Bu sabahki İngiliz gazetelerinden seçtiklerimiz: Filipinleri yerle bir eden tayfun felaketinin ardından; İranla nükleer görüşmelerde tıkanmanın nedenleri; Kuzey Kore yönetimi halkın dış dünyayla irtibatını kesemiyor...
Abone olİngiliz gazetelerinin ortak konusu Filipinler'i yerle bir eden tayfun...
Gazetelerin çoğu bu konuyu manşetten vermiş. İç sayfalarda da geniş yer ayrılmış.
Felaket bölgesinden yıkım manzaları ve her yaştan çaresiz insanların görüntüleri de habere eşlik ediyor.
Guardian sadece bir bölgede en az 10 bin kişinin ölmüş olabileceği bildiriliyor.
Daily Telegraph ise kurtarma çalışanlarının ölü sayısının artacağı kaygısını dile getirdiklerini kaydediyor.
Gazete, aç felaketzedelerin ellerinde silahlarla enkaz altındaki sokaklarda gezdiğini yazıyor.
Yetkililer, felaketzedelere yardım dağıtmakta güçlük çektiklerini, sık sık yağmalama olayları görüldüğünü belirtiyor.
Independent cesetlerin sularda yüzdüğünü, ağaçlardan sarktığını ve enkaz arasında yattığını kaydediyor.
Times da bir felaketzedenin "sanki dünyanın sonu gelmiş gibi" dediğini aktarıyor.
Gazeteler yüz binlerce kişinin tayfun nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını yazıyor.
İran'la nükleer pazarlık
İran'ın nükleer programı üzerinde yürütülen görüşmeler gaztelerin diğer bir ortak konusu.
Guardian görüşmelerin çıkmaza girebileceğini yazıyor.
Gazeteye göre Fransa'nın görüşmelere engel getirmesi ABD'yi şaşırttı.
Gazete, İsrail lideri Netanhayu'nın da Batılı ülkelere yeniden düşünme çağrısı yaptığını aktarıyor.
Independent konuyu bir karikatürle özetlemiş: ABD Dışişleri Bakanı bir uçurumun üzerinden uzanarak, diğer kıyıdaki bir ağaçta asılı elmayı koparmaya çalışıyor.
Elmanın üzerinde de "İran'la nükleer anlaşma" yazıyor.
Financial Times İran'ın yeni yaptırım tehdidiyle yüzyüze olduğunu belirtiyor.
Gazete, ABD Kongresi'nin petrol ticaretine yeni kısıtlamalar getirme niyetinde olduğuınu yazıyor.
Konuya ilişkin değerlendirmede de, İranlı uzman Necmi Bozorgmehr, gelişmelerin İran görüşme heyetinin başındaki Muhammed Cevad Zarif'in anlaşmaya varmayarak İran içinde elini güçlendirdiği görüşünü dile getiriyor.
Yazara göre, bu sayede İran'daki radikal kanat Zarif'i "ne pahasına olursa olsun anlaşmaya çalışmakla suçlayamayacak".
Daily Telegraph da İsrail'in bir anlaşmayı önlemek için diplomatik atağa geçtiğini bildiriyor.
Kuzey Koreliler dış dünyayı keşfediyor
Independent "gizli devletten dijital kaçış" başlıklı haberinde yeni teknolojinin Kuzey Kore halkına dış dünyayı tanıma fırsatı verdiğini yazıyor.
Gazete Kuzey Kore yönetiminin halkın dünyayı görme tarzı üzerinde total kontrole sahip olduğunu ancak bu kontrolün kaçakçılar tarafından delindiğini bildiriyor.
Kaçakçıların ülkeye soktukları şey ise filmler ve vidyolar.
Haberi hazırlayan James Jones soruyor: "totaliter rejimi çökerten pop kültürü mü olacak?
Haberde, Güney Kore'nin başkenti Seul'den Kuzey'e yayın yapan Açık Radyo'nun Kuzeylileri dış dünyadan haberdar ettiği belirtiliyor.
Bu radyonun bazı çalışanları Kuzeyden Güney'e kaçmış kişiler.
Ülkede otoriteye karşı koyma veya ciddiye almama tavrının giderek arttığı belirtilen haberde bir Kuzey Korelinin şu sözleri aktarılıyor: "radyoyu dinledikçe, bize öğretilenlerin doğru olmadığını daha iyi anladım; bizi kandırmışlar"...
Mandela'nın torunu cinsel taciz kurbanı
Times Güney Afrika'nın eski lideri Nelson Mandela'nın torununun cinsel tacize maruz kaldığını yazıyor.
Haberin kaynağı Zoleka Mandela'nın otobiyografisi.
Zoleka Mandela bu kitapta "sekiz yaşımdan on dört yaşıma kadar bana bakması gereken insanların cinsel tacizine uğradım" diyor.
Torun Mandela bu kişilerin kimler olduğunu ise açıklamıyor.
Zoleka'nın annesi Zindzi Mandela, babası Nelson Mandela yıllarca hapis yattığı için babasız büyümüş.
Zoleka'nın anneannesi Winnie Mandela da sık sık hapiste imiş.
Zoleka kitabında annesi Zindzi'nin gençliğinde sökülmüş bir Kaleşnikof'u 38 saniyede yeniden bir araya getirebildiğini yazıyor.
Zoleka yaşadığı cinsel tacizden uzun yıllar annesini sorumlu tuttuğunu ama artık onun da içinde bulunduğu koşullarda daha iyi annelik yapamadığını anladığını belirtiyor.
Zoleka ilk sevgilisine dokuz yaşındayken sahip olduğunu daha sonra da uyuşturucu bağımlısı olduğunu yazıyor.
Zoleka'nın aşırı kokain almış halde kendini öldürmeye kalkmasından bir hafta sonra kızı Zenani olmuş.
En büyük çocuğu olan Zenani bir Dünya Kupası konserinden dönerken geçirdiği trafik kazasında ölmüş.
Ve Zoleka bu haberi hastanedeki yatağında almış.