100 bin dolar alacaktı. Sadece haftanın iki günü çalışacaktı. Onu da yatarak geçirecekti. Baceoğlu kabul etmedi.
Abone ol104.2 Radyo Pink'te her Cuma saat 16 ile 18.00 saatleri arasında "Nurcan Sabur ile Magazinsel" adlı programı hazırlayıp sunan Nurcan Sabur bu hafta da gerek stüdyo, gerekse telefon konuklarıyla gene magazin gündemine damgasını vurdu.
Bu haftaki programın stüdyo konuğu Nükhet Duru olurken, Hilal Cebeci, Aysu Baceoğlu, Kayahan ve ahu Tuğba'da telefon bağlantılarıyla hafta boyu konuşulacak konulara imza attılar.
İşte Nurcan Sabur'un bu haftaki konukları ve açıkladıkları müthiş gerçekler.
NÜKHET DURU;
Geçen hafta Nükhet Duru ile Metin Arolat düzenledikleri bir basın toplantısıyla güç birliği yaparak Anadolu Turnesine birlikte çıkacaklarını ve bu konserlerin gelirinin çok önemli bir kısmını Engelli vatandaşlara bağışlayacaklarını açıklamışlardı.
İşte Nurcan Sabur ile Nükhet Duru'nun son derece neşeli geçen sohbetlerinden bazı önemli bölümler.
"ŞİİR GİBİ BİR BAHÇEDE MÜTHİŞ BİR ŞOVLA GELİYORUM"
"Yaz ayları geldiğinde bilirsiniz festival ve turneler başlar bizim için. İşte biz
de Metin Arolat ile birlikte bu çalışmalara katılıp, her vereceğiniz konserde de 2 ya da 3 engelli vatandaşımıza akülü ya da manüel tekerlekli sandalye kazandırmak istedik. Hedefimiz toplamda 100 Milyar gibi bir rakama ulaşabilmek. Ama katılımcıların bağışları bu rakamı daha da büyütebilir. Tabii bu arada biz de alacağımız konser ücretlerinde fedakârlıklarda bulunarak ciddi indirimler yaptık. Bu arada Metin'le konserler sırasında düetler yapacağız, hatta o bu çalışma için özel bir beste dahi yapıyor.
Bu arada yaz aylarında ben İstanbul'da kalıp, Bostancı, Sahil yolundaki yeni açılışı yapılan Nanna Restaurant'da müthiş geceler yaşayacağız. Çok hoş ve şiirsel bir bahçede vereceğiz konserlerimizi. İstanbul'umuzun Anadolu yakasındakilere hem çok uygun fiyatla hem de eğlence dolu Cuma geceleri yaşatmayı hedefliyoruz.
8 Haziran gecesinden ibaren bol fıkralar, bol muhabbet, Nükhet Durulu şarkılarla birlikte müthiş bir şov yaşatmaya çalışacağız misafirlerimize."
HİLAL CEBECİ;
6. kez nişanlanarak gündemde adından söz ettiren Hilal Cebeci, programa telefon ile bağlanarak son derece ilginç şeyler söyledi ve nişanlısının kimliği konusunda önemli bir ipucu verdi.
"NİŞANLIMIN ELİ EVLENENE DEK ELİME DEĞMEYECEK."
-"Nişanlanmak evlenmek kadar doğal bir şeydir. Ben bu nişanı asla basına duyurmak istemiyordum ama bir şekilde basına sızdı bu haber. Çünkü evlilik kararı vermeden ben o kişinin koluna girip ortalara çıkmak istemiyorum. Şunu da yürekten söylüyorum; İş resmileşmedikçe nişanlımın eli elime değmeyecek. Yani her şey tam anlamıyla Türk geleneklerine uygun olacak.
N.SABUR-Nişanlının 29-30 yaşlarında ve çok ünlü biri olduğunu söylüyorsun. Bize kim olduğunu açıklayacak mısın?
H.CEBECİ-"Nurcan Bey, onu şimdi benden istemeyin. Ama açıklamaya karar verdiğimde, bunu ilk kez size açıklayacağım buradan söz veriyorum."
N.SABUR: -Peki hangi sektörde olduğunu söylesen?
H.CEBECİ:-"Kendisi spor dünyasından biri."
AYSU BACEOĞLU;
Geçen haftanın kuşkusuz ki en ilginç haberlerinden biri Bodrum da bir otel sahinin Aysu Baceoğlu'na yaptığı işe teklifiydi. Bu teklife göre Baceoğlu, tüm yaz ayını Bodrum'daki otelde geçirecek ve orada güneşlenmesi karşılığında tam 100 Bin Dolar para alacaktı. yayına telefon ile bağlanan Baceoğlu bakın bu teklifi nasıl yorumladı;
KOMİK TEKLİFE CEVAP;100 BİN DOLARI ELİNİN TERSİYLE İTTİ !...
-"Evet dediğiniz gibi Bodrum'da bir otel bana yaz sezonu boyunca plajında
güneşlenmem karşılığında 100 bin dolar teklif etti. Hem de hafta sonları sadece 2 gün için istediler beni.
Ama bana hiçbir şey katmayacağını ve sadece konu mankeni olarak orda yer almam istendiği için bu teklifi kabul etmedim.
KAYAHAN;
Kayahan'ın; bir sanatçı için adını vermeden "MÜYAP'tan diamont ödülü alabilmek için kendi albümünden tam 60 Bin alan bir sanatçı var" demesi ve ardından da "ya bunu kendi açıklasın, ya da ben açıklayacağım" demesi hiç kuşkusuz ki gündeme bomba gibi düşmüştü. İşte 29 yıllık dostu Nurcan Sabur'un programına telefon bağlantısıyla katılan Kayahan; bakın bu konuda bilinmeyenleri nasıl anlattı;
"MÜYAP O ÖDÜLÜ GERİ ALMAZSA, BEN ÖDÜLÜMÜ İADE EDECEĞİM"
Bir sanatçının, MÜYAP'tan "diamont" ödülü kazanabilmek için tam 60 Bin tane CD satın almasıyla ilgili olarak, bunu kendisinin belgelediğini ama bunu açıklama hakkının MÜYAP'ta olduğunu söyleyerek şunları anlattı;
-Aralık ayının 28 ya da 29 unda üretilen bu CD'lerin adı geçen sanatçı tarafından 5 Ocak tarihinde adına fatura kesilerek maliyeti üzerinden satın alındığını öğrendim. Şimdi soruyorum ben size bir sanatçı üzerinden 1.5 yıl geçmiş olan albümünden 60 bin tane gibi bir rakamla neden satın alsın? Bunu birkaç sünnet düğününe daha çağırsınlar, başarılı sansınlar diye yapıyorlar. Aslında MÜYAP'ın ödülünü küçültüyorlar.
Ben bu konuda 1 ay kadar önce MÜYAP Başkanını arayıp durumu anlattım. Kendisi bana plak şirketine yazacağını ve yazının karşılığını da bana fakslayacağını söyledi. Bu arada plak şirketiyle de görüştüm ve onlardan yazışma sonucunun bana iletileceği yanıtını aldım.
MÜYAP'ın burada "Ödülü iptal edersek, ödülleriniz değer mi kaybeder ?"endişesine düşmemesi lazım. Aksine ödüllerine değer ve imaj kazandırmak istiyorlarsa bu ödülü iptal etmeleri lazım.
Ben de 41 yılını bu mesleğe vermiş, hesaplarıma göre 13 Milyon albüm satmış biri olarak bu durumu içime sindiremiyorum. Ve ekmek yediğim mesleğimin temiz kalmasını istiyorum.
Nurcancığım, bunu da ilk kez sende açıklamış olacağım; Eğer MÜYAP bu konuda duyarlı davranmaz ve bu alicengiz oyununu ifşa etmezse, ben de 100 bin albüm satarak aldığım son ödülümü aynen MÜYAP'a iade edeceğim. Gerekçem de bu ödülün parayla satın alınabilir bir ödül olmaması gerektiğinin altını çizmektir.