İngiltere basınında bugün Suriye'ye ilişkin gelişmeler ve Türkiye'de saldırıya uğrayan İngiliz aileye ilişkin haberler öne çıkıyor.
Abone olİngiltere gazetelerinde, Şam rejiminin Rusya’nın ‘kimyasal silahları uluslararası denetime açıp teslim etmesi’ yönündeki çağrısına olumlu yanıt vermesine ilişkin haber ve yorumlar öne çıkıyor.
Rus haber ajansı Interfax, Rusya’nın çağrısının ardından Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’nin bir parçası olmayı arzu ettiklerine ilişkin açıklamasını duyurmuş, Suriye’nin silahlar hakkında bilgilendirmeye yeşil ışık yaktığını belirtmişti.
Guardian gazetesi, baş sayfasında bu habere ilişkin detayları aktarıyor, başyazısında da yine bu gelişmeyi yorumluyor.
Gazete, “İki buçuk yıldır ilk defa, muhalifler hariç herkes Suriye krizi konusunda aynı fikirde” diyor.
Suriye’nin kimyasal silahlarını kontrole açmasıyla Cenevre’de yapılacak görüşmelerin daha geniş çaplı bir ateşkese ön ayak olabileceği belirtilen yazıda, yine de savaş açılması durumunda Esad’ın ‘kaybedecek gibi görünmediği’ yorumu yapılıyor.
Guardian gazetesi, Esad’a bağlı birliklerin birbirine bağlı, bütünleşmiş olduğunu ve Rusya ile İran’dan destek gördüklerina dair de en ufak bir şüphe olmadığını belirtip muhaliflere ilişkin ise şu yorumu yapıyor:
“Muhalif kuvvetler birlik olmaktan çok uzak. Etnik, dini ve yerel bağlarıyla Balkanlaştılar, rakip askeri stratejiler izliyorlar. Bazı cihatçı gruplar Suriye’yi Irak’a saldırmak için üsleri olarak kullanıyor.”
Suriye'de Soğuk Savaş'tan uzlaşıya
Suriye’nin Lübnan İç Savaşı’na benzer bir duruma sürüklenmesi durumunda barışım mümkün olmayacağını ifade eden Guardian gazetesi, her grubun kendi idaresini kurabileceğini belirtiyor:
“Çatışma ne kadar kısa sürede sona ererse, Balkanlaşma’nın da o kadar kısa sürede önüne geçilir.”
Yazıda, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Rusya öncülüğünde varılan noktada askeri müdahale yerine daha uygulanabilir bir alternatifin doğmuş olmasının önemli olduğu vurgulanıyor.
Independent gazetesi de Guardian gazetesiyle benzer bir yorumu yansıtıyor başyazısına.
Gazete, Suriye’nin kimyasal silahları uluslararası kontrole açması ve ABD ile Rusya’nın ortak bir zeminde buluşması için, “Yalnızca 24 saatte, tek taraflı ABD askeri müdahalesinden ve Soğuk Savaş tarzı ABD-Rusya çekişmesinden, Suriyeli muhalifler hariç tüm tarafların uzlaşmayı kabul ettiği bir teklife geldik. Bu noktadan da, BM’de yeni ama tanıdık kavgalara…”
Askeri müdahalenin önüne geçilmesinden, başta savaşın ortasındaki Suriyeliler olmak üzere herkesin yararına olduğunu belirten gazete başyazıyı şu sözlerle noktalıyor:
“Öncelik artık, diplomasi sürecinin başlamasına bir şans tanınmadan, sona ermesine engel olmakta.”
Guta'da muhaliflere silah yardımı
Independent gazetesi, geçen ay kimyasal saldırı düzenlendiği iddia edilen Şam’ın Guta bölgesinden bildiren muhabirleri Kim Sengupta’nın muhaliflerle yaptığı görüşmeyi aktarıyor.
Muhabirin konuştuğu ve Guta’nın önde gelen sivil liderlerinden Mustafa Ömer adlı muhalif, Ürdün’den Türkiye’ye rejime karşı mücadele etmek için gerekli silahların listesiyle geldiğini söylüyor.
Bölgedeki muhalif savaşçılara kendi cebinden yüklü miktarda yardım yaptığını belirten Ömer, farklı muhalif savaşçı gruplarla ortak hareket ederek BM denetçilerinin de Guta’yı ziyaret etmesine yardım ettiğini ifade ediyor.
Gazete, “Ömer şimdi Ürdün ve Türkiye’de uluslararası destekçilerden silah temin etmekle görevli. İngilizler de Ömerle iletişimdeydi ama [İngilizlerin] hiç bir silah vermediğini kesin bir dille söylüyor. Büyük ihtimalle Birleşik Arap Emirlikleri gibi destekçilerden geldiğini belirtiyor.”
Dalyan'da İngiliz aileye saldırı
İngiltere gazetelerinde, Muğla’nın Dalyan Beldesi’nde çalıştığı villanın İngiliz sahibi Catherine Anna Bury’yi pompalı tüfekle öldüren ve kadının oğlu Alexander Gerhard Bury ile annesi Cecillie Bury’yi yaraladıktan sonra jandarmaya teslim olan bahçıvanın saldırısı da öne çıkıyor.
Guardian gazetesinde saldırı nedeninin henüz bilinmediği belirtilirken, Dalyan beldesi, Fethiye ve Marmaris’te kalan İngilizlerin sık ziyaret ettiği bir tatil beldesi olarak tanıtılıyor.
Independent gazetesi ise bahçıvanın tartıştığı Catherine Anna Bury’den ‘intikam almış olabileceği yorumunu yapıyor.
Times gazetesi haberi baş sayfasından veriyor.
Catherine Anne Bury’nin yaralanan oğlu Alex Bury ile konuşan Times muhabiri, oğlunun bahçıvana saldırmaması için yalvardığını aktarıyor.
Times gazetesi iç sayfalarında da geniş yer ayırdığı haberi bir de kısa bir yorumla tamamlıyor.
'Türkiye'nin havası cazip geliyor'
‘Yabancılar güneşli hayatın cazibesine kapılıyor’ başlıklı yorumda şu ifadeler yer alıyor:
“Türkiye, her yıl 2 buçuk milyondan fazla İngiliz turistin ziyaret ettiği popüler bir tatil yeri. Yaklaşık 40 bin İngiliz Türkiye’de yaşıyor ve çalışıyor. Bunların yaklaşık 15 bini güneş, deniz ve köy hayatının olduğu sahil bölgesi Muğla’yı tercih ediyor.”
“Türkiye’nin güneybatısı, düşük emlak fiyatlarıyla her yıl binlerce İngiliz yatırımcıyı çekiyor. İngilizler Türkiye’de 6 milyon metre kare alana sahip. Bu, neredeyse ülkedeki en kalabalık grup olan Almanların sahip olduğunun iki katı. Dalyan’da 30 bin sterline kadar satılık daireler bulunabilir. Beş odalı ve yüzme havuzlu bir villa da sahil kasabasında 94 bin sterline satın alınabilir.”
“Türkiye, çoğunlukla sorunsuz bir ülke. Geçen sene az sayıda İngiliz konsolosluk danışmanlığına başvurdu. 2011 ve 2012 yıllarında, 404 İngiliz konsolosluk danışmanlığına ihtiyaç duydu. Dışişleri’nin verilerine göre 110 ölüm, 115 hastaneye yatırılma ve 64 gözaltı olayı oldu.”
“Geçen yıl İspanya’da 5 bin 405 İngiliz konsolosluk danışmanlığına başvurmuş, Fransa’da ise bin 319 danışmanlık talep etmişti.”
“İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Türkiey’ye seyahatlerin sorunsuz olduğunu söylüyor ama Suriye sınırına yakın kentlere seyahat etmemeleri tavsiyesinde bulunuyor. Dışişleri ayrıca Türkiye genelinde terör tehdidi olduğunu söylüyor. Aktif yerel terör grupları, aralarında turistik bölgelerinde bulunduğu yerlere yönelik saldırı tehditleri olabileceğine ilişkin açıklamalar yapmaya devam ediyor.”