118 yıllık şehit kalıntısı
Japonya açıklarında batan Ertuğrul firkateyninden çıkarılan bazı parçalar İstanbul'a getirildi.
Abone olJaponya'da 118 yıl önce batan Türk ''Ertuğrul Fırkateyni''nden çıkarılan bazı parçalar, 21 Şubatta Türkiye'ye getirilerek, Sualtı Arkeolojisi Enstitüsünün Bodrum'daki laboratuvarında konservasyon çalışmaları yapılacak.
FİRKATEYNDEN ÇIKARILARN BAZI PARÇALAR |
KAYIP TÜFEKLERDEN İKİSİ BULUNDU
30 Ocakta Ertuğrul Fırkateyni'nin batık alanına yapılan dalışlarda bir Winchester marka tüfek çıkarıldığını ifade eden Turanlı, ondan 3 gün önce çıkarılan benzeri ile hemen hemen aynı boyutta olan tüfeğin sadece orta kısmının bugüne gelebildiğine dikkat çekti. Toplam 200 adet tüfek barındıran Ertuğrul Fırkateyni'nin battıktan hemen sonra içindeki tüfeklerin 178'inin Japonlar tarafından çıkarılıp İstanbul'a geri gönderildiğini dile getiren Turanlı, kayıp olan 22 tüfekten 2 tanesinin ise artık Ertuğrul Araştırma Merkezi'nde konservasyon işlemlerine tabi tutulduğunu bildirdi.
ŞEHİT KALINTILARI BULUNDU
31 Ocakta ''Mağara'' denilen bölgede 2 büyük kaya arasına sıkışmış bir şehit kalıntısına rastlandığını hatırlatan Turanlı, ''Tüm ekip oldukça şaşırdı. Kısa bir sürede şaşkınlığı üzerinden atan araştırmacılar hemen gereken işlemleri başlattı. Derhal Kushimoto Belediyesi yetkililerine haber verildi. Bu haberi alan yetkililer, Kushimoto Emniyet Müdürlüğü'nü bilgilendirdi. Emniyet Müdürü ve konularında uzman 2 emniyet görevlisi Ertuğrul Araştırma Merkezi'ne gelerek gerekli inceleme ve sorgulamaları başlattı. Daha sonra, Emniyet Müdürlüğü görevlileri kalıntıyı alarak geri döndü'' dedi.
BU AY ÇIKARILAN KALINTILAR
Tufan Turanlı, 1 Şuba'tan itibaren çıkarılan eserler ve kalıntıların da oldukça zengin olduğuna ifade ederek, şunları belirtti: ''Birçok makine parçaları çıkmaya başladı. Saplamalar, vidalar, maşonlar, somunlar ve daha birçok küçüklü büyüklü donanım malzemesi. Kömüre de sık sık rastlandığı gibi, belli bir alan tamamen kül kaplı. Ayrıca bu küllü alanın yanında aşırı sıcak görmesinden dolayı erimiş malzemeler görülüyor. Cam parçalar, erimiş sarı malzemeler gibi. Ekibin tahmini, makine dairesi yakınında oldukları yönünde. Mağara yöresinde daha farklı buluntular çıkıyor.
Bol bol mermi, camlar, ilginç, cam parçaları kırmızı ve yeşil renklerde. Tüm buluntular arasında en çok heyecanlandıran bir ayakkabı ökçesi. Geminin ahşabı ve denizci kalıntısının yanında tek organik malzeme. 118 yıl bozulmadan kalmış. Zarif, muhtemelen subayların veya komutanın kullandığını tahmin edilen porselen 2 tabak çıktı. Birisi sağlam, diğeri kırılmış. Üzerindeki desenler Uzak Doğu olduğunu gösteriyor. Bulunanlar arasında bir teleskobun 2 merceği de yer alıyor. 9 Şubatta bir subay üniforması düğmesi çıkarıldı.
Düğme son derece iyi korunmuş, üzerinde tortu tabakası bile hemen hemen yok. 10 Şubatta bir anahtar bulundu. Anahtarın tam olarak nasıl bir kilidin anahtarı olduğu anlaşılamamasına rağmen muhtemelen bir kapı anahtarı olduğu tahmin ediliyor. İncelendiğinde anahtarın, kullanım esnasında zorlandığı dikkati çekiyor. Anahtar tutulacak yeriyle kilide giren dişleri arasına önemli bir derecede eksen kayması fark ediliyor. Bu da anahtarın kullanımında kilidi açabilmek için bir veya daha fazla olarak zorlandığını gösteriyor.''