BIST 9.916
DOLAR 35,16
EURO 36,58
ALTIN 2.962,67
HABER /  GÜNCEL

11 üniversite yolsuzluk batağında

Bilim üreterek toplumun ufkunu açması gereken üniversiteler yolsuzluk iddialarıyla çalkalanıyor. 8 üniversitedeki yolsuzluk olaylarına 3 üniversite daha karıştı.

Abone ol

Daha önce kamuoyunu, İstanbul, Yıldız Teknik, Celal Bayar, Ege, Çanakkale 18 Mart, Karadeniz Teknik, Erciyes ve İnönü üniversitelerindeki yolsuzluk ve usulsüzlükler meşgul etmişti. Son aylarda ise Marmara, Samsun Ondokuz Mayıs ve Fırat üniversitelerinde benzer gelişmeler yaşanıyor. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde döner sermaye geliri katkı paylarında yapılan yaklaşık 50 milyar liralık yolsuzluk sebebiyle enstitü yöneticileri görevden alındı. Maliye Bakanlığı, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi inşaatında yolsuzluk yapıldığını belirledi. Rektör Ferit Bernay hakkında görevi ihmalden suç duyurusunda bulunulması için rapor hazırlandı. Fırat Üniversitesi Araştırma Hastanesi Tıp Merkezi Üroloji Servisi’nde ise tansiyon hastası olmadıkları halde bine yakın hastaya ilaç yazılarak devletin zarara uğratıldığı ortaya çıktı. Üniversitelerde rapor edilen yolsuzluklar hakkında öncelikle rektörlerin gerekli işlemleri yapmadığı ya da yavaş davrandığı ifade ediliyor. Müfettişlerce tespit edilen yolsuzluklar için de Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) soruşturma izni vermesi gerekiyor. Burada da aynı durum gündeme geliyor. 28 Şubat sürecinde, bazı üniversitelerle ilgili dosyaların ideolojik sebeplerle sümenaltı edilmesinden şikayet ediliyordu. İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu’nu görevden alan YÖK’ün, yeni azillerin üniversite imajına zarar vermesinden çekindiği ifade ediliyor. Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün Türkiye temsilcisi Erciş Kurtuluş, Türkiye’de en büyük yolsuzluğu iyi eğitim almış kişilerin yaptığını söyledi. Kurtuluş, 2004 yılı rakamlarına göre Türkiye’nin 146 ülke arasında saydamlık açısından 77’nci olduğunu hatırlattı. YÖK ve üniversitelerdeki yolsuzlukları ortaya çıkaran TBMM Araştırma Komisyonu’nun Başkanı Doç. Dr. Mustafa Gül ise bu kurumlardaki yolsuzluğun temelinde ciddi bir denetim eksikliğinin bulunduğunu söyledi. Marmara Üniversitesi'nde ise ikinci kez yolsuzluk iddiaları konuşuluyor. Sosyal Bilimler Enstitü Müdürü Şadi Can Saruhan ve 5 yönetici, enstitü döner sermaye katkı paylarındaki yolsuzluk iddiaları sebebiyle açığa alınırken, öğretim üyelerine ödenmesi gereken ek ders ücretlerinin sürekli geciktirilmesi ve hak edilenden daha az paranın verilmesi soruşturma konusu oldu. Aynı üniversitede önceki Rektör Turay Yardımcı da üniversitedeki yolsuzluklar nedeniyle Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından istifa ettirilmişti. Üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü'ne bu yıl 5 bin civarında öğrenci başvuru yaptı. Her öğrenciden 75'er milyon lira döner sermayeye para alan yönetimin bu paraların bir bölümünü öğretim üyeleri ve asistanlara vermesi gerekiyordu. Enstitü yöneticilerinin ise rektörlüğün hazırladığı listede değişiklikler yaparak öğretim üyelerinin hak ettiği parayı sınırlı sayıda kişiye dağıttığı ortaya çıktı. Ayrıca enstitüye bağlı birimlerde ders veren 500 civarında öğretim üyesinin hak ettiği ek ders ücretlerinin 4 aydır ödenmemesi de yolsuzluğa bağlanıyor. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türk Eğitim Sendikası İstanbul Başkanı Yard. Doç. Dr. Hanefi Bostan, üniversitedeki yolsuzluğun çok ileri boyutlarda olduğunu, ancak konunun rektörlük tarafından saklandığını savundu. Rektör Tunç Erem ise iddialarla ilgili müfettiş görevlendirildiğini ifade etti. 19 Mayıs’ta kadrolaşma iddiası Üniversitede yargı kararlarına uymadığı ve üniversitede akraba kadrolaşması yaptığı yönündeki iddialarla gündeme gelen Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Ferit Bernay şimdi de yolsuzluk iddiaları ile gündemde. Maliye Bakanlığı denetçileri üniversitede yaptıkları inceleme sonunda Ziraat Fakültesi inşaatında yolsuzluk yapıldığını tespit etti. Bütçe Kontrolörü Ali Sezer’in geçen yıl hazırladığı raporda Rektör Ferit Bernay'ın görevi kötüye kullandığının belirtildiği, ancak YÖK'ün bugüne kadar herhangi bir işlem yapmadığı belirtiliyor. Üniversitede 2000 yılından itibaren Ziraat Fakültesi inşaatını yapan müteahhide 295 milyar lira hakediş parası verildiği, ancak müteahhit Hayrettin Küçük'ün sözleşme ve şartname hükümlerine aykırı olarak işe devam ettiği belirtiliyor. YÖK'e 2004 yılı başında gönderilen Maliye Bakanlığı raporunda Rektör Ferit Bernay, Yapı İşleri Teknik Daire Başkanı Barbaros Odabaş ve inşaat mühendisi Sedat Şen hakkında Türk Ceza Kanunu 230'uncu maddesi uyarınca soruşturma açılması istendi. Tüm hastalara tansiyon ilacı Fırat Üniversitesi Araştırma Hastanesi Tıp Merkezi Üroloji Servisi'nde tansiyon hastası olmadıkları halde bine yakın hastanın her birisine 14 kutu tansiyon ilacı yazılarak devletin 2 trilyon liraya yakın zarara uğratıldığı belirlendi. Olayı, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’nün Hytrin 5mg adlı tansiyon ilacının Elazığ'da tavan yaptığını tespit etmesi ortaya çıkardı. Yolsuzluk, müfettiş raporu ile de belgelendi. Rektör Hamdi Muz, ilaçların heyet raporu olmadan yazıldığı ve olaya müfettişlerin el attığını doğruladı. Söz konusu yolsuzluğun 2004 yılının Ocak ve Ağustos ayları içerisinde hastane başhekimi Doç. Dr. İrfan Orhan döneminde gerçekleştiği tespit edildi. Başhekim İrfan Orhan mevzuata göre hastane yönetiminin başhekime verdiği yetkiyi kullandığını açıklarken, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erkin Oğur “Türkiye'de hiçbir hastane, başhekime böyle bir yetki veremez. Yolsuzluğun boyutu 2 trilyonu geçebilir.” dedi. İncelemelerde, kutu birim fiyatı 24 milyon lira olan ‘Hytrin 5mg' tansiyon ilacının, 45 yaş üzerindeki bine yakın hastaya 13 ile 15 kutu arasında yazıldığı ve bu ilaçların Emekli Sandığı'na maliyetinin yaklaşık 2 trilyon lira olduğu tespit edildi. Toplumsal Saydamlık Hareketi Başkanı Erciş Kurtuluş, yolsuzluklar konusunda YÖK'ü duyarlı olmaya çağırdı. TBMM Araştırma Komisyonu'nun Başkanı Doç. Dr. Mustafa Gül de üniversitelerde ciddi yolsuzluklar tespit ettiklerini, bunları yargıya ve idari mercilere ilettiklerini açıkladı. Gül, “Maalesef Cumhurbaşkanı da, YÖK de iddialarla ilgili olarak görevini yapmadı. İlgili şahıslar yargılanamadı.” diye konuştu. Tuncer Çetinkaya - Murat Gezer-Zaman