BIST 9.911
DOLAR 35,20
EURO 36,65
ALTIN 2.962,68
HABER /  SEÇİM

12 dev kadın Adalar'dan aday oldu

HDP'nin adalardaki tüm başkan ve meclis adayları kadın... 12 kadın aday, ile konuşan Şirin Payzın, izlenimlerini Radikal için yazdı.

Abone ol

HDP'nin Adalar'daki tüm başkan ve meclis adayları kadın. 12 kadın adaydan ikisiyle, Adalar Belediye Başkan Adayı Kayuş Çalıkman Gavrilof ve Meclis üyeliği için aday olan Ekaterini Nikolao ile konuşan Şirin Payzın, izlenimlerini Radikal için yazdı. Nikolao ve Gavrilof "Yıllardır yapılmayanı yapıp halkı yönetime katacağız, bundan daha çılgın proje mi olur" diyorlar.

İşte Şirin Payzın'ın yazısından çarpıcı bölümler:

30 Mart yerel seçimlerinde HDP bir ilki gerçekleştiriyor. Adalar belediye başkan ve meclis üye adaylarının tamamı kadın. ‘12 dev kadın’ harıl harıl çalışıyor. Aralarında Rum var, Ermeni var, Türk var. Ortak özellikleri kadın olmaları, siyasetteki kadın gücüne inanmaları ve yeşile, adalara sahip çıkmaları. Hedef sadece yerel seçimlerde adaları kazanmak değil. Hedef, kadın hareketini, kadının siyasetteki varlığını kanıtlamak. Başkan adayı Kayuş Çalıkman Gavrilof ve meclis üyesi adayı Ekaterini Nikolao ile buluştum. İkisinin de enerjisi , siyasi duruşu ve mücadelesi sadece İstanbul’a değil Türkiye’nin geleceğine çok şey katacak. Sloganları “Ada senin aday senin“ . İkisi de “Başka türlü bir siyaset biçimi mümkün” diye yola çıkıyor. Sonuçtan çok , siyasete getirecekleri yeni söylem önemli ikisi için de.. Bu toprakların acı çekmiş ailelerinin çocukları. Ama geçmişe değil geleceğe bakıyorlar.

Kim olduğunuzla başlayalım. Kimsiniz? Nerede doğdunuz, büyüdünüz?

Kayuş Çalıkman Gavrilof: Ben HDP’nin Adalar belediye başkan adayıyım. Kınalıada’dan aday gösterildim. Ama aslında Boğaz’da yaşadım hep. Son bir senedir yaz kış Kınalıada’da yaşıyorum.
Ekaterini Nikolao: HDP belediye meclisi üyesi adayıyım. Aslen Çengelköylü’yüm. 4 yaşımdan beri yazları Burgazada’ya gelirim. Aile evimiz var. 1960 yılında almışız. Son 14 senedir yaz kış adada oturuyorum. Koyu bir ada hayranı hatta milliyetçisiyim. Başka yerde oturmak da istemem.
Gavrilof: Anne tarafımın tamamı İstanbullu. Kaç nesil bilmiyorum ama eski İstanbulluyuz biz. Baba tarafım ise dedem Adapazarlı ama aslen Karslıymışlar. Ani şehrinden yani. Babaannem tarafı Kayserili. Babaannemin babası gazeteci olduğu için İnebolu’da yaşıyorlarmış. Tehcir sırasında sağ kalmayı başarmışlar. Babaannemin babası da ailesini toplayıp İstanbul’a yerleşiyor. Sonra babaannemin babası ve bütün aile 1923’de Ermenistan’a göç ediyorlar. Babaannem bir tek burada kalıyor. Onlar da bir süre Romanya’ya gidiyorlar. Babam orada doğuyor sonra tekrar İstanbul’a dönüyorlar.
Nikolao: Benim babam Rum, annem Ermeni. Annemin ailesi tehcir sırasında Musul’dan kaçıp geliyorlar. Büyükbabam anneannemin ailesini tehcirden kurtarıyor. Bursa Orhangazi’ye yerleşiyorlar. Varlık Vergisi dönemini yaşamışlar. Sonra İstanbul’a taşındılar. Karaköy’de bakkal dükkânı vardı. Baba tarafım Çengelköylü. Rumcayı hem yazar hem konuşurum ama Rumca konuşabileceğim fazla insan kalmadı, o nedenle hâlâ Yunanistan Konsolosluğu’nun açtığı kurslara gidiyorum dilim yaşasın diye. Ermeniceyi de konuşuyorum. Ama aile içinde ortak dilimiz hep Türkçe oldu. Halalarım 1964’te Yunanistan’a gitmek zorunda kaldılar. Kuzenlerim orada hâlâ. Yunanistan’da yaşıyorlar. Türkiye’ye 17 yaşındayken bir kez geldiler sonra bir daha hiç gelmediler ama Facebook’u açsanız baksanız doğum yerleri İstanbul görünür hâlâ. İstanbul doğumlu olduklarını orda görünce içim acır, beni çok hüzünlendirir.
Gavrilof: Ben kendimi İstanbullu olarak görüyorum mesela. Bana Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ermeni denmesini de çok garipsiyor ve tepki gösteriyorum. Herhangi bir Türk’e siz ‘Türkiye vatandaşı Türk’ diyor musunuz? O zaman benim Ermeni ya da başka kökenden olmamı vurgulamak niye? Tabii ki bu ülkenin herkes gibi vatandaşıyım ve Ermeni olmakla da gurur duyuyorum.
Nikolao: Burası bizim vatanımız. Siz yokken biz buradaydık. Birçok aileden daha eski geçmişi var benim ailemin İstanbul’da . Başka yerde yaşamayı, Yunanistan’a yerleşmeyi hiç düşünmedim. Onlar Helen. Biz Rum’uz. Vatanımız bizim burası.

HDP çatısı altında siyaset yapmaya karar verdiniz. HDP’nin bir Kürt partisi olduğunu düşünenler çok. Sizin partide olmanıza şaşırıyor mu seçmen?

Gavrilof: HDP sadece Kürtlerin partisi değil. Kürtler de bu partinin bir birleşeni. İçimizde sosyalistler var, feministler var, bizim gibi Müslüman olmayanlar var, çevreciler var... Bizi bu çatı altında birleştiren bütün bu renklerin bir araya gelebilmesi.
Nikolao: Adalar’dan gösterilen 12 aday arasında bir tane Kürt yok. 12 kadın var. HDP kucaklayan, hepimizin haklarını savunan bir parti. Hepimizin bir acısı ve hikâyesi var. Ben çevreciyim mesela. Çok koyu bir hayvanseverim. Meclis üyeliğine de bu yüzden aday oldum. Ben Adalar’ın beton yığınına dönüşmemesi için mücadele vermek istiyorum. Ben çocukluğumun adaları yaşasın diye uğraşıyorum. Ama siyasetteki kimliğimi sorarsanız. Rum’dan önce sosyalistim ben. Sosyalist ve çevreci.
Gavrilof: Ben de kendimi şöyle tanımlarım siyasette: Ermeni’yim, kadın hakları duyarlılığı olan bir sosyalistim, HDP çatısı altında siyaset yapıyoruz çünkü bizi bu kimliklerimizle davet eden tek parti onlar oldu. Ayrıca velev ki HDP Kürt partisi olsa benim için fark etmez gururla onlarla siyasete girerdim. Ben belediye başkan adayıyım. Kadınların siyasetteki yerine bu kadar önem veren bir parti yok. Sadece kadınlarla seçime giren bir partiden söz ediyoruz. CHP gibi milliyetçi değil, hakçı ve özgürlükçüler.

HDP ve BDP’de kadın hareketi çok güçlü ve bu seçimlerde özellikle kadınlarla siyasete hazırlanıyorlar. Güçlü bir kadın hareketine öncülük ediyorlar…

Nikolao: Kadınlar bir araya gelip çok şeyi başaracaklar. Siyasetin geleceği kadınlardır. Biz 12 kişi çok farklı geçmişlerimiz var ama konuşabiliyoruz. Birbirimizi anlayabiliyoruz. Duyarlıyız. Ortak amaç için birleşebiliyoruz.
Gavrilof: Bakın bugüne kadar sosyalizm dendiği zaman hep ekonomik bir düzen akıllara geldi. Eski söylemler. Eski bir yapı. Oysa biz, ben sosyalizmden ‘düşünce biçimini’ anlıyorum.. Düşünce bazında sosyalist olmaya ihtiyaç var. Türkiye’ nin buna ihtiyacı var. Eşitliğe, özgürlüğe, adalete, insan haklarına saygıya, kadınların gücüne ihtiyaç var. Türkiye’nin gerçek bir sosyalist harekete ihtiyacı var ve bu gerçekleşecektir. 

Seçmenin size ilgisi nasıl?

Gavrilof: Bizim amacımız tabii Adalar’ı almak. Recep Tayyip Erdoğan partisinin adalar adayı Coşkun Özden’e “Adaları istiyorum, al” dedi ya. Adaları ben de istiyorum, hadi bakalım .
Nikolao: Adalar zaman içinde milliyetçi oldu. CHP ve AKP arasında bir çekişme var. Ama genç Adalılar bize daha farklı bakıyorlar. Umudumuz genç seçmende. Yeni nesil çok daha farklı. Çok ilgi gösteriyorlar bize. Zaman içinde bizi anlayacaklar. Kemikleşmiş oy dağılımı değişecek. Adalar’ı almak istiyorlar çünkü Yassıada’yı imara açmak istiyorlar. Yassıada’nın imara açılması demek diğer adaların sit alanı olmaktan çıkması demek. Çünkü ölçekler değişecek. Ölçeklerin değişmesi demek Adalar’ın betonlaşması demek. Yeni imar alanı yaratmak için Adalar’ı istiyorlar. Ve biz buna müsaade etmek istemiyoruz. Adalar sit alanı ve yeşil alan kalsın istiyoruz.

Çılgın projeniz nedir Adalar için?

Gavrilof: Çok ama çok çılgın bir projemiz var. En çılgın proje bizde. Halkı yönetime katmayı istiyoruz. Adalılara fikirlerini sormak. İşlemeyen belediye meclisini işler hale getirmek, kararları birlikte almak, hesap vermek istiyoruz. Türkiye’de bundan çılgın proje mi olur?