BIST 9.757
DOLAR 35,22
EURO 36,79
ALTIN 2.976,29
HABER /  GÜNCEL

1 milyar dolarlık basın toplantısı

İş Bankası ve CHP'den 1 milyar dolar isteyen Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe'nin oğlu Ahmet Kemal Doğançay, eleştirilere cevap verdi.

Abone ol

Doğançay'ın Avukatı Haluk Bozovalı, eleştirilere "Bu 1 milyar dolarlık bir talep değil, TL cinsinden 1 milyar 778 milyon TL'lik bir talebimiz olmuştur" diye cevap verdi.

Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe'nin oğlu Ahmet Kemal Doğançay, 8 avukatıyla basın toplantısı düzenleyenerek, annesinin İş Bankası ve CHP'den gereken mirası alamadıkları gerekçesiyle çektikleri ihtarnameye ilişkin basın toplantısı düzenledi. Adatepe?nin çocukları Ahmet Kemal Doğançay ve Ali Kemal Doğançay avukatı Haluk Bozovalı ihbarnamenin muhataplara tebliğ edildiğini belirtti.

Atatürk'ün sevdiği ve ailesi olarak gördüğü 6 hanımefendi olduğunu bunlardan birinin de Ülkü Adatepe olduğunu söyleyen Avukat Bozovalı, "Atatürk'ün vefatından sonra mağdur olmamaları için vasiyetnamelerinde belirli oranlarda İşbankası'nda ki hem hesabından hem hisse senetlerinden nemalandırılarak değerlendirilmesi için şartlı bir vasiyetnamede bulunmuştur. Vasiyetnamede yerine getirilmesi gereken sorumluluklar yerine getirilmemiştir. Biz bununla ilgili ihbarnamemizi çektik. Basında geçtiği gibi bu 1 milyar dolarlık bir talep değil, TL cinsinden 1 milyar 778 milyon TL'lik bir talebimiz olmuştur. Burada CHP Genel Başkan Yardımcısı ölümle bu sorumluluğun bittiğini belirtmekte. Tabi ki ölümle sorumluluk bitiyor ancak 1938 -2012 yılına kadar vefat tarihine kadar yerine getirilmesi gereken 73 -74 yıllık bir sorumluluk var. Bu yerine getirilmemiştir. Biz bunun için hukuk çalışması yaptık ve bu ihbarnamemizi hazırladık. Burada ne CHP'yi ne de İş Bankası'nı sıkıntıya sokmak derdimiz değil. Ancak Atatürk'ün son vasiyetnamesinde belirttiği hükümlerin yerine getirilmesini son arzularının yerine getirilmesini istemekteyiz. İhbarnamemizin sonunda ilgili kurumlara 15 gün süre tanıdık. Onlarda bunları değerlendirecekler. Atatürk'ün son arzusunun ne demek olduğunu çok iyi yorumlayacaklar. Biz karşılıklı görüşmeye hazırız. Bunu da bekliyoruz. Görüşmeden bir sonuç çıkmazsa dava hazırlıklarımızı da yaptık. Dava da açacağız " diye konuştu.

"GAYE KİMSEYE DÜŞMANLIK YAPMAK DEĞİL"

Ahmet Kemal Doğançay "Anneme dedim 'Senin hakkın var. Senin senelerdir verilmemiş bir paran var'. O da 'Evladım sen bilmezsin burada da üstüme gelirler para istiyor derler' dedi. Bir de korktu 'Paramı keserler' dedi. Ne verirsen o hale gelmiş kadın. Paran varsa alacaksın. Haksız bir şey istiyorsan utan. Neye utanıyorsun. Haklı yapılan şey için utanılmaz. Karşı tarafın söylediği biz paranızı verdik. Onlar haklıysa paraları vermişlerse hiçbir şey yok. Atatürk'ün bu memlekete getirdiği şey haktır. 'Annem git yine konuş evladım, basına falan şey yapma. Ben öldükten sonra söylersin annem böyle böyle yapamadı utandı, isteyemedi, onla konuş' dedi ve vasiyet etti. Kılıçdaroğlu'na telefon ettim. 'Gel buluşalım annemin evi kalmış, bütün eşyaları kalmış Atatürk'ten kalan şeyler var. Gelin bir sahip çıkın ben vereyim size. Zaten müzelere verdik' bunları söyledim. 'Ahmet Bey tabi gelirim' dedi. Bu olaylar olduğunda adam doğmamıştı bile. İnsanı eski bir şeyden dolayı suçlayamazsınız. Yani bir kurumun size yaptığını ve bunlar kurumlar yani başına kim gelirse bu adam doğmamıştı bile bu olaylar olduğu zaman. Gaye kimseye düşmanlık yapmak değil. Herşey konuşularak halledilebilir. Yeter ki haklı olun. Hukuk, hakka dayanmıyorsa hukuk değildir. Orada bir sorun vardır" dedi.

"VASİYETNAME GAYET AÇIK BİZ BUNU TARTIŞMAYA HAZIRIZ"

Avukat Osman Ersin Kozanhan ise vasiyetnamenin gayet açık olduğunu belirterek, "Gayet çok güzel bir dille yazılmış. Vasiyetnamede der ki; "Her seneki nemadan bana nispetleri şerefi muhfuz kaldıkça yaşadıkları müddetçe makbuleye ayda bin, Afet'e 800, Sabiha Gökçen'e 600, Ülkü'ye 200 lira ve Rukiye ve Nebileye şimdiki yani 1938 yılının şartlarında 100'er lira verilecektir' deniliyor. Bu Ülkü Hanım'a verilmesi gereken 200 lira maalesef ülkemizde geçimini sağlayabilecek bir rakam olarak algılanıyor. Atatürk'ün burada anlatmak istediği ailesinin geriye kalan evlatlarının huzur ve refah içerisinde yaşamasını sağlamak. 1974 yılına kadar bu 200 liralık rakam üzerinde neredeyse hiçbir artış yapılmamış gibi bir ödeme yapılıyor. En son 2006 yılında bizim duyduğuz 5 bin 500 TL bir rakama çıkarılıyor, 2012 yılında da maalesef ölümünden 6 ay önce 15 bin lira gibi bir rakam..Vasiyetname gayet açık biz bunu tartışmaya hazırız" şeklinde konuştu.

"MAĞDURİYET SADECE ÜLKÜ HANIM İÇİN GEÇERLİ DEĞİL"

"Mağduriyet sadece Ülkü Hanım için bir geçerli?" sorusu üzerine Avukat Kozanhan, "Mağduriyet Ülkü Hanım için geçerli değil. Mağduriyet Makbule Hanım, Sabiha Gökçen, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu. Türk Dil ve Tarih Kurumu'nun açmış olduğu ülkemizde çok önemli davalar var. İş Bankası'ndan ciddi rakamları Türk Dil ve Türk Tarih Kurumu geri aldı" dedi. Avukat Kozanhan "Sabiha Gökçen'in 1970'li yıllarda açılmış bir davası var. Maalesef Sabiha Gökçen'in aleyhine bir karar verildi" diye konuştu. "Bu karar sizin için emsal olabilir mi?" sorusu üzerine Kozanhan, "Hayır bu karar bizim için emsal olamaz" şeklinde cevap verdi.

"HERKES GÖRÜYOR HAKSIZLIK YAPILDIĞINI"

"Ülkü Hanım'a 2012 yılında neden 15 bin TL verilmiş" sorusu üzerine Avukat Bozovalı, "İlk vasiyetname yazıldığında 200 Lira olan rakam 1970'li yıllara kadar zaten hep dondurulmuş. Çok cüzi olarak verilmemiş, hiç verilmemiş, arttırılmamış. Zaten attırılmayacaksa niye arttılmış o zaman. Herkes görüyor haksızlık yapıldığını" şeklinde konuştu. Doğançay, İş Bankası'nın, annesinin vefatından ardından kendilerine borç çıkardığını sözlerine ekledi.