Hünnap elmadan 100, limondan 20 kat fazla C vitamini barındıran ilginç bir meyve.
Abone olNezle ve soğuk algınlığına iyi geldiği için doğal grip ilacı olarak da bilinen hünnap, aktarlarda şeker hastalarının gözde meyvelerinden birisi.
Yaş ve kuru olarak yenebilen, kilosu ortalama 410 liradan satılan hünnapın, küçük iğde biçiminde ve ceviz büyüklüğünde iki çeşidi bulunuyor.
Büyükleri genellikle sofralık yetiştirilirken küçük hünnapların ise kurusu aktarlarda satılıyor.
Hünnap, başlarda yeşilken olgunlaşmaya başladıkça kırmızı ve siyahmor renge dönüyor. Dikenli olması sebebiyle tarlaların etrafına çit bitkisi olarak dikilen hünnap, faydaları anlaşıldıktan sonra çitleri aşarak tarlanın içine ve özel bahçelere girdi. Dikimi ve bakımının kolay olmasıyla farklı ürün çeşidi arayan çiftçinin de en gözde meyvelerinden birisi haline geldi. Denizli'nin merkeze bağlı Yeniköy köyünde meyvecilik işiyle uğraşan İsmail Öz, önce hobi olarak diktiği hünnapların para ettiğini görünce dikim alanını 30 dönüme çıkarmış. Öz, "Altı yıl önce hobi olarak başladım ben bu işe. 100 adet dikmiştim, ertesi sene meyve verdi. Meyvesini de yüksek fiyatlardan sattık. Satınca tabii hoşuma gitti, üç dört sene sonra 30 dönüme çıkardım." diyor.
Fazla tanınmadığı için meyve çoğalınca pazar bulmakta ilk etapta zorlandığını ifade eden Öz, ülke çapındaki bir marketler zincirini bahçesine davet ederek hünnaplarını gösterip anlaşma sağladığını, şu anda talepleri karşılamakta zorluk çektiğini ifade ediyor. Meyvenin dezavantajının ise hasadının dikenlerinden dolayı zor yapılması olduğunu söylüyor: "Hasatta işçi bulmak güç. Bu dikenli bir ürün, dikeni de metal gibi acıtıyor. O yüzden yevmiye 30 lira ama biz 50 liraya işçi bulamıyoruz.
"HÜNNAPTA LİMONUN 20 KATI C VİTAMİNİ BULUNUYOR"
'Emekli ziraatçı olan Ekiz Fidancılık İşletme Müdürü Kâmil Okyaz ise hünnapın Suriye kökenli olduğunu, Türkiye'de yeni tanınmaya başladığını, kültüre alınma aşamasınınsa son 10 yılda olduğunu ifade ediyor. Okyaz, "Merak edenler araştırdığında görecektir ki kamuoyunda C vitamini deposu olarak herkese sorduğumuzda limon bilinir. Oysa hünnapta C vitamini, limonun tam 20 katı. Elma meyvesine ise birebir oranladığımızda tam 100 katı C vitamini var. Ayrıca sindirim sistemi rahatsızlığı çeken insanlar için birebir ürün. Aynı zamanda kolestrolü düşüren bir özelliği var. Zaten dikkat ederseniz daha çok aktarlarda dermanlık bitki olarak bulunurken yeni yeni sofralarımıza gelmeye başladı." diyor.
KOLAY YETİŞİYOR FAKAT DİKENLERİNDEN DOLAYI HASADI ZOR
Hünnapı bilen ya da bir defa yiyenlerin ertesi sene mutlaka tekrar istediğini ifade eden Kâmil Okyaz, insanların bu meyveyi çok sert dikenlerinden dolayı biraz yabani görerek çit bitkisi olarak kullandığını, tarlaların etrafına tel çevirmektense hünnap dikilip meyvesinden de istifade edilebileceğini söylüyor. Hünnapın kolay yetiştirilen ve ilaç istemeyen bir meyve olduğunu belirterek, "En güzel tarafları, bir kere mayıs sonunda çiçek açtığı için ilkbaharın son donlarından hiç etkilenmiyor. Zirai mücadele gibi bir problemi yok. Zararlı bir hastalığı da yok. Tabii ki dezavantajı da var. Küçük meyveleri olduğu ve hepsi birden olgunlaşmadığı için hasat peyderpey oluyor. Biz Türkiye'de tanınmıyor diyoruz ama dünya da fazla tanımıyor hünnapı. Sağlıktaki özelliği bakımından mutlaka bilinmesi ve tanıtılması gereken bir bitki diye düşünüyorum. Sevdiği iklim, çok sert olmadıktan sonra râkım bin metreye kadar, eksi 20 dereceye kadar yerlerde rahatlıkla yetiştirilebilir. Yeniköy'de 2 yaşındaki ağaçlar, sanki 5 yaşındaymış gibi 20-25 kg. ürün veriyor." diye konuşuyor.
Hünnap toplama işinde çalışan Hacer Özcan, dikenlerinden dolayı kolay olmadığını ifade ederek, "Narı akşama kadar çok kesersin, bu az kesiliyor dikenli olduğu için. Gelen bile olmuyor, zor oluyor." derken Hafize Evran da, "Dikenleri insanın eline battı mı yırtıyor. Eldivensiz toplanmıyor ama ekmek davası. Başka yerde ne yapalım? Yevmiye 30 lira; 50 lira olsa bizim için daha iyi olacak." diye yakınıyor.