BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

10 çocuklu berdel trajedisi

Berdel evliliğine mahkum edildi. 10 tane çocuğu ile yaşam savaşı veriyor. Çöplerden topladığı yiyeceklerle yaşıyor.

Abone ol

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ''başlık'' sorununu ortadan kaldırmak için hem kızları hem de oğulları bulunan iki ailenin, karşılıklı olarak birbirlerine kız vermesiyle gerçekleşen ve ''berdel'' diye adlandırılan evliliğin bir aileyi mağdur ettiği iddia edildi.

Mardin'de, ''berdel'' usulü evlilik yaptıktan sonra Adana'ya yerleşen ve 22 yıllık evliliği süresince 10 çocuk dünyaya getiren H.Ç (37), baraka gecekonduda yaşam savaşı veriyor.

En küçüğü 4, en büyüğü 19 yaşında 10 çocuğu ile yaşadığı gecekonduda AA muhabirine, berdel evliliğinin sonuçlarını anlatan H.Ç, gelenekleri eleştirmenin bile suç olduğunu, bu yüzden isminin açıklanmasını istemediğini söyledi.

Çocukları S.Ç (21), F.Ç (20), V.Ç (17), ikizler A.Ç ve M.Ç (16), B.Ç (13), D.Ç (12), O.Ç (11), M.Ç (8) ve R.Ç (4) ile yaşam mücadelesi verdiğini belirten H.Ç, ''Ağabeyim, görümcemden (kocanın kızkardeşi) ayrıldığı için kocam da beni terk etti. Kocama kalsa 10 çocuğunu bırakıp gitmezdi ama anne ve babasının baskılarına daha fazla dayanamadı'' dedi.

Berdelin, başlık parası yüzünden çıkmış bir evlenme usulü olduğunu belirten H.Ç, şunları kaydetti:

''Başlık parası veremeyen aileler, birbirlerinin oğullarına kızlarını veriyorlar. Bizimkisi de öyle oldu. Ağabeyim ve ben birer gün arayla evlendik. Onlar anlaşamayınca ayrıldılar. Onların ayrılması geleneklere göre bizim de ayrılmamızı gerektiriyordu, ancak ayrılmadık. Kayınpederim, (onlar bizim kızımızı bıraktı, sen onların kızını bırak) diye diretti bunu kabul etmedikçe de eziyet gördüm. Sonuçta onların isteği oldu ve ayrıldık.''

Kayınpederinden yediği dayak nedeniyle kopan saçlarını bile sakladığını belirten H.Ç, şöyle devam etti:

''Ailesi kocamı bizden ayırdığı gibi, şimdi oturduğum gecekonduyu bile terk etmemi istiyorlar. Çünkü, hemen yanımızda onların evleri vardı. Bizden uzak kalmak için başka mahalleye taşındılar. Şimdi geri dönüp evlerine gelecekler diye burayı terk etmemizi istiyorlar. Ben 10 çocukla nereye gideyim?

Okuma yazma bilmem. Ne sosyal güvencemiz, ne gelirimiz var. Marketlerden ve pazarlardan topladığım atık sebzeleri eve getirerek çocuklarımın karınlarını doyuruyorum. Kışın bu barakada titriyoruz. Bu yüzden gelecek kış mevsiminin korkusunu şimdiden yaşıyorum. Bize yardım eli uzatacak yok mu?''