10 bin öğretmen atanacak

Bakan Çelik, 2004 yılı için Milli Eğitim'e verilen 18 bin kadronun 10 binini şubat ayında atayacaklarını söyledi.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, her yıl temmuz ya da ağustos aylarında gerçekleştirilen öğretmen atamalarını öne çekeceklerini belirtirken, 2004 yılı için Milli Eğitim Bakanlığı'na verilen 18 bin kadronun 10 binine şubat ayında atama yapacaklarını açıkladı. Çelik, iller arası yer değiştirmelerin de artık eylül ayı yerine mayıs ayında gerçekleştirileceğini bildirdi. Bakan Çelik, Kanal 7'de yayınlanan "Ters Köşe" adlı programında eğitime ilişkin çeşitli konularda açıklamalarda bulundu. Türkiye'deki eğitimin Avrupa standratlarının geresinde kaldığını ifade eden Çelik, eğitim sorunun ülkedeki diğer sorunlarla bağlantılı olduğunu vurguladı. Çelik, "Bir ülkede hastane neyse postane odur. Bizim neyimiz Avrupa standardında ki" dedi. "Çağdaş eğitim"in sabah akşam telaffuz edilmesiyle sağlanamayacağını ifade eden Çelik, "Biz meselenin eylem tarafındayız. Artık öğretmen tebeşir öğrenci sistemi demode oldu böyle giderse dünyanın gerisinde kalırız" diye konuştu. Çelik, Türkiye'nin, eğitimin en önemli unsurlarından biri olan öğretmen sayısının yeterli olmadığını ancak öğretmen açığı konusunda yaşadıkları sıkıntında öğretmen dağılımındaki adaletsizliğin de etkisinin de büyük olduğunu kaydetti. Bakanlık Personel Genel Müdürlüğü'ne yaptırdığı araştırma sonucunda Türkiye'deki öğretmen sayısının ifade edilen 631 binin çok altında belirlendiğini kaydeden Çelik, şöyle dedi: "Şu anda 545 bin öğretmenimiz var. 631 bin nerede 545 bin nerede. Öğretmen açığımız var ama açığının temel nedeni sağlıklı dağılım yapılmamasından kaynaklı. Depo öğretmen tabiri var, buraları boşaltın dedim. Büyük çapta bu başarıldı." BU AY 10 BİN ÖĞRETMEN ATAYACAĞIZ Çelik, öğretmen atamalarına ilişkin üzerinde çalıştıkları yeni bir uygulama konusunda da bilgi verdi. 2004 yılına yönelik hükümetin eğitime yaklaşık 24 bin 600 kadro ayırdığını, bunun 6600'ünün üniversitelere, 18 binin de Bakanlığa ait olduğunu kaydeden Çelik, Bakanlık olarak 18 bin kadronun 10 binini bu ay değerlendireceklerini söyledi. Çelik, geçen yıllarda öğretmen atamalarının temmuz, ağustos aylarında gerçekleştirildiğini ancak bunun yeni eğitim döneminin başlangıcına yakın olması nedeniyle çeşitli sıkıntılar doğurduğunu ifade ederek, şubat ayında yapacakları atamayla bu sorunların önüne geçeceklerini söyledi. Çelik, 18 bin kişilik öğretmen kadrosunun geriye kalan 8 binlik kısmına ise haziran ayından sonra atama yapacaklarını bildirdi. Çelik, böylelikle yeni mezunların da atama şansı elde etmelerini ön gördüklerini kaydetti. Çelik, atamaların ağırlıklı olarak İngilizce, sınıf öğretmenliği, matematik, bilgisayar öğretmenliği branşlarında olduğunu bildirdi. Çelik, atamalar yapılırken bazı branşlar için geçen senelerde KPSS-Öğretmenlik Sınavı'na girip başarılı olan ve atama bekleyenlere öncelik verileceğini söyledi. Çelik, öğretmen tayinlerine ilişkin bir değişikliğin de iller arası geçişlerde olacağını açıklarken, "İlden ile tayin olmak isteyen öğretmenlerin atamalarını da mays ayında yapacağız. Önceden ağustos, eylül aylarında yapılırdı. Bu da eğitimi olumsuz etkiliyordu" dedi. TÜRKÇE'Yİ DOĞRU DÜRÜST ÖĞRETEMİYORUZ Kİ... Çelik, Türkiye'nin dil eğitiminde başarılı olamadığını da belirtirken, bunda Türkçe'nin yeterince öğretilememesinin etkili olduğunu kaydetti. Çelik, "Türkçe doğru dürüst öğretilemiyor, esas facia budur. Üniversitede mecburi Türk dili dersi öğreten garip bir ülkeyiz. Üniversiteyi bitiren öğrenci doğru dürüst bir dilekçe yazamıyor, meramını anlatamıyor" dedi. Çelik, YÖK yasasına ilişkin gelişmelere de değinirken, YÖK eski Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'e çattı. Çelik, Gürüz'ün yapısından kaynaklı, yasaya ilişkin gergin ilişkilerin meydana geldiğini belirtirken, "Gürüz yapısından kaynaklı diyaloga yanaşan biri olmadı. Gereksiz ve bir ilim adamına yakışmayan yol izledi, ortalığı sürekli gerdi" dedi. Yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ile bir diyalog zemini oluştuğunu kaydeden Çelik, yarından itibaren yasa tasarı taslağına ilişkin YÖK ve Bakanlık yetkililerinin ortak çalışmaya başlayacağını söyledi. Sorunların "akli selimle" ortaya konulduğunda aşılabileceğini ifade eden Çelik, hükümet olarak yaptıkları en önemli gelişmenin tartışılma olarak görülen 2547 sayılı YÖK yasasını tartıştırmak olduğunu sözlerine ekledi.