BIST 9.745
DOLAR 35,21
EURO 36,82
ALTIN 2.979,90
HABER /  POLİTİKA

10 yılda çok şeyler başardık ama

İktidarın yaptıklarını hatırlatan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 2012 hedeflerinin altını çizdi.

Abone ol

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin, 10 yıl içinde çok şeyler başardığını ifade ederek, ''Evet ama yetmez. Bugünün sloganı bu olmalı'' dedi.

Ergün, TBMM Genel Kurulu'nda, bakanlığının 2013 yılı bütçesi üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, son 10 yılda ekonomiden sosyal politikalara, sanayileşmeden dış politikaya kadar bir çok alanda ilerleme, değişimden geçtiğini söyledi. 

Daha yüksek standartlara ulaşan Türkiye'nin, gücünü ve potansiyelini yeniden fark ettiğini belirten Ergün, kişi başına milli gelirin 11 bin dolar, yıllık ihracatın 150 milyar dolar seviyesine çıktığını vurguladı.

Türkiye'nin Avrupa pazarlarındaki sıkıntıya rağmen bir yandan ılımlı bir şekilde büyümeye, aynı zamanda cari açık gibi kronik sorunlarla mücadeleye devam ettiğini kaydeden Ergün, ''Bugün Türkiye, ekonomideki tüm kırılganlıklarını güçlendiren, risklere karşı daha dayanıklı hale getiren ülkedir. Siyasi ve ekonomik anlamda, istikrar ve güveninin sağlanması başlı başına önemli, değerli bir varlıktır. Önemini ve değerini iyi bilmemiz lazım. Bugün Türkiye'de yarın darbe olur mu, muhtıra verilir mi, postmodern darbe girişimlerinde bulunur mu, siyaset yoluyla tasfiye edilmeyen iktidar, parti kapatma yoluyla tasfiye edilir mi gibi endişe ve tehditler kalmadı. Döviz fırlar mı, faiz patlar mı, bütçe açıkları ne olur kaygıları işadamlarının kafasından silindi'' diye konuştu.

Bugün kamu maliyesinin son derece disiplinli, bankacılık sisteminin çok daha güçlü, Merkez Bankası rezervlerinin rekor seviyesine çıktığını, kamu borç yükünün azaldığını, borçlar içinde yabancı paranın ağırlığının azalarak Türk Lirası'nın öne çıktığını anlatan Ergün, ekonomik dayanıklılığı sağlamaya yönelik bu adımlarla, Türkiye'nin iç ve dış ekonomik operasyonlara karşı daha güvenli bir ülke olduğunu söyledi. 

Ergün, Türkiye'nin, ekonomi politikalarını oluştururken uluslararası kurumlara bağlı olmaktan çıktığını, özgür, bağımsız bir ekonomik politika oluşturan ülke noktasına geldiğini dile getirdi.

Türkiye gibi düşük gelir seviyesinden yükseliş dönemine geçen ekonomilerde orta gelir tuzağının dikkatle takip edilmesi gerektiğini ifade eden Ergun, ''10 yılda bir çok alanda, düşük seviyelerden orta seviyelere doğru geçiş yaşadık. 2023 hedefleri çerçevesinde yüksek seviyelere geçişi hızlandırmak amacındayız. Yaptıklarımızla yetinmek yerine, yapacaklarımıza, 2023 hedeflerine odaklanmamız gerekir. Türkiye 10 yıl içinde çok şeyler başardı, evet ama yetmez. Bugünün sloganı bu olmalı. Bu anlayışla, 2023 hedefleri doğrultusunda hareket ediyoruz. İşdünyası, medya, sivil toplum kuruluşları ve muhalefetin 2023 hedeflerine sahip çıkmasını, bunun, toplumsal hedeflere dönüşmesini önemsiyoruz'' diye konuştu.

İLERİ TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİNİN PAYI ARTMALI

Ergün, ileri demokrasi ve yüksek teknoloji hedefini aynı cümle içinde, birbirinden ayırmadan söylediklerini ifade etti.

İleri teknoloji konusunda atmaları gereken çok adım olduğunu vurgulayan Ergün, yüzde 4-5'lerde olan ileri teknoloji ürünlerinin, sanayi ve üretim içindeki payını yüzde 20-25'lere çıkarmaları gerektiğini bildirdi.

Ergün, demokrasi, gelir düzeyi ve teknolojide, standartları yükselten bir Türkiye hedefi çerçevesinde çalıştıklarını anlattı.

Türkiye'nin, sanayiye ve buna paralel olarak yüksek teknolojiye dayanan bir ekonomiye sahip olması gerektiğini belirten Ergün, oturttukları zeminin doğru olduğunu söyledi.

Yoğun diplomasi faaliyetleri sonucunda daha fazla ülkeye, pazara, daha fazla ürün ihraç etmeye başardıklarını dile getiren Ergün, ''Türkiye, artık çok daha nitelikli ürünler ihraç ediyor. 2002'de ihracat içinde düşük ve orta seviyeli ürünlerin payı yüzde 47'ydi. 10 yılda düşük teknoloji ürünlerin oranı yüzde 26'ya gerilerken, orta teknoloji ürünler yüzde 70'ler seviyesine çıktı'' dedi.

Ergün, ihraç ettikleri ürünlerde nicelikten ziyade niteliğe önem vermeleri, kaliteli ürünleri, yüksek fiyatlı ürünleri ihraç eden bir sanayi yapısına dönüşmeleri gerektiğini kaydetti.

Özellike çevre, uzay, enerji, bilişim ve havacılık gibi kritik gördükleri sektör ve teknolojilerde dışa bağımlılığı azaltacak proje odaklı çalışmalar yürüttüklerini belirten Bakan Ergün, artık Türkiye'nin, haritalarını kendi uydularından çıkardığını anlattı.

Ergün, çarşamba günü ilk milli yüksek çözünürlüklü uydu olan Göktürk-2'yi uzaya fırlatacaklarını hatırlatarak, gelecek 10 yıl içinde uydu fırlatma teknolojilerini de Türkiye'de gerçekleştirip, fırlatma rampasına sahip olma çalışmalarına başladıklarını bildirdi.

FATİH projesinin sadece bir eğitim hamlesi olmadığını belirten Ergün, ''Bu Türkiye'de yazılım, bilişim sektörünü geliştirecek çok kritik bir adımdır. Bunu, yazılım, bilişim sektörünü, bilgisayar teknolojilerini sıçrama yaptıracak bir proje olarak görmek lazım'' dedi. 

Bakan Ergün, üniversitelerin, sanayinin rekabetini artırmada da artık başrol oynayacağını sözlerini ekledi.