İngiliz pazar gazeteleri, Afganistan'da altı İngiliz askerinin öldürülmesi üzerine tekrar alevlenen Afganistan işgali tartışmasını sürdüyor. Gazeteler, Afgan operasyonunun mümkün olan en kısa sürede sona erdilmesi çağrısında bulunuyor.
Abone olİngiliz pazar gazeteleri, Afganistan'da geçen hafta içinde düzenlenen bir saldırıda altı İngiliz askerinin ölmesi üzerine tekrar alevlenen Afganistan'daki askeri operasyonla ilgili tartışmalara geniş yer ayırıyor.
Sunday Times gazetesi İngiliz ordusunun kayıplarının 400'ü aştığını hatırlattığı başyazısında "Neden hâlâ Afganistan'da İngiliz askeri var?" sorusunun ölen bu askerlerin anısına saygısızlık olmadığını savunuyor.
İngiliz ordusunun geçmişte, Rus ordusunun da daha yakın bir zaman önce Afganistan'daki savaşların kazanılamaz olduğunu kabul ettiğini belirten gazete, işgalin ilk amaçlarından kısmen saptığını da ifade ediyor.
"İşgalin amacı saptı"
Yazıda Afganistan'ın işgalinin, Batı ülkelerinde Irak'ın işgaline oranlar daha büyük bir kamuoyu desteğine sahip olduğu da belirtiliyor.
Ancak, Afganistan'daki işgalin devamı için ortaya konan görev, uluslararası eylemler yapan silahlı militanlara karşı savaştan, bir ulus inşasına doğru evirildikçe işler daha da zorlaşmış, gazeteye göre.
Yazıda, İngiltere Başbakanı David Cameron'ın, Afganistan'daki savaşın ülkesinin güvenliği için kritik öneme sahip olduğu yolundaki fikirlerinin ikna ediciliğini kaybettiği, el Kaide'ye karşı asıl mücadelenin Afganistan'da 10 bin İngiliz askeri bulundurarak değil, örgütün Yemen, Somali, Pakistan ve Nijerya gibi ülkelerdeki destekçilerine yönelerek yapılması gerektiği de savunuluyor.
Afganistan'dan çekilme zamanı
Independent on Sunday gazetesi ise başyazısında Afganistan'daki İngiliz askeri kayıpları konusunda "Artık yeter" diyor.
Gazete "İngiliz güçlerinin Afganistan'daki muharip görevini 2010 yılında sona erdirmesi ülkeyi bugün daha kötü durumda bırakır mıydı?" diye soruyor ve kesin yanıtını bulmanın mümkün olmadığı bu soruya "Hayır, olmazdı" diye yanıtlamak için güçlü gerekçeler olduğunu savunuyor.
Resmi yanıta göre, Amerikan ve İngiliz askerlerinin Afganistan'dan çekileceği 2014 yılı sonun kadar, Afgan güvenlik güçlerinin bazı görevleri devralabilecek duruma gelebilir.
Ancak, gazete, daha önce yayınladığı gizli değerlendirme raporlarına göre, Afgan güçlerinin bu süre içinde Taliban'ı durdurmak için yeterli olabilmesi mümkün olmadığının altını çiziyor.
Editöryal çizgi olarak, Afganistan ve Libya gibi ülkelere müdahaleyi desteklediğini belirten gazete, Afganistan'ı işgalin nedenlerinin değiştirilmesi ve hedef olarak ulus inşasının koyulması ile birlikte, çekilme için mükemmel koşulların yaratılması imkânının kalmadığını, ne kadar erken çekilinirse, o kadar iyi olacağını belirtiyor.
Askeri yetkililer kendilerini eleştirmeli
Afganistan konusunda dört sayfalık özel bir rapor yayınlayan Sunday Telegraph gazetesi ise, değerlendirmelerinden birini, İngiliz general Andrew Mackay'in askeri yetkililerle ilgili eleştirilerine ayırıyor.
İngiliz generale göre, askeri yetkililer büyük başarısızlıklar konusunda sürekli siyasetçileri eleştirmek yerine, kendi oynadıkları roller üzerine de düşünmeliler.
İngiliz ordusundaki en büyük eksikliğin, karşısında savaştıkları düşmanı ve içinde bulundukları halkı tanımamak olduğunu belirten Mackay, askeri mücadelede başarının düşmanı öldürmeye indirgenmesinin yanlış olduğunu söylüyor ve "asıl önemli olan ikna edebilmektir." diyor.
Diyalog İran'la savaşı engelleyebilir
Observer gazetesinde bir yorum yazısı kaleme alan Peter Beaumont, İran'ı daha iyi anlamanın büyük bir felaketi önleyebileceğini savunuyor.
Beaumont'a göre, İran'ın nükleer programının, giderek daha fazla bir şekilde İsrail'in güvenliği perspektifinden görülmesi sorunlu bir yaklaşım ve İran'ı anlamayı zorlaştırıyor.
Muhammed Musaddık hükümetinin CIA ve MI6'in yönlendirdiği bir darbe ile devrilmesini, Şah'ın İsfahan'da çelik üretimi projesine engel olunmasını izleyen İranlıların, Batı'nın nükleer program konusundaki müdahalelerine şüpheyle baktığını belirten Observer yazarı, nükleer program konusundaki tartışmanın dürüst ve gerçekçi bir şekilde yürütülmemesi nedeniyle, İran'la savaşın giderek daha kaçınılmaz olduğunu da ifade ediyor.