Bugün Daily Telegraph gazetesinde yer alan özel bir habere göre, Lübnan sınırı IŞİD işgalinden "İngiliz bir ekibin yaptığı gözetleme kuleleri sayesinde kurtuldu".
Abone olİngiliz Daily Telegraph gazetesi, Lübnan'da IŞİD'in ele geçirmeye çalıştığı bir Hıristiyan kasabasının İngiliz ekip tarafından kurtarıldığını öne sürdü.
Gazeteye göre gizlice harekete geçen ekip, Bekaa Vadisi'nde yer alan "Ras Baalbek" adlı kasabanın Suriye sınırına süratle 12 adet gözetleme kulesi inşa etti ve IŞİD'in katliamını engelledi.
Haberde, inşa edilen gözetim noktaları sayesinde Lübnan ordusunun IŞİD'in ilerleyişini durdurduğu belirtildi.
Gazetenin özel haberine göre, İngiltere Başbakanı David Cameron, kasabanın kurtarılmasını yakınen takip etti.
İngiltere'nin Lübnan Büyükelçisi Tom Fletcher, gazeteye yaptığı açıklamada "Gözetleme kulelerinin Ras Baalbek kasabasında katliam yaşanmasını önlediğine inanıyorum" dedi. Fletcher, böyle bir katliamın Dürzilerin, Sünnilerin, Şiilerin ve 2 milyon Hıristiyan'ın yaşadığı ülkede "çok büyük bir istikrarsızlığa yol açabileceğini söyledi:
"IŞİD bu tür sembolik değeri olan zaferler elde etmek istiyor. Bir sınıra baskın düzenleyip orada katliam yapınca, tüm dikkatleri çekiyorsunuz."
"Lübnan gibi hassas dengeler ile var olan bir ülkede, bu tür olayların çok acı sonuçları olabilir."
Ras Baalbek kasabasındaki kulenin geçen Temmuz ayında 17 gün içinde inşa edildiği öne sürüldü. Buna göre 12 kulenin yapımı, aralarında IŞİD ve El Nusra'nın da bulunduğu binlerce militanın Lübnan sınırlarına gerçekleştirdiği büyük saldırılar öncesinde tamamlandı.
Bir kulenin İngiltere'ye yaklaşık 150 bin Sterlin'e (Yaklaşık 525 bin Türk Lirası) mal olduğu yazan haberde, "Tango 10" adı verilen bu kulenin, "birbirine eklenen altı taşıma vagonu" ile inşa edildiği belirtildi.
IŞİD'e karşı ortak tutum
Independent gazetesi, Almanya'da tacize uğrayan iki kadını kurtarmak istediği için dövülerek hayatını kaybeden Tuğçe Albayrak'a geniş yer ayırmış.
Haberde, Almanya Devlet Başkanı Joachim Gauck'tan, 23 yaşındaki genç kadın için giderek artan sayıda Almanya vatandaşının "liyakat nişanı" talep ettiği belirtiliyor.
İnternette başlatılan imza kampanyasının dün akşam itibariyle 100 binden fazla kişi tarafından imzalandığını yazan gazete, Başkan Gauck'un bu talebi ciddi bir şekilde değerlendirdiği bilgisini aktarıyor.
Times gazetesi Türkiye'yi ziyaret eden Papa Francesco'nun "Patrik'le birlikte IŞİD'i kınamalarını" yazıyor.
Dini liderlerin Orta Doğu'daki Hıristiyanların "korkunç durumu"na dikkat çektikleri belirtilen haberde, "sürekli dua edilmesinin yanı sıra uluslararası kamuoyundan gerekli adımların atılması" yönündeki çağrılarına yer veriliyor.
Times gazetesi ayrıca Mısır'daki gerginliğe de yer veriyor. Eski Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek hakkındaki "toplu katliam emri" suçlamaların düşürüldüğünü yazan gazete, Tahrir meydanında büyük bir kalabalığın toplandığını belirtiyor.
Dün akşamki eylemlerde polisin biber gazı ile müdahale ettiği, iki eylemcinin öldüğü, 80 kişinin gözaltına alındığı ve 11 kişinin tutuklandığı kaydediliyor.
Gazete kararın, 2011 eylemleri sırasında ölen 800 kişiyle ilgili hiç kimsenin suçlu bulunmadığı anlamına geldiğini yazıyor.
Mübarek'in avukatı Farid el Deeb'in, "müvekkilinin birkaç gün içinde serbest bırakılabileceği" açıklamasına yer veriliyor.
Çin-İngiltere gerilimi
Financial Times gazetesi bugün manşetine Hong Kong'taki gerginliği taşımış. Gazete, polis ile eylemciler arasındaki çatışmalar devam ederken, Çin hükümetinin Hong Kong'u ziyaret etmek isteyen bir grup İngiliz milletvekilini engellediğini yazıyor.
Haberde, İngiltere Parlamentosu'nun alt kanadı olan Avam Kamarası milletvekili ve Dışişleri Komitesi Başkanı Sir Richard Ottoway'ın Pazartesi günü acil bir toplantı talebinde bulunacağı belirtiliyor.
Cameron hükümetinin Hong Kong'taki demokratik reform talep eden eylemlere rağmen, Çin konusunda sessiz kaldığını yazan gazete, son gelişmelerin "tuhaf" bir durum yaratacağını ileri sürüyor.
Başbakan David Cameron'ın geçen yıl Pekin'i ziyaret ettiği ve ekonomik bağların güçlendirilmesinin kutlandığı hatırlatılan haberde, "Çinli gruplar, havaalanından mısır gevreğine her türlü İngiliz şirketinden hisse alıyor ve İngiltere Çin'in doğrudan yatırımları için önemli bir merkeze dönüşüyor" ifadelerine yer verilmiş.
Haber şöyle devam ediyor:
"Dün akşam Hong Kong polisi, hükümet binasını çevrelemek isteyen kalabalığa coplarla saldırdı. Emirler doğrultusunda iki aydır süren eylemleri dağıtmak için harekete geçti."
"Sir Richard ise dün yaptığı açıklamada 'Çin hükümeti bizim görevimizi yapmak için Hong Kong'a gitmemize engel olarak açıkça zıtlaşan bir tutum sergiliyor' dedi."
Sir Richard'la Hong Kong'u ziyaret edecek komite, Çin ile İngiltere arasındaki Hong Kong yönetimi sözleşmesinin doğru işleyip işlemediğini kontrol etmeyi planlıyordu.
'Polislerin vicdanlı hareket etmelerini istiyoruz'
Guardian gazetesi, Michael Brown'un ailesinin oğullarını vuran polise karşı hukuki mücadelelerine devam etme sözüne geniş yer veriyor.
Gazete, ailenin avukatının açıklama yaptığını ve istifa eden polise karşı hukuki mücadelelerinin süreceğini belirtiyor.
Haberde, ABD'nin Ferguson kenti başta olmak üzere ülke çapında günlerdir süren eylemlerin ardından polis memuru Darren Wilson'ın Cumartesi günü istifa ettiği kaydediliyor.
Ailenin avukatı Benjamin Crump'ın şu ifadelerine yer veriliyor:
"Aile istifayla tatmin olmadı. Toplum bu istifayı bekliyordu. Ama aile asıl silahsız oğullarını vuran kişinin sorumlu tutulmasını istiyor."
"Brown'un anne ve babası, polis memuru Wilson'ın çocuklarına ehemmiyetle yaklaştığına inanmıyor. Hiç vicdanı yok mu, bunu merak ediyor."
"Biz polis memurlarının bu toplumda vicdanlı hareket etmesini, çocuklarımızı bir şeytan ve suçlu gibi görmemelerini istiyoruz."
ÖNCEKİ HABERLER
