BIST 8.604
DOLAR 34,33
EURO 37,44
ALTIN 3.022,29
HABER /  GÜNCEL

1 Mart'ın faydasını gördü

TBMM Başkanı Bülent Arınç, 1 Mart'taki ikinci tezkerenin reddinin Türkiye'nin önünü açtığını savundu.

Abone ol

TBMM Başkanı Bülent Arınç, 1 Mart'taki ikinci tezkerenin reddinin Türkiye'nin önünde başka kapılar açtığını ve yeni fırsatlar doğurduğunu ileri sürdü Türkiye ile ilişki kuran herkes Meclis'i de dikkate alıyor. Dışişleri Bakanımız Abdullah Gül'ün, Amerika'da devlet başkanı gibi karşılanışı da 1 Mart'la bağlantılıdır. TBMM Başkanı Bülent Arınç, 1 Mart'ta reddedilen Irak'a asker gönderme tezkeresi ile Türkiye'nin önünde yeni kapılar açıldığını belirterek, örnek olarak Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün ABD gezisini gösterdi ve "Gül, ABD'de 1 Mart'ın faydasını gördü, devlet başkanı gibi karşılandı" dedi. Arınç, Başbakan Erdoğan'ın attan düşmesini de "İyi ki damdan düşmemiş" diye esprili bir üslupla yorumladı. Arınç, misafirleri için kullandığı Meclis Konutu'nun bahçesinde, Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya ve Parlamento Büro Şefi Şamil Tayyar'ın sorularını yanıtladı. İşte Arınç'ın gündeme yönelik ilginç açıklamaları * Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, raporunu size sundu. Nasıl buldunuz? Hiç kimse araştırma komisyonlarına başka bir fonksiyon veremez. Siyasi bir sonuç doğurmaz. İcrai bir sonuçtur bu. Bir defa şunu kabul etmeliyiz. Yargısız infaz yapmak Meclis'in işi değil. Hemen Soruşturma Komisyonu kurulmuş, hemen kabul edilmiş, hemen hakkındaki suçlamalar sabit olmuş. Hemen ertesi gün Anayasa Mahkemesi'ne gidecekmiş gibi hava oluşturmanın doğru olmadığına inanıyorum. * Şimdi ne yapacaksınız? Görevimiz bu raporları bastırmak, dağıtmak ve sonra gündeme koyup onun üzerinde görüşme yapmaktır. En yakın tarih eylül, ekim, kasım aylarıdır. Biz henüz bastıramadık. Şimdi bu soruşturma komisyonlarıyla bir linç hadisesi kesinlikle düşünülmemelidir. Biz temiz siyaset isterken şüphesiz bir hakim, savcı olarak meseleye bakamayız. KİMSENİN İMTİYAZI YOK * Eski Başbakan Bülent Ecevit'in adının rapora eklenmesi tartışma yarattı... Hiç kimsenin suç işlemez imtiyazı yoktur, yani masum kalmış diye peşinen hüküm vermeniz mümkün değil. Benim için de, başkası için de böyledir. Yeterli deliller, soruşturma için doneler varsa, böyle bir talebi milletvekilleri uygun görürse, Anayasa'ya göre tüm başbakan ve bakanlar hakkında soruşturma açılabilir. * Hükümet, önerileri dikkate alıyor mu? Görüşüyoruz. Geçenlerde ilk defa benim de bir kanun teklifim kabul edildi. (Teklif, 2002'de elde kalan 11 bin ton tütünün rayiç fiyatın yüzde 50'sinden az olmamak üzere TEKEL tarafından alınmasını öngörüyor.) * Kabul edildi ama Hazine'ye 25 trilyon lira yük getirmiş, IMF bundan hoşlanmamış... O kadar değil ama sosyal devlet olmanın gereği. O kadar deliverdik IMF'yi. Tütün üreticisi çok fakir. Mesela Manisa'da tütüncü vadeli satış yapıyor. Adam mobilya alacak, tütün zamanı vade veriyor. 1 MART'IN FAYDASINI GÖRDÜK * 1 Mart'ta ikinci tezkerenin reddinden sonra Türkiye'nin çok büyük fırsatlar kaçırdığı söylendi hep. Yeni asker talebi, yeni bir fırsat olarak görülüyor. Sizin bu konuya bakışınız nedir? 1 Mart'ta böyle olduğu için Türkiye küçülmemiştir. Türkiye'nin meclisi de, hükümeti de itibar kazanmıştır. Türkiye'nin önünde yeni ufuklar açılmıştır, hiçbir şey 1 Mart'ta bitmemiştir. Aksine her şey 1 Mart günü başlamıştır. * Yeni fırsat mı doğdu? Elbette. Türkiye'nin önünde başka kapılar açtı. Artık Türkiye'ye gelen her yabancı Türkiye'de ciddi muhataplar buluyor. Türkiye ile ilişki kuran herkes Meclis'i de dikkate alıyor. Türkiye'de siyasetin güçlü olduğunu görmek, karşılarında ciddi güçlü muhatap bulmak bizim dışarıdaki dostlarımızın da arzusudur. Dışişleri Bakanımız Abdullah Gül'ün ABD'ye gittiği zaman nasıl karşılandığını, kendisine nasıl muamele yapıldığını 1 Mart'la bağlantılı olarak görebilirsiniz. Halbuki ABD'ye gidemeyecek, sırtını döndü dediler. Ne oldu? Halbuki devlet başkanı, başbakan gibi karşılandı. Neden? Karşısında ciddi bir muhatap gördünüz. Eski bir atasözümüz var, akılsız dostun olacağına, akıllı düşmanın olsun. Biz düşman da değiliz, iki ülkeyiz. Oturacağız karşılıklı menfaatlerimizin uzlaştığı noktada beraber iş yapacağız. TEZKEREYE BAKIP KARAR VERİRİM * Sonuç olarak Irak'a asker göndermeye nasıl bakıyorsunuz? Kişisel düşüncelerimi zamanı gelince söylerim. Bildiğim kadarıyla yakın zamana kadar Irak'a asker göndermeyle ilgili bir teklif, bir düşünce gelmeyecek. Zamanı gelince Meclisimiz bunu enine boyuna değerlendirir. Ben oraya, Türk askerinin ne amaçla gönderileceğini bilmediğim için bir şey diyemiyorum. * Tezkere şart mı? BM veya NATO şemsiyesi gerekli mi? Gelecek talebe bağlı. İnsani amaçlarla olursa farklı, askeri amaçlarla olursa farklı olabilir. * Tezkere ne zaman gündeme gelir? YAŞ biter, zaten Meclis tatile girdi. Hükümet, Türk Silahlı Kuvvetleri ile bunu görüşür, gelişmeleri değerlendirirler, acil talepleri olursa Meclis toplantıya çağrılır. Acil olmazsa Meclis ekimde açılıyor, buradayız. Buna ihtiyaç da kalmayabilir. İhtiyaç şekil de değiştirebilir. O zaman bakacağız. Her adım bizi özgürlüğe yaklaştırıyor * Eşinizin türbanı her zaman tartışma konusu oldu. Ne zamana kadar davetlere götürmeyeceksiniz? Güçlükleri aşacağız. Sıkıntılar aşılacak, attığımız her adım bizi özgürlüğe daha çok yaklaştıracak. Özgürlüğe, demokrasiye her zamankinden daha çok yakınız. Bunu da elimizden kaçırmaya hiç niyetimiz yok. Bu parlamento var oldukça, halkımız bu duyguları yaşadıkça, taşıdıkça inşallah her sahada özgürleşeceğiz. Bizim endişemiz yok. Biz bunu elimizde tutar gibiyiz. Göreceğiz bunları inşallah. Hiç korkulacak bir şey yok. Çocuk musun sen, binme * Başbakan Erdoğan'ın attan düştüğünü duyduğunuzda nasıl tepki gösterdiniz? Şaka yapıyorlar sandım. Doğru olduğunu öğrenince "atın üzerinde ne işi varmış?" dedim. İstanbul'da bir şey yapıyorlar ama at binmeyi nereden aklına getirdi anlayamadım. "İyi ki damdan düşmedi" dedim sonra. Attan düşüşü de çok kötüydü, Allah korudu bence. Bir defa sırtı kütle halinde yere çarpıyor. Allah esirgesin büyük bir kaza. Omuriliği zarar görebilirdi. Verilmiş sadakası varmış. (Bu arada Arınç'ın Danışmanı Kemal Çelik devreye girerek, 'Sayın Başkanım görevliler Başbakan'ı zorla ata bindirmiş' dedi.) Huysuzluğu belli olan ata binilir mi kardeşim. Zor tutuyorlar atı. Ürkmüş hayvancağız. Bana 100 milyar lira versen ben binmem o sırada. Şart da değil. Afedersin getiriyor birisi at bin diyor. Çocuk musun sen? Binme... Allah korusun düşecek. Atın durması mümkün değil. Canavar gibi sağa sola saldırıyor ürkmüş. Allah korumuş. Kaynak: www.sabah.com.tr