BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

1 Haziran 2011 Basın Özeti

ABD siber saldırıyı savaş sebebi sayacak, FIFA'yı sarsan rüşvet skandalı, 'Mısrata'daki Batılılar eski SAS komandoları', Suriye'deki ayaklanmanın yüzü Hamza ve Suriye'de ordu neden rejime sadık?

Abone ol

Guardian Amerikan Ordusu'nun siber saldırıları olası savaş sebebi sayma kararına geniş yer veriyor.

Ordunun savaş kurallarını değiştirerek, komutanlara yabancı düşman ülkelerin desteklediği bilgisayar korsanlarına karşı askeri misillemede bulunma seçeneği verdiği belirtiliyor.

Kararı medyaya duyuran Amerikan Savunma Bakanlığı yetkililerinin de bu adımın, nükleer reaktörler, boru hatları gibi altyapı hedeflerine saldırmayı düşünenlere bir uyarı mesajı olduğunu söylüyor.

Adı açıklanmayan bir yetkili, 'Elektriğimizi keserseniz, belki biz de bir gün bacanızdan aşağı bir füze gönderebiliriz' diyor.

Gazete, kararın özellikle uluslararası hukukta önemli etkileri olacağını yazıyor.

Siber saldırı uzmanı Jody Westby, saldırıların arkasında kimin olduğunu bulmanın çok zor olduğunu söylüyor.

'Stuxnet'i yalanlamadılar'

Westby, hükümetlerin askeri seçenekler yerine, diplomatik çabalara önem vererek işbirliğini arttırmaları gerektiğini söylüyor.

Guardian, İran'ın nükleer tesislerini hedef alan Stuxnet adlı virüsün Washingon'ın da desteğiyle İsrail hükümeti tarafından geliştirildiği iddialarını da hatırlatıyor.

Washington'ın bu iddiayı yalanlamadığına dikkat çeken Westby de "İşimize geldiğinde kendi siber saldırılarımızı yapmaktan memnun gibi görünüyoruz. Bu hiç de iyi bir diplomasi yöntemi değil" diyor.

Financial Times, FIFA'daki rüşvet iddialarıyla ilgili gelişmelere başyazılarından birini ayırmış.

'FIFA'da değişim şart'

Gazeteye göre FIFA başkanı Sepp Blatter tek aday olarak gireceği bugünkü seçimi kazansa da, kazanmasa da FIFA'da değişim artık şart. Dikkat çeken satırlar şöyle;

"Blatter yolsuzluğu söküp atmayı vaat etmek ve güveni yeniden sağlamak bir yana, 'futbol ailesi'ni birleşmeye ve sorunları kendi yöntemiyle çözmeye çağırdı. Bu yanlış. FIFA 2010 Dünya Kupası'na giden dört yılda 4 milyar dolar gelir elde eden küresel bir kuruluş. Bu büyük kaynak şeffaf olmayan ve reformdan geçmeyi sevmeyen bir bürokrasi tarafından dağıtılıyor."

Son günlerde tartışmanın, tek rakibinin azledilmesiyle Blatter'in bugünkü seçime tek aday girmesi olduğunu söyleyen gazeteye göre asıl sorun bu değil. Financial Times'ın başyazısı şu tavsiyeyle sona eriyor;

"Sponsorlardan gelen baskı, 10 yıldan uzun bir süre önce Uluslararası Olimpiyat Komitesi hakkında benzer yolsuzluk iddiaları gündeme geldiğinde kuruluşun uygulamalarını reformdan geçirmişti. Aynı şey şimdi FIFA'da olmalı. Kapsamlı bir bağımsız araştırmadan aşağısı olmaz. Sadece bu araştırmadan sonra fırtına dinebilir"

Libya'daki eski SAS komandoları

El Cezire televizyonu Libya'nın Mısrata kentinde, isyancı güçlerle birlikte bazı Batılı güvenlik güçlerini görüntülemişti.

Guardian da güvenilir kaynaklara dayandırdığı haberinde, eski İngiliz Sas komandoları ve özel güvenlik şirketi çalışanlarının Mısrata'da NATO uçaklarının hedef belirlemesine yardım ettiğini yazıyor.

İngiltere, Fransa ve diğer NATO ülkelerinin onayıyla bölgeye giden askerlere, iletişim ekipmanı verildiği ifade ediliyor.

Eski özel kuvvetler mensuplarının Kaddafi güçlerinin yer ve manevralarını İtalya'nın Napoli kentindeki NATO karargahına bildirdiği belirtiliyor.

Hedeflerin daha sonra da insansız uçaklar tarafından teyid edildiği söyleniyor.

Sözkonusu eski askerlerin ücretinin de başta Katar olmak üzere bazı Arap ülkeleri tarafından karşılandığı kaydediliyor.

Times'taysa NATO'nun Libya'daki hava saldırıları ve Avrupa'daki salatalık kriziyle dalga geçen bir karikatür dikkat çekiyor.

Karikatürde NATO uçakları Libya'ya bomba yerine, üzerinde İspanya bayrakları bulunan salatalıklar atıyor.

'Suriye'deki ayaklanmanın yüzü Hamza'

Independant, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ülkede genel af ilan ettiği sırada, muhaliflerin 13 yaşındaki bir çocuğun cesedinin görüntülerini Youtube'da yayımlandığını yazıyor.

Güvenlik güçlerinin işkenceden geçirdikten sonra öldürdüğü iddia edilen Hamza el Hatib'in Suriye'deki ayaklanmanın sembolü haline geldiği belirtiliyor.

Habere göre, Hamza Nisan sonu yapılan gösteride gözaltına alınanlardan biriydi.

Ailesi geçen haftaya kadar Hamza'dan haber alamadı. Ailenin evine gelen yetkililer, Hamza'nın ölümünü kimseye duyurmama karşılığında cesedi aileye vereceklerini söyledi.

Aile bunu kabul etti. Ancak, Hamza'nın cesedindeki işkence izlerini görünce bir insan hakları eylemcisiyle irtibat kuruldu. Sözkonusu eylemci de görüntüleri çekip, Youtube'a koydu.

Adının açıklanmasını istemeyen Suriyeli bir gazeteci, Hamza El Hatib'in 'Suriye'deki ayaklanmanın yüzü' olduğunu söylüyor.

İnsan hakları avukatı Razan Zeytuna da, "Hamza'nın başına gelenler, insanlara bunun kendi çocukları ya da ailelelerinin başına gelebileceğini, artık güvende olmadıklarını gösterdi. Olan biten hakkında daha kararını vermemiş olan herkesi şoke etti" diyor.

Suriye Ordusu neden rejime sadık?

Financial Times'ta ise, Suriye Ordusu'nun neden Mısır'da olduğu gibi muhaliflere destek vermediği irdeleniyor. Suriye Ordusu'nun rejime sadakati Esad ailesiyle yakın bağlarıyla açıklanıyor.

Ordunun belkemiğini oluşturan zırhlı birliklerin başında Beşar Esad'ın kardeşi Mahir Esad'ın bulunduğu, kayınbiraderi Asıf Şevket'in Genelkurmay Başkanı Yardımcısı olduğu, kuzenleri Hafız Maklub ve Atıf Necib'in de üst düzey görevler yaptığı belirtiliyor.

Haberde görüşlerine yer verilen uzmanlar Suriye Ordusu'nun neden göstericilerin üzerine tanklarla gittiğini de, ordunun bir iç tehditten çok dış tehdide karşı koymak üzere tasarlanmasıyla açıklıyor.