1 Kasım seçiminin kazananı Yılmaz Özdil!..
Tıvıtıra bi göz atayım dedim, bir de baktım o da ne? Sözcü Gazetesi'nin yazarı Yılmaz Özdil TT listesinde ilk sırada. Millet nasıl övüyor, nasıl pışpışlıyor anlatamam.
Tıvıtıra bi göz atayım dedim, bir de baktım o da ne? Sözcü
Gazetesi'nin yazarı Yılmaz Özdil TT listesinde ilk sırada. Millet
nasıl övüyor, nasıl pışpışlıyor anlatamam.
Sebep?
Sebebi AK Parti'ye oy veren yüzde 50'lik kesime son yazdığı yazıda
hakaretler yağdırması.
Yazı yapılacaklar listesiyle başlıyor. Okuyalım:
"Biz mesela…Tiyatroya gideceğiz. Eskisi gibi. Konsere gideceğiz. Her zamanki gibi. Bale seyredeceğiz. Resim sergisi gezeceğiz. Gazete okuyacağız. Kitap okuyacağız. Akıldan yana olacağız. Bilime kulak vereceğiz. Dünyayı takip edeceğiz. Çalışacağız, üreteceğiz. Eğleneceğiz aynı zamanda. Yazları tatile gideceğiz. Yüzeceğiz, güneşleneceğiz. Kızlı-erkekli… Güleceğiz. Saçmalıklarla gırgır geçeceğiz."
Yapılacaklar listesi bununla bitmiyor. Devam ediyor:
"Çocuklarımızı fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür büyüteceğiz,
kızlarımızı eşit birey şuuruyla yetiştireceğiz, özgürlük uçuşacak
saçlarından, duygularına pranga vurmayacaklar, oğullarımızı badem
yapmayacağız, babalarına bile biat etmeyecekler.Önümüz
yılbaşı…Umutlarımızı tazeleyeceğiz. Dans edeceğiz.
(Vals yapmaya niyetim var.) Şarkılar söyleyeceğiz. Birer kadeh
illa ki parlatacağız.
“Noel baba düzgün adam olsaydı, evlere bacadan girmezdi” diyen
arkadaşla aynı partiye oy vermediğimiz için, mutlu
olacağız."
Sonra konu AK Parti'ye oy verenlere getiriliyor ve hakaretler
başlıyor:
"O ise… Yenilgiden ders almıyor. Hayatından dört sene daha
kaybetti, kazandığını sanıyor, seviniyor. Kornaya basarak tur
atıyor. Ömrünü çarçur etme diyoruz. Hayır, böyle şahane diyor. Bari
çocuklarına yazık etme diyoruz. Sana ne diyor. E, kendi bilir.
Teklif var, ısrar yok. Kazanarak kaybettiğini öğrenecek."
Dikkat ederseniz yukarıda saydığı tüm aktiviteleri,
"Hayatımıza müdahale ediyor. Yaşam şeklimizi
değiştirdi" dediği diktatörün ülkesinde yapacak! Allah'tan
diktatör var yani.
Diktatör yaşam şeklini değiştirmese, anadan üryan aramıza
dalacakmış Hafizanallah!
Bence Yılmaz Özdil yazının sonunu iyi bağlayamamış. Şayet bana
kızmayacaksa sonunu ben bağlamak istiyorum.
"Üstadım. Siz mesela, bütün bunları dibine kadar yaşadıktan
sonra bir gün aniden önünüze Azrail çıkacak. O andan itibaren 3
buçuk atmaya başlayacaksınız. "Yapma, etme"
demeler kar etmeyecek. Hani içtikten sonra sızıyorsunuz ya. Aynen
onun gibi sızacaksınız ama artık hiç ayılamayacaksınız! Sonracıma,
sizi bugüne kadar her fırsatta aşağıladığınız, hor gördüğünüz bir
imama yıkatacaklar. Pamuğun tıkılması meselesine girmek dahi
istemiyorum! Ardından dört kolluyla ver elini Teşvikiye
Camii. Orada gazeteci dostlarınız ve sanatçılar, "Işıklar
altında uyusun, projektörler yüzünü aydınlatsın" falan
diyecekler ama yok öyle bir şey! Defin edildikten sonrası çok daha
eğlenceli! Kabir melekleri gelecek ve Sezercik'in filminde olduğu
gibi, "Bincekley sıpanın sıytına, vuycaklay kıybacı, vuycaklay
kıybacı..." Sonra öteki alemde hesap kitap işleri ve eğlence
asıl o zaman başlayacak. Alaçatı'yı andıran bir yere götürüp
sürekli bronzlaşmaya bırakacaklar. Görsen, çok şeker
bişey!"
İşin şakası bir yana, Yılmaz Özdil'in şu satırları hangi ruh hali
içinde yazdığını düşünemiyorum.
Meşhur bir söz vardır hani...
Polyanna'yı dağa kaldırmışlar, 'Oh ne güzel temiz hava
aldım' demiş. Şu seçimleri kaybettikten sonra
"Olsun anam! Biz kazandık, onlar kaybetti"
diyenlerin ruh hali de aynen böyle. Belli ki bu paronaya Yılmaz
Özdil'e de bulaşmış.
Nasıl bir ruh haliyse; sinemaya, baleye, operaya, konsere, resim
sergisine, tatile sadece kendilerinin gittiğini, sadece
kendilerinin kitap ve gazete okuduğunu düşünmüş! Gittiğin lüks
restoranlarda, mağazalarda, sinemalarda, konserlerde muhafazakar,
başı örtülü insanları hiç mi görmedin be mübarek!
Anlamadığı şey şu:
Kendimi dahil ederek söyleyeyim ki o dediklerinden çoğunu biz de
yapıyoruz. Sinema, tiyatro, konser, tatil ne arasan var yani!
Farkımız, oy zamanı geldiğinde gidip AK Partiye oy verip seçimlerin
hepsini kazanıyoruz. Sonrada senin gibi düşünenlerin
zırvalamalarını izleyerek eğleniyoruz.
Senin gibilerin ne yaptığıyla kimse ilgilenmiyor be kardeşim. Ne
yediğinden, ne içtiğinden kime ne?
Sen Noel Baba'ya, başkası Hazreti Hızır Aleyhisselam'a inanır. Sen
rakı içersin, başkası çekirdek çitler, olmadı zemzem suyu içer. Sen
Eyfel'in etrafında turlarsın, başkası Kabe'nin etrafında döner. Sen
şarkı söylersin, başkası ilahi.
Burası özgür bir ülkeyse neden gocunuyor, neden kendin gibi
yaşamayanları aşağılamaya çalışıyorsun?
Belki benim eğlence anlayışımda ülkeye Cumhurbaşkanı, Başbakan
seçmek var. Ülkeyi yönetmek bana daha eğlenceli geliyor ne malum?
Uzaya uydu fırlatmak, denizin altından tren yürütmek, köprü,
havalanı, hızlı tren, metro, Kanal İstanbul gibi projelerle
uğraşmaktan zevk alıyorum belki, ne karışıyorsun?
Bilime daha çok destek verecekmiş. Allah Allah! Sanırsın adam NASA!
Sen uzaya çıkacaktın da kolundan mı tuttuk? Mars'ta su ve hayat
bulunmuş, hadi fırla git ilişen mi var?
Yahu vallahi bu kafayı anlamıyorum.
Hayatınızı yiyerek, içerek, saçarak geçireceksiniz. Bir eliniz
yağda, bir eliniz balda. Yediğiniz önünüzde, yemediğiniz arkanızda
olacak. Sivilce çıksa tedaviye ABD'ye gideceksiniz. Olmadı
Türkiye'deki Amerikan hastanesinde tedavi olacaksınız. Tüm dünya
üzerindeki müslümanların yaşadıkları zulme kulaklarını
tıkayacaksınız. "Ben akşam ne içeceğim, nerede eğlenip
nerede sızacağım" diye dertleneceksiniz. Sonra da
"Vay benim zihniyetime neden oy vermedin?" diyerek
insanları aşağılayacaksınız.
Kafan güzelmiş kardeş, iyi kullan!
"Siz kaybetttiniz. Ben dans edeceğim. Vals de
yapabilirim" demesi yok mu?
Hey yavrum hey!
Geç kaldın paşam, geç kaldın! Sen dansa hazırlanırken millet 1
Kasım gecesi halayını çekti, horononu tepti bile! "Şemamme
buke"de tur bindirdiler kurbane! Milletin araçlarıyla
sevinç turları atmasını sen anlayamazsın. Hayatının kaç senesi
korna ile bir seçim zaferi kutlayamadan geçti farkında mısın abi?
Sen içmeyeceksin de ben mi içeceğim? İçmezseniz bu zaferlerin
yaşandığı Türkiye size zindan olur. İçeceksiniz pek tabi ki...
İnat değil mi dostum?
Siz içmeye devam edin. Biz de inadına mazlumlara kucak açacağız.
Zulümden kaçanlar soluğu burda alacak. Siz içtikçe biz inadına
çalışacak, inadına ''Ümmet'' inadına
''İslam'' diyeceğiz. Yere indirmeye çalıştığınız o
sancağı ne pahasına olursa olsun yüksekte tutacağız. Bir iktidar
düşsün diye devletimize ihanet etmeyecek, PKK'yla, paralel
yapılarla işbirliği yapmayacağız.
Ha bir de Reis'i size yedirmeyeceğiz :)
Eğer bunun adı yenilgiyse, Allah size her daim böyle kazanmayı,
bize ise böyle kaybetmeyi nasip etsin!