor.
Yazıdan bir bölüm şöyle:
"Yunanistan'da sosyalist PASOK hareketine, Almanya'da şimdi Başbakan Merkel'e tâbi olan bir zamanların güçlü SPD'sine, Fransa'da Marine Le Pen tarafından tarihi bir şekilde aşağılanmaya doğru giden Sosyalist Parti'nin ideolojik çöküşüne ve İspanya'da çaresiz bir biçimde sağcıların zaferini Podemos'un zaferine tercih edecek sosyalistlerin haline bakmamız gerekiyor."
'Değişim rüzgarı fırtınaya dönüşebilir'
"Kemer sıkma önlemleri tarihsel olarak sosyal demokrasi tarafından işgal edilen siyasi alanı darmadağın etti. Bu yüzden bunu düzeltip Yunan hükümetine destek vermek bu partilerin çıkarına olacak. Gönülsüz desteğine rağmen, Yunanistan'da aslında neyin risk altında olduğunu tam olarak sadece İtalya Başbakanı Matteo Renzi var. Yoksa insanlar, Avrupalı liderlerin pozisyonlarını değiştirmemesi halinde kemer sıkma önlemlerinin 'normalliğinin' yeniden tesis edilebileceğine mi inanıyorlar? Bir demokratik hükümeti iki zorlu tercih arasında bırakmak akıllıca değil. Avrupa'da esen değişim rüzgârı jeopolitik değişimleri hızlandırabilecek ve öngörülemeyen sonuçlar doğurabilecek bir fırtınaya dönüşebilir."
"Avrupa projesinin yaşayabilirliği risk altında. Avrupa yanlıları ve özellikle sosyalist ailede olanlar, (Yunanistan Başbakanı Aleksis) Tsipras tarafından uzatılan eli tutmalı ve kemer sıkma lobisinin taleplerinin sınırlanmasına yardımcı olmalı. Bu sadece kendi siyasi hayatlarının değil Avrupa'nın geleceği için gerekli."
Daily Telegraph'ta yer alan bir haberde, İngiltere ve Galler'de okul çağındaki her 12 çocuktan birinin Müslüman olduğu belirtiliyor. İngiltere Müslümanlar Konseyi tarafından nüfus sayımı verileri temel alınarak yapılan ve parlamentoya da sunulan araştırmanın sonuçlarına göre, son 10 yıl içinde ülkede Müslüman olarak büyüyen çocukların sayısı iki katına çıktı. Bu süre içinde Müslümanların sayısı 1.1 milyon arttı.
Raporda, bu durumun Britanya'nın sosyal kompozisyonunda görülmedik bir değişimi temsil ettiği belirtiliyor ve Mayıs ayında yapılacak genel seçimlerde Müslümanların belirleyici rol oynayabileceğine dikkat çekiliyor. Yazıda seçimlerin başa baş geçmesinin beklendiği hatırlatılıyor.
'Müslüman nüfus hızla artıyor'
Gazeteye göre araştırmada, Müslümanların nüfusundaki artışın yıllar boyunca devam edeceği belirtilerek bunun sosyal davranışlardan dış politikada her şeyi dönüşüme neden olabileceği vurgulanıyor.
Haberde şöyle deniyor:
"Geçmişte göçmenlik büyüme getirmesine rağmen gelecekte en büyük etkiyi genç Müslüman profilinin yapabileceği belirtiliyor. Nüfusun büyük kısmı hızla yaşlanırken, İngiltere'deki Müslümanların yarısı 25, üçte biri de 15 yaşın altında."
Times gazetesinde için yapılan bir anket ise İngiltere ve Galler'de ateistlerin sayısının arttığına işaret ediyor. Ankete katılanların beşte birine yakını ateist olduğunu söylerken, Hristiyanların oranı yüzde 49'a düştü. Ankette görüş belirtenlerin yüzde 42'si hiçbir dine bağlı olmadığını söyledi. Bu gruba agnostik (bilinemezci) olduğunu söyleyen yüzde 7'lik ve hümanist olduğunu söyleyen yüzde 3'lük kesim de dâhil.
AB'de tecavüz mahkumu oranları
Aynı gazetede yer alan bir başka haberde ise Avrupa Birliği'nde, tecavüz suçundan hüküm giymiş mahkûm sayısında Britanya'nın ilk sırada yer aldığı belirtiliyor.
Avrupa Konseyi'nin rakamlarına göre İngiltere ve Galler'de hapiste yatan tecavüz mahkumların sayısı 5408. Almanya'da 3600, İspanya'da 2287, İtalya'da da 2034 tecavüz mahkumu var.
Gazete göre, kadına yönelik şiddete karşı kampanya yürüten "End Violence Against Women" derneğinden Sarah Green'e göre bu rakamlar 'İngiltere'de daha fazla tecavüzcü olduğu" anlamına gelmiyor". Green'e göre tecavüz vakalarının sadece 10-15'i polise bildirilmesine karşın faillerin yargılanıp hüküm giyme oranları yüksek. Almanya ve bazı Avrupa ülkelerinde bir olayın tecavüz olarak tanımlanabilmesi için cinsel birleşmeden önce güç kullanıldığının kanıtlanması gerekiyor. İngiltere'de ise rızanın olmadığı cinsel ilişki tecavüz olarak tanımlanıyor.
ÖNCEKİ HABERLER
