BIST 9.949
DOLAR 35,17
EURO 36,70
ALTIN 2.972,98
HABER /  EKONOMİ

1 liraya mal olan benzini neden 4.5 liraya alıyoruz?

Petrol fiyatları son 11 yılın en düşük seviyesine indi. Benzin ve motorinin litre maliyeti 1 liraya kadar düştü ancak indirim pomba fiyatlarına yansımadı. İşte nedeni...

Abone ol

Petrol fiyatı 100 dolardan 35 dolara kadar düştü. Ama 1 liraya mal olan benzin Türkiye’de 4.5 liraya motorin ise 3.75 liraya satılıyor.

Petroldeki düşüşün tüketiciye yansımamasının en önemli sebebi yüksek vergiler. Avrupa’da da benzer bir tablo var.

Geçen yıl haziran ayında bir varil Brent petrolün fiyatı 115 dolar civarında, yani o dönemki kur ile yaklaşık 243 liraydı. 

Aynı dönemde benzinin litre fiyatı ise 5.02 liraydı. Brent petrolün dünkü seviyesi olan 36.32 dolardan güncel dolar kuru ile hesaplandığında, bir varil Brent petrolün fiyatı 105 liraya karşılık geliyor. Benzinin litre satış fiyatı ise 4.28 lira. Bu anlamda, petrolün varil fiyatı 1.5 yılda yüzde 68.7 değer kaybetti. Petrol TL bazında da yüzde 56.8 ucuzlarken, pompa fiyatı sadece yüzde 14.7 civarında ucuzladı.

100 LİRALIK BENZİNİN 60 LİRASI VERGİ

Petrol fiyatlarındaki düşüşün akaryakıt fiyatlarına yansımamasının temel nedeni ise akaryakıt üzerindeki vergi yükü. Vergi yükü hem Avrupa’da çoğu ülkede hem de Türkiye’de tüketicinin petrol fiyatlarındaki düşüşü hissetmesine engel oluyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) kasım ayı petrol ve LPG piyasası fiyatlandırma raporuna göre, ürün fiyatı 1.04 lira olan benzin; rafineri, ÖTV+KDV, gelir payı, ana dağıtım şirketi ve bayi marjlarının eklenmesiyle pompada 5 liraya yaklaşıyor. Devlet 100 TL’lik akaryakıtın ortalama 60 lirasını vergi olarak alıyor.

YÜZDE 11 KÂR

EPDK fiyatlandırma raporuna göre, 95 oktan kurşunsuz benzinin ürün fiyatı 1.04 lira. Bunun üzerine 0.04 TL toptancı marjı, 0,00254 TL gelir payı, 0,43 TL dağıtıcı ve bayi marjı toplamına ilaveten 2.84 TL vergiler ekleniyor. Böylece 1.04 liralık ürünün nihai satış fiyatı 4.35 liraya yükseliyor. Yani benzinin litre başına 4.35 lira olan pompa fiyatının yüzde 65.3’ünü vergi, kalan kısmını ise yüzde 23.9 ile ürün maliyeti ve yüzde 10.8 ile piyasada faaliyet gösteren şirketlerin masrafları ve brüt kar marjı oluşturuyor.

TOPLAM VERGİNİN YÜZDE 15’İ

Motorinde de benzer bir tablo söz konusu. İstanbul Avrupa yakası fiyatlarına göre, bir litre standart motorinin kasım ayı ortalaması 3.72 liraydı. Bunun 1.07 lirasını ürünün fiyatı, 2.16 lirasını toplam vergiler, 0.46 lirasını dağıtıcı ve bayi karı, 0.03 lirasını toptancı marjı ve 0.00254 lirasını ise gelir payı oluşturuyor. Bu veriler incelendiğinde, pompada litresi 3.72 liradan satılan motorin fiyatının, yüzde 58.1’ini vergi, yüzde 28.8’ini ürün maliyeti, yüzde 13.1’ini ise piyasada faaliyet gösteren şirketlerin brüt kar marjı oluşturuyor. Avrupa’da da benzinden alınan vergi yüzde 50 ila 70 arasında değişiyor. Avrupa Birliği’nde Hollanda gibi ülkelerdeki ortalama gelir düzeyi ile Türkiye’deki ortalama gelir düzeyi kıyaslandığında, gelirde akaryakıtın aldığı pay farklılık gösteriyor. Türkiye’de akaryakıt ürünlerinden toplanan vergiler, toplam vergilerin yüzde 15’ini oluşturuyor.

EN PAHALI BENZİN TÜRKİYE'DE

Türkiye’deki sürücüler dünyanın en pahalı akaryakıtını kullananlar listesinde yerini koruyor. Maliye’nin petrol ve doğalgazdan aldığı ÖTV, 2015 yılının ilk 6 ayında yüzde 12.5 artışla 23 milyar 740 milyon liraya çıktı. Pompa fiyatlarını etkileyen diğer bir olay da dolar kurundaki artış oldu. Türkiye’nin en önemli cari açık kalemlerinden petrolün varil fiyatındaki düşüş, kurdaki artış nedeniyle bire bir iç piyasaya yansımıyor. Fiyatların düşmesini engelleyen küçük bir etken ise firmaların stokları. Dağıtım şirketlerinin ellerindeki yüksek fiyattan almış oldukları ürünlerin de düşük fiyattan elden çıkartılmaması için fiyat düşüşleri hemen yansıtılmıyor. Sektör temsilcileri, yaptıkları açıklamalarda musluktan bedava aksa dahi benzini 2.57 liradan ucuz alamayacağımızı söylerken; kamu ise zaman zaman akaryakıt şirketlerinin fiyat metodolojisine uymadığını söyleyerek, tavan fiyat uygulaması getiriyor.