AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin AB sürecine ilişkin, “Gerçekçi olmak gerekir. 1 yıl sonra AB üyesi olmak istiyoruz ...
Abone olAB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin AB sürecine ilişkin, “Gerçekçi olmak gerekir. 1 yıl sonra AB üyesi olmak istiyoruz dersek bu gerçekçi bir yaklaşım değildir ama 1 yıl içinde karşılıklı çok önemli adımlar atabiliriz. Bizde bu samimiyet ve kararlılık var” dedi.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Çavuşoğlu’nun ev sahipliğinde, 29. Reform İzleme Grubu (RİG) basın toplantısı Ankara Palas Devlet Konukevi’nde gerçekleşti. Toplantıya Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile İçişleri Bakanı Efkan Ala katıldı. Toplantıya ayrıca TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Ersoy, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Tekelioğlu, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Afif Demirkıran ile Başbakanlık Müsteşarı Fahri Kasırga katılmışlardır. Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı Dr. Hikmet Tülen ve İnsan Hakları Kurulu üyesi Dr. Levent Korkut da katıldı.
Tüm Avrupa vatandaşlarının Avrupa Günü’nü kutlayarak konuşmasına başlayan Bakan Çavuşoğlu, “Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da belirttiği üzere, 2014 yılı, Türkiye için temel hak ve özgürlüklerin daha da güçlendirilmesine yönelik birçok reformun hayata geçirileceği AB yılı olacaktır. 3,5 yıl aradan sonra, 5 Kasım 2013 tarihinde Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu Faslı, 22.Fasıl müzakerelere açıldı. Vize Serbestisi Diyaloğu’nu 16 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da resmi olarak imzalandı ve başlandı. Aynı gün, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında Geri Kabul Anlaşması’nı (GKA) da imzalayarak Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Faslında, 24. Fasıl önemli bir adım atmış olduk” diye konuştu.
AB’ye katılım sürecinde mihenk taşı olabilecek nitelikte 5. Yargı Reformu ve Demokratikleşme Paketi gibi önemli yasal düzenlemeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Çavuşoğlu, “Temel hak ve özgürlüklerin korunması yolunda AB’nin de bizden uzun zamandır beklediği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Eylem Planı’nı kabul ettik. Böylece 23. Faslın gayri resmi açılış kriterlerinin tamamını karşılamış olduk. Siyasi kriterlerle yakından ilgili olan bu 23. Fasıl ile Adalet, Özgürlük ve Güvenlik faslı 24. Fasıl açılmaları hala siyasi nedenlerle provoke edilmektedir. AB’yi bu fasılları açmaya davet ediyoruz. Milletimizin ve Hükümetimizin Avrupa Birliği’nden beklentisi ve samimi arzusu artık bu sürecin hak ettiği zeminde ilerlemesidir” değerlendirmesinde bulundu.
“CEZAEVLERİNDEKİ TUTUKLULARIN GENELE ORANI YÜZDE 14’E KADAR GERİLEMİŞTİR”
29. RİG Toplantısında alınan kararlarla ilgili Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Türkiye’nin uluslararası alanda önemi haiz sözleşmelere taraf olması konusunu da bu toplantımızda değerlendirdik. Türkiye’nin imzalamış olduğu ancak henüz onay sürecinin başlamadığı tüm sözleşmeler önümüzdeki süreçte ele alınacak ve imzalamadığımız sözleşmeler varsa imzalanacak, imzalayıp da henüz Meclisimiz tarafından onaylanmayan sözleşme varsa bunlarında onaylanma sürecine en kısa zamanda başlanacak. Demokratikleşme Paketi kapsamında yer alan Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı ile Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu Kanun Tasarısı’na yönelik çalışmalar kararlılıkla devam edeceğiz. Yargı alanında yapılan reform çalışmaları sonucunda, mahkemelerdeki iş yükü azalmış ve cezaevlerindeki tutukluların genele oranı yüzde 14’e kadar gerilemiştir. Türkiye bu konuda, birçok AB üyesi ülkeden çok daha iyi bir duruma gelmiştir. Özellikle Üçüncü ve Dördüncü Yargı Reform Paketleri ile ifade ve basın özgürlüğünü sınırlayan mevzuat hükümleri uluslararası insan hakları standartları ile uyumlu hale getirilmiştir. Atılan bu adımların uygulamadaki etkisi yakından izlenmeye devam edilerek ifade ve medya özgürlüğünün en geniş manada sağlanması için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesi Eylem Planı doğrultusunda gerekli önlemlerin alınmasına kararlılıkla devam edilecektir.”
“AB ÜLKELERİ ARASINDA 15. SIRADAYDIK DOSYALARIN GERİ ÇEKİLMESİYLE 30.SIRAYA GERİLEDİK”
Yapılan reformların somut neticelerinin de alınmaya başladığını bildiren Çavuşoğlu, “Türkiye bekleyen dosya sayıları bakımından uzun süredir bulunduğu 2. sıradan 5. sıraya düşmüştür. Şubat ayı verilerine göre 11 bin kişiye düşen başvuru sayısı bakımından, 2012 yılı sonu itibarıyla 1.2 oranıyla ülkemiz 47 üye ülke arasında 15. sırada yer almakta iken Şubat ayı verilerine göre 0. 7 oranıyla 30. sıraya düşmüştür. Yani dosya sayısını nüfusa böldüğümüz zaman daha önce AB ülkeleri arasında 15. Sıradaydık dosyaların geri çekilmesiyle 30.sıraya geriledik. Bu konudaki çalışmalarımız devam edecek” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne Ek İhtiyari Protokolü (OPCAT) taraf olmamız sebebiyle, Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nun ulusal önleme mekanizması görevini yerine getireceğini kaydetti.
Çocuklara karşı cinsel saldırı ve istismar vakalarını da toplantımızda ele aldıklarını bildiren Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Türk Ceza Kanununun “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” bölümünün ilgili maddelerinde düzenlenen suçlarla ilgili olarak ortaya çıkan sorunların caydırıcı cezalar ile ortadan kaldırılması amacıyla hazırlanan Tasarının en kısa zamanda TBMM’ye sevk edilmesi kararlaştırılmıştır. TBMM’nin gündeminde yer alan Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’ye Ek İhtiyari Protokol’ün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın yasalaşması, ülkemizde engelli vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinden tam olarak yararlanmasına yönelik devam eden çalışmalarımızı tamamlayıcı nitelikte olacaktır. Şiddet suçu mağdurlarının korunması amacıyla Adalet Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Bilim Komisyonu çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye ile AB arasında imzalanan Geri Kabul Anlaşması’nın uygulamasından doğacak maddi külfetin paylaşımına ilişkin Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) dışında AB’nin finansal araçları dahil tüm imkanlardan yararlanmamızın, düzensiz göçle mücadelede “yük-paylaşımı” ilkesi uyarınca gerekli olduğunu değerlendiriyoruz.”
Çavuşoğlu, İnsan Ticaretinin Önlenmesi ve Mağdurların Korunması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı’nın hazırlanmasına yönelik çalışmalara da İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda devam edildiğini de belirterek, “Avrupa Konseyi Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, 2 Mayıs 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bu Sözleşmeye taraf olunmasıyla ülkemiz, Avrupa Konseyi çerçevesinde oluşturulan ortak hukuk sistemine sanal ortamda işlenen suçlarla mücadele alanında da dahil olacaktır. AB Bakanlığımızın koordinasyonunda AB’ye katılım eylem planımızın hazırlanmasına karar verdiğimizi de özellikle belirtmek isterim.
Sayın Başbakanımızın 23 Nisan 2014 tarihinde yayımladıkları ve ilk defa Ermeni vatandaşlarımıza ve tüm Ermenilere doğrudan hitap eden taziye mesajı hem içeriği hem zamanlaması hem de vurguları itibariyle bir dönüm noktası olmuş ve uluslararası toplumda takdirle karşılanmıştır. Tarihine tüm boyutlarıyla sahip çıkan özgüven ve kudret sahibi bir devletin şefkatli ve empati yüklü bakış açısı Sayın Başbakanımızın mesajında vurgulanmaktadır. Siyasi reform sürecinin devamını ve reformların etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak ve takip etmek amacıyla oluşturulan RİG’in, 30. Toplantısının, Temmuz ayında Gaziantep’te düzenlenmesi kararlaştırılmıştır” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN STANDARTLARINI HER ALANDA YÜKSELTMEK İÇİN REFORMLARA DEVAM EDECEĞİZ”
Toplantıda gazetecilerin soruları da cevaplandı. Bir gazetecinin, bugünün Avrupa Birliği Günü olduğunu hatırlatarak, gelecek yıl Türkiye’nin AB sürecinin nerede olmasını öngördüğünü sorması üzerine Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Bugün 9 Mayıs AB Günü, 2014 yılında sayın Başbakanımızın yıl başında deklare ettiği gibi, Türkiye’de AB yılı. Biz bu yılın AB yılı olabilmesi için hem bugünkü toplantımızda değerlendirdiğimiz gibi reformlara devam edeceğiz. Varsa sorunlu alanlar, o sorunlar gidermek için çalışacağız. Türkiye’nin standartlarını her alanda yükseltmek için reformlara devam edeceğiz. Biz umut ediyoruz ki AB’de bu yıl Türkiye yılı olsun ve AB siyasi engelleri kaldırsın, özellikle fasılların 23 ve 24. Fasılların açılmasını bekliyoruz. AB’de istiyor, biz de istiyoruz fakat şuanda siyasi engeller nedeniyle bloke edilmiş fasıllardır bunlar. Biz 1 yıl içinde Türkiye’de daha fazla reform görmek istiyoruz ama AB ile ilgili de daha fazla faslın açılmasını istiyoruz ve müzakere etmek istiyoruz. Samimi bir ortamda ilerleme kaydetmek istiyoruz. Gerçekçi olmak gerekir. 1 yıl sonra AB üyesi olmak istiyoruz dersek bu gerçekçi bir yaklaşım değildir ama 1 yıl içinde karşılıklı çok önemli adımlar atabiliriz. Bizde bu samimiyet ve kararlılık var. Avrupa Birliği’nden de Avrupalı dostlarımızdan da aynı yaklaşımı beklemek bizim hakkımız.”
(İHA)