BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

10 soruda yayın yasakları

Dört eski bakanla ilgili yolsuzluk iddialarını soruşturan Meclis Komisyonu'nun çalışmalarına yayın yasağı getirilmesine tepkiler sürüyor. Sinan Onuş, son dönemde sıklıkla başvurulan uygulamayla ilgili merak edilen soruları derleyip yanıtladı.

Abone ol

Son dönemde mahkemelerin oldukça sık başvurdukları yayın yasağı kararları, adeta "normal bir uygulamaya" dönüştü.

TBMM'de 17 ve 25 Aralık'ta yaşananlar sonrası "rüşvet ve yolsuzluk" iddiaları çerçevesinde oluşturulan ve dört bakanın soruşturulduğu komisyonun çalışmalarına getirilen yayın yasağı ise bu yasakları Türkiye gündemine taşıdı.

Cumhuriyet gazetesinin "Reddediyoruz" başlığıyla yasağa uymayacağını ilan etmesinin ardından çok sayıda yayın kuruluşu da aynı yönde karar aldı.

Son dört yılda kaç olaya yayın yasağı getirildi?

150'den fazla olaya yayın yasağı getirildi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Temmuz 2014'te CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun soru önergesine verdiği yanıtta, mahkemelerce 2010'da 4, 2011'de 36, 2012'de 43, 2013'te 42 ve 2014 yılının ilk altı aylık döneminde 24 olmak üzere toplam 149 yayın yasağı kararı alındığını açıkladı.

Öte yandan 2014 yılının ikinci altı ayında da mahkemeler, IŞİD'in Musul Başkonsolosluğu baskını, Bingöl saldırısı, Yüksekova saldırısı gibi birçok olayda yayın yasağı kararları vermeye devam etti.

Yayın yasağı getirilen olaylar hangileri?

Deniz Feneri Davası, Musa Anter Davası'ndaki JİTEM listesi, şike soruşturması, Reyhanlı patlamaları, yolsuzluk soruşturmalarının ikinci dalgası, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisindeki dinleme cihazlarına ilişkin soruşturma, MİT'e ait olduğu öne sürülen TIR'lara ilişkin soruşturma, Bingöl suikastı, Yüksekova'da üç askerin öldürülmesi, Dışişleri Bakanlığı'ndaki toplantının ses kayıtları, Uludere olayı, Aktütün saldırısı dahil birçok dava ve soruşturmaya gündemde oldukları dönemde yayın yasakları getirildi.

Komisyon Başkanı, hangi gerekçeyle yayın yasağı talep etti?

Meclis Soruşturma Komisyon Başkanı Hakkı Köylü 21 Kasım 2014'te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı göndererek, komisyon tarafından yürütülen soruşturmayla ilgili olarak basın ve yayın organlarınca; Anayasa'nın 38'inci, TBMM İçtüzüğü'nün 110'uncu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 157'nci maddelerinde düzenlenen, soruşturmanın gizliliğini ihlal edici ve masumiyet karinesini zedeler şekilde yayınlar yapıldığını ileri sürdü.

Talebin kabulüne ilişkin mahkeme kararında ne denildi?

"Eski Bakanlar Mehmet Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar'ın kişilik haklarının zedelenmesinin önlenmesi, şöhret ve diğer haklarının korunmasının sağlanması bakımından, soruşturma bitim tarihi olan 27 Aralık 2014 günü mesai sonu bitimine kadar tüm yazılı, görsel ve internet ortamında yapılan yayınlar hakkında yayın yasağı konulmasına" karar verildi.

Meclis'te örneği var mı?

Soruşturma Komisyonu Başkanı tarafından gönderilen yazı sonrası Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği'nin aldığı karar bir ilk. Meclis'te daha önce de Başbakan ve bakanlar hakkında soruşturma komisyonları kurulmuş ancak bunlar için yayın yasağı getirilmemişti.

Komisyon Başkanı alınan karar için ne dedi?

Meclis Soruşturma Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü, yayın yasağıyla ilgili sorular üzerine, "Yayın yasağını Komisyon Başkanı sıfatıyla ben istedim. Soruşturma tamamen ifşa edildi. İçinde ne var, gelenin ifadesi, gelen belgeler, tutanaklar maalesef bazı Komisyon üyeleri tarafından ifşa edildi. Soruşturmanın sağlığı ortadan kalkıyor, geleceğini de tehlikeye atıyoruz" dedi.

Mahkemeye, TBMM Başkanlığı'nın kurumsal başvurusu olmadığını savunan Köylü, TBMM Başkanı Çiçek'in bilgisi olup olmadığı yönündeki soruya ise "Var veya yok. O önemli değil. Bu konu bizi ilgilendirir, kimseyi ilgilendirmez. Soruşturmanın selameti ve gizliliğinin korunması en baştan benim görevim" yanıtını verdi.

Yolsuzluk haberlerinden dolayı son dönemde ceza alan gazeteci var mı?

Yolsuzluk iddialarını ve soruşturmalarını haberleştiren Yurt gazetesi muhabirleri Ahmet Meriç Şenyüz ve Mehmet Demirkaya'ya geçtiğimiz günlerde 5'er ay hapis cezası verildi.

Ulusal Kanal muhabiri Özer Sürmeli, "Tuvalette rüşvet teslimatı" haberinden dolayı 5 ay hapis cezasına çarptırılırken, Taraf gazetesi Adliye Muhabiri Aysun Yazıcı hakkında yaptığı yolsuzluk haberlerinden dolayı 8,5 yıl hapis istemiyle dava açıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan’ın TÜRGEV'le ilişkilerini yazan Cumhuriyet gazetesi muhabiri Canan Coşkun hakkında açılan dava da devam ediyor.

Yasağı reddeden yayın organları nasıl bir hukuki risk alıyor?

Yayın yasağına uymayanlara ilişkin cezalar, Türk Ceza Kanunu'nun 285. maddesinde düzenleniyor ve bu maddede "Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır" hükmü yer alıyor.

Yasağa uymayı hangi yayın organları reddediyor?

Cumhuriyet, Evrensel, BirGün, Aydınlık, Today's Zaman, Yurt ve Millet gazeteleri ile T24, Rota Haber, Diken, Orta Sayfa, Bianet, İleri Haber, Sol Haber internet siteleri yayın yasağına uymayacaklarını ilan etti.

Meclis'te grubu bulunan siyasi partiler nasıl tepki verdi?

HDP, Meclis Soruşturma Komisyonu'ndan çekildi. CHP, yayın yasağının kaldırılması için bir üst mahkemeye başvurdu ve Komisyon Başkanı Köylü'nün "tarafsızlığını yitirdiği" gerekçesiyle görevinden çekilmesi için dilekçe verdi.

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ise yayın yasağının milletin yolsuzlukları duymaması ve bilmemesi için getirildiğini savundu.

TBMM Genel Kurulu, 5 Mayıs'ta CHP tarafından her bakan hakkında ayrı komisyon kurulması talebiyle verilmiş 4 ayrı önergeyi görüşmek üzere toplanmış, MHP ve BDP de önergelere destek vermişti.

AKP ise dört eski bakan hakkında "tek komisyon kurulması" yönünde önergesi vermiş, Meclis'teki sayısal çoğunluğu sayesinde CHP önergeleri reddedilirken, AKP önergesi kabul edilmişti.

Daha sonra CHP, MHP ve BDP (HDP), komisyon için üye adayı vekil listesini TBMM Başkanlığı'na sunarken, AKP listesini bir türlü vermemişti. Bu nedenle komisyonun kurulması da oldukça gecikmiş ve tartışmalara neden olmuştu.