BIST 9.900
DOLAR 34,10
EURO 38,09
ALTIN 2.875,03
HABER /  GÜNCEL

10 Aralık 2010 Basın Özeti

Nijerya, Pfizer'a açtığı davayı neden geri çekti?, İsrail'den Türkiye'ye tazminat önerisi ve Nobel Barış Ödülü gerginliği...

Abone ol

Guardian'a göre, Wikileaks'in sızdırdığı, Amerikan Dışişleri Bakanlığı'na ait gizli bir yazışma, dünyanın en büyük ilaç şirketi Pfizer'ın, hakkındaki davayı geri çekmesi için Nijerya Başsavcısı üzerinde baskı kurmaya çalıştığına işaret ediyor.

Gazeteye göre, 1996'da Nijerya'nın kuzeyindeki Kano eyaletinde 10 binden fazla çocuğun öldüğü menenjit salgını sırasında Pfizer uzmanları bir kasaba hastanesinde 200 çocuk üzerinde ilaç denedi.

Çocukların yarısına o dönem Amerika'da kullanılan en iyi menenjit ilacı olarak kabul edilen "Ceftriaxone", yarısına da 'Trovan" adlı yeni bir ilaç verildi. Trovan verilen çocuklardan beşi, Ceftriaxone verilen çocuklardan da altısı öldü. Gazeteye göre salgında ölüm oranının yüzde 20'ye kadar çıktığı dikkate alınınca bu, şirket için iyi bir sonuçtu.

Ancak, sonradan, Pfizer'in ailelerden kurallara uygun olarak izin almadığı ve denemeyle ilgili belgelere ilişkin soru işaretleri olduğu iddiaları ortaya atıldı. Hem Kano eyaleti hem de federal hükümet şirkete dava açtı. Çocukların ilaçtan değil, menenjitten öldüğünde ısrar eden Pfizer, geçen Nisan'da Kano eyaletiyle dostane çözüme vardı. 75 milyon dolar karşılığında dava geri çekildi.

'Nijerya'ya davayı neden geri çekti?'

Ancak Guardian'a göre, federal davada para ödemek istemeyen şirket, davayı geri çekmesini sağlamak için, Başsavcı aleyhinde bilgi toplayacak kişiler tuttu. Bu kişilerin sağladığı, Başsavcı'nın yolsuzluk yaptığına dair bilgiler yerel basına sızdırıldı.

Ekim 2009'da altı milyar dolarlık dava geri çekildi. Gazete, başsavcının baskıya boyun eğdiğine dair bir işaret olmadığını ancak Nijerya ile Pfizer arasında gizlilik anlaşması imzalandığı için davanın geri çekilme nedeninin bilinmediğini aktarıyor.

'ABD'ye bakış değişti'


Guardian, Wikileaks belgelerinin sızdırılışının 12'inci gününde dünyanın artık Amerika'ya başka bir gözle bakmaya başladığını belirtiyor. Orta Doğu'dan Asya'ya, Latin Amerika'dan, Avrupa'ya Wikileaks belgelerine gösterilen tepkileri derleyen gazete, yazışmalarda, güvenilirliği sorgulanan ve gizli bir İslamcı olarak nitelenen Başbakan Erdoğan'ın bu belgelere öfkelendiğini yazıyor.

Gelecek yılki seçimlerde muhalefetin bunu kullanabileceğini belirten gazete, Erdoğan'ın "Devlet sırlarının ifşası mı var, yoksa farklı bir hedef mi? Örtülü bir kara propaganda mı yürütülüyor? Yoksa, belli ülkeler arasındaki ilişkiler etkilenmeye, maniple edilmeye mi çalışılıyor?" dediğini hatırlatıyor.

İsrail'in tazminat önerisi


Daily Telegraph, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisinde ölenlerin ailelerine hafta sonunda Cenevre'de yapılan görüşmelerde 100'er bin dolar tazminat önerildiğini belirtiyor. Gazeteye göre bir İsrailli yetkili, "Tazminat önerdik ve Türklerden, hukuki kaygılarımız karşısında yapılması gerekenleri yapmasını istedik. Aynı zamanda büyükelçilerini geri göndermelerini bizim de Ankara'ya yeni bir büyükelçi atamamıza izin vermelerini istedik. Ama hala büyük engeller var" dediğini aktarıyor.

Financial Times, Eski Fransız Dışiişleri Bakanı Hubert Vedrine ile eski Avrupa Komisyonu dışilişkiler sorumlularından Chris Patten'in öncülüğünde bir grup Avrupalı eski siyasetçinin önümüzdeki hafta Konsey toplantısı için Brüksel zirvesinde bir araya gelecek Avrupalı liderlere İsrail'e baskı yapma çağrısında bulunduğunu aktarıyor. Gazeteye göre, yedi eski başbakan, üç eski cumhurbaşkanı ve yedi eski dışişleri bakanı, Konsey'den Nisan 2011'e kadar çözüm yolunda ilerleme sağlanamaması halinde meseleyi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne havale etmesini istiyor.

Prensin aracına saldırı

Guardian'ın manşetinde günlerdir ilk kez, Wikileaks belgelerinin yer almadığı dikkat çekiyor. Gazete dün Londra'da öğrenci harçlarına getirilecek artışı protesto için yapılan gösteriler sırasında veliaht Prens Charles ve eşinin aracına da saldırıldığı haberini manşetine taşımış.

Independent da muhafazakarlarla Liberal Demokratlar'ın oluşturduğu koalisyon hükümetinin öğrenci harçlarının üç katına kadar çıkarılmasını öngören yasa tasarısıyla ilgili Avam Kamarası'nda yapılan oylamadan zaferle çıktığını aktarıyor. Gazete, buna karşın iktidara gelmeden önce harçların artırılmasına karşı olduklarını söyleyen Liberal Demokratlar içinde ciddi bir bölünme yaşandığına, partinin milletvekillerinin neredeyse yarısının tasarı aleyhinde oy kullandığı ya da çekimser kaldığına dikkat çekiyor.

'Nobel gerginliği'


Financial Times'a göre merkezi Oslo'da bulunan Nobel Vakfı'nın bu yıl barış ödülünü hapisteki Çinli muhalif Liu Şiaobo'ya vermesinin Çin'le Norveç arasındaki gerginliği tırmandırmasına rağmen, iki ülkenin ekonomik ilişkileri krizden etkilenmedi.

Gazeteye göre, bunun nedeni, Çin'in Norveç'le ticari ilişkilerinde pragmatik bir yaklaşım sergilemesi. İki ülke arasındaki ticaret hacmi altı milyar doların biraz altında. Dünyanın beşinci büyük petrol ihracatçısı olan Norveç'in enerji sektöründe Çin'le yıllardır devam stratejik bir ilişkisi var. Norveç devletinin Çin'de yarım trilyon dolarlık yatırımı bulunuyor.

Ancak gazeteye göre, "The New China" (Yeni Çin) kitabının Norveçli yazarı Henning Kristoffersen, ekonomik ilişkilerin bozulmamasını karşılıklı çıkarlara bağlıyor ama Pekin'in bir şekilde kendilerini cezalandıracak bir alan bulabileceğini söylüyor. Yazar, 'Bizim Çin'e ihtiyacımız, Çin'in bize olan ihtiyacından daha fazla. Krizin etkileri sandığımızdan daha ağır olacak" diyor.

'BBC'de özelleştime planları'

Daily Telegraph BBC'nin televizyon programları, kitap ve dvd pazarlayan ticari kolu BBC Worldwide'ın kısmen özelliştirilebileceğini belirtiyor. Gazete, 3-4 milyar dolar piyasa değeri olduğu tahmin edilen şirketin yüzde 50'sinin özelleştirilerek kuruma kaynak yaratabileceğini kaydediyor. Hükümetin bütçe açığını kapamak için uygulama kararı aldığı kemer sıkma önlemlerinde BBC'nin bütçesinin de kesintiye gidileceği açıklanmıştı.