ABD'liler Türkiye'yi GDO cehennemine çevirmek için kapıları zorluyorlar. Mevcut yasalardan çok ama çok rahatsızlar.
Abone olTürkiye ’de 2009 yılından bu yana uygulanan Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) kanunu, bu konuda en büyük üretici durumunda olan ABD’deki üreticileri harekete geçirdi.
Niyet belli!
Türkiye'yi GDO pazarına açmak. Bunun için rapor dahi hazırlattılar. İddiaları
GDO: FRANKEŞTAYN GIDALAR! Frankeştayn Gıda olarak da nitelenen GDO'lar kolera bakterisi geni taşıyan yonca, akrep geni taşıyan pamuk, tavuk genli patates, balık genli domates gibi gıdalar şeklinde karşımıza çıkmaktadır.İnsanlık doğal çeşitliliğe zarar vererek tür zenginliğinin yok olmasına yol açan GDO'ları yayarak yeni Frankeştaynlar yaratıyor. GDO'nun zararları saymakla bitmiyor. Ekolojik dengeden tutun da türlerin özgünlüğünü kaybetmesine kadar bir çok tehlikesi var. En önemlisi ise insan sağlığı için çok büyük riskler taşıyor. TÜM DENGEYİ YOK EDİYOR! Yaşam bir bütündür ve gen halkalarındaki en küçük bir değişiklik beslenme zinciri yoluyla bütündeki diğer parçaları da etkiler. Sonuçta insan, hayvan, bitki, mikroorganizmalarda yapılan herbir değişiklik bütünün bir diğer parçası olan tarımsal biyoçeşitliliği; yani sağlıklı beslenmenin temeli olan gıda çeşitliliğine etkileyecektir. Hastalık ve diğer zararlılara karşı dayanıklı olması için genleriyle oynanmış bir buğday türünün belki verimi yüksektir; ancak bir hastalık ya da zararlı sayesinde o türün yok olması ve dünyada artık başka bir buğday yetiştirilmediği için buğday ırkının tamamen ortadan kalkması gibi bir felaketi beraberinde getirebilmektedir. GDO'lu bitkiler yüksek allerji riski taşıyor. Rusya'da bir gurup bilim adamı son üç yıl içerisinde allerji belirtisi gösteren hastaların sayısında 3 kat artış olduğunu ve bunun altında yatan nedenin Genetiği Değişmiş Ürünler'in (GDÜ) tüketimi olabileceğini açıkladılar. Araştırmalar GDO'lu patateslerin fareler için toksik etki yaptığını, bağışıklık sisteminde bozukluklar, viral enfeksiyonlar gibi birçok etkileri olduğunu ortaya koyuyor. |
Türkiye'nin GDO'lu ürünlere izin vermediği için her yıl 1 milyar dolar kaybedeceği yönünde.
ABD ’de faaliyet gösteren Birleşik Soya Fasulyesi Kurulu ve Amerikan Soya Fasulyesi Birliği, ingiliz araştırmacı Graham Brookes’a, Türkiye ’de düzenlemelerle ilgili rapor hazırlattı.
Raporunda Türkiye ’nin mevzuatının şeffaflık ve bilimsellikten uzak olduğunu belirten Brookes, Radikal’e yaptığı açıklamada “Son 2 yılda GDO yasakları yüzünden 1 milyar dolar kaybettiniz. Bundan sonra ise her yıl 1 milyar dolar kaybedeceksiniz” diye konuştu. Brookes, “ Türkiye’de biyogüvenlik kanunu ve uygulama yönetmeliklerinin ülkedeki ithalatçı ve kullanıcı sektörler üzerinde etkileri” adını taşıyan raporunu Tarım Bakanlığı bürokrasisine de anlattı.
68 FİRMAYLA GÖRÜŞÜLDÜ
Radikal’e raporu ile ilgili açıklamalarda bulunan Brookes, sözlerine kendini tanıtarak başladı. Kanun ve düzenlemelerin ekonomik yansımalarını değerlendirme konusunda uzman olduğunu belirten Brookes, dünya genelinde birçok ülke ve AB için benzeri araştırmaları yaptığını belirtti. Brookes, Türkiye ’deki GDO mevzuatını Amerikan Soya Üreticilerinin talebi ile araştırdığını belirtti. Araştırma için Türkiye ’deki mülakat ve yerel verilerin toplanması işini Sabancı Üniversitesi’nden Profesör Selim Çetiner ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Profesör Alper Güzel üstlendi. Brookes, gıda ve yem sektöründe faaliyet gösteren 68 önemli firmayla görüşmeler yapıldığını ve çalışmanın böylece ortaya çıktığını açıkladı.
HER YIL 1 MİLYAR DOLAR!
Araştırmaya göre, firmaların Türkiye ’deki GDO mevzuatından memnun olmadığını söyleyen Brookes, “Ancak bu rapor GDO taraftarı veya aleyhtarı değildir. Sadece kanunun etkilerini ekonomik anlamda ölçmek için yapılmış bir çalışmadır” diye konuştu. Brookes, “GDO yasasının ekonomik etkisi nedir” sorusuna ise “2 yıllık süreç için 1 milyar dolarlık kayıp” yanıtını verdi.
“Önümüzdeki 3-4 yıllık süreçte en az 30 yeni GDO çeşidinin dünya çapında kullanılabileceğini” belirten Brookes, “Eğer Türkiye GDO’lara izin verme sürecini hızlandırmazsa maliyet daha da artar. O zaman her yıl için ortalama 1 milyar dolarlık bir kayıp söz konusu olur” dedi. Türkiye ’nin düzenlemesi nedeniyle tüketicilerin de etkilendiği görüşünü savunan Brookes, “ Türkiye ’deki gıda fiyatlarının son 2 yılda arttığına eminim. Tabii ki bu artışların tamamı GDO’dan kaynaklanmadı” diye konuştu. Önümüzdeki dönemde etkilenecek sektörleri anlatırken, kanatlı sektörü örneğini veren Brookes, “Mesela Brezilya’dakiler çok daha makul fiyatlarla satış yapacak. Rekabet gücünüz birçok sektörde azalacak” ifadelerini kullandı.