BIST 8.619
DOLAR 34,35
EURO 37,47
ALTIN 3.028,62
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

100 bin lira istiyor! Davayı açtı

Bilal Erdoğan'ın yönetimindeki TÜRGEV, CHP lideri Kemal KIlıçdaroğlu hakkında 100 bin liralık tazminat davası açmanın yanı sıra suç duyurusunda bulundu

Abone ol

Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), CHP grup toplantısında eleştirilerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 100 bin TL'lik tazminat davası açtıklarını duyurdu.

TÜRGEV tarafından yapılan açıklamada şunlara değinildi:

VAKFIMIZIN SAYGINLIĞINA TAHKİR

"CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 23 Haziran 2014 tarihli CHP Grup Toplantısı’nda Vakfımızın itibar, onur, şeref ve saygınlığına tahkir niteliğinde, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyecek hakaret ve karalamalar içeren bir açıklama yapmıştır.

KILIÇDAROĞLU İFTİRA ATIYOR

Bir süredir sistemli ve düzenli olarak Vakfımızı siyasi propaganda malzemesi olarak kullanan Sayın Kılıçdaroğlu’nun her fırsatta üzerimize attığı iftiralar, 18 yıllık geçmişe sahip Vakfımızın itibarını, üstlendiği toplumsal yardım misyonunu zedelemiş ve "HEDEF" haline gelmesine neden olmuştur.

HEDEF HALİNE GETİRİLDİK 

Bu durum, Vakfımıza bağış yapan bağışçılarımızı, Vakıf çalışanlarımızı, yurtlarda kalan öğrencilerimizi de bu saldırının "HEDEFİ" haline getirerek, derinden rencide etmiş ve acımasız saldırılara maruz kalmalarına sebebiyet vermiştir.

YASAL HAKLARIMIZI SONUNA KADAR KULLANACAĞIZ

Vakıf yönetimi olarak, Sayın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, Vakfımız hakkında gerçekliği ortaya çıkarılmamış, herhangi bir belge ve delile dayanmayan faraziyelerle, "olumsuz algı yaratma" kastıyla hareket eden, gerçek dışı beyan ve açıklamalarda bulunan kişi ve kurumlar hakkında yasal haklarımızı sonuna kadar kullanma kararı almış bulunmaktayız.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK 

Bu karar doğrultusunda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, 23 Haziran 2014 tarihli Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşma nedeniyle, 100 bin TL manevi tazminat davası açılmıştır. Ayrıca bu açıklamaları nedeniyle, hakkında ceza soruşturması başlatmak üzere suç duyurusunda bulunmuştur.

Davaya konu olan konuşmada ortaya atılan iddialarla ilgili konulara değerli kamuoyu nezdinde açıklık getirmek isteriz:

1. Vakıf "bir kişinin, belirli bir hizmetin yerine getirilmesi ya da başkalarının yararlanması için malını, parasını ya da mülkünü bağışlayarak oluşturmuş olduğu kuruluş" tur. Vakıfların kuruluş amaçları toplumsal dayanışma ve yardımlaşmadır, yöneticilerine ya da kurucularına para kazandırmak değildir, bu yasal olarak da zaten mümkün değildir.

2. TÜRGEV de yukarıda açıkça ne anlama geldiği belirtildiği üzere tüzel kişiliği olan ve eğitim alanında yardım faaliyetlerini amaç edinen, bağışlarla ve bağışları değerlendirmek suretiyle elde ettiği gelirleri, yine kuruluş amacı doğrultusunda yardım faaliyetlerinde değerlendiren, yöneticilerine ya da kurucularına para kazandırma amacı gütmeyen, tamamen gönüllülük ve yardım esaslarına dayanılarak kurulmuş ve bu kuruluş esaslarına göre faaliyet gösteren bir vakıftır.

3. Her vakıf gibi Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı, kayıtlarıyla bağışlarıyla alabildiğine şeffaf, her yıl gelir ve gider hareketlerini düzenleyen bilançolarını yetkili kuruma bildiren, amacı eğitim alanında toplumsal yardım olan bir kuruluştur.

4. İddialara konu edilen bağış, Vakıf kayıtlarında tüm belgeleriyle, açık ve şeffafça kayıt altına alınmış bir bağıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne sunulan gelir/gider tablolarında yer almaktadır. Öte yandan bağışa "rüşvet denmesi" tüm yardım dernekleri ve vakıflarını zan altına alan bir yaklaşım olduğu da aşikardır.

5. Sayın Başbakan’ın çocukları hiçbir zaman Vakfın kurucusu olmamışlardır. Sayın Bilal Erdoğan Vakfın kurucusu değildir. Vakıf 1996 yılında kurulmuştur, Sayın Bilal Erdoğan ise 2011 yılında Vakıf Yönetim Kurulu"na girmiştir,

6. Vergiden muaf tutulmak TÜRGEV için bir imtiyaz değildir, 2002-2014 yılları arasında vergi muafiyeti tanınmış 60 tane vakıf vardır.

Vakfımızın, bu ve benzer karalama kampanyaları, iftira ve iddialarla gündeme gelmesi, politika aracı olarak kullanılmasından derin üzüntü duymaktayız."