İngiliz pazar gazetelerinde öne çıkan uluslararası konu küresel ekonominin karşı karşıya olduğu tehlikeler...
Abone olİngiliz pazar gazetelerinde öne çıkan uluslararası konu küresel ekonominin karşı karşıya olduğu tehlikeler...
Independent on Sunday birinci sayfasında İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin gülümser halde bir fotoğrafına yer vermiş.
Resme eşlik eden bir de soru var: 'Hepimizi mali felaketten kurtarmada, bu adama güvenir misiniz?'...
Yunanistan borç krizi çözülemese bile Yunan ekonomisi euro bölgesinin idare edemeyeceği kadar büyük değil.
Asıl korkulan krizin yayılması; Yunan krizinin daha büyük ekonomileri etkileyecek bir mali felakete dönüşmesinden endişe ediliyor.
Şimdi görünen o ki, borç krizinin sıçrayacağı İtalya olabilir.
Independent on Sunday, bu yüzden dünyanın gözlerinin şimdi İtalya'da olduğunu belirtiyor.
İtalya hükümetinin borcu gayrısafi yurtiçi hasılanın yüzde 118'i düzeyinde.
Avrupalı liderler, Yunanistan'da olduğu gibi, İtalya için de çözümün kemer sıkma önlemlerinde geçtiğine inanıyor.
Avrupa Birliği, İtalya'nın büyüme hızını artırması ve borç oranını azaltması yönünde gerekli ekonomik önlemlerin bir an önce sunması yönünde baskı yapıyor.
Eğer ekonomik büyüme sağlanamazsa, Yunanistan'da olduğu gibi İtalya da borçlarını ödemekte zorlanacak.
Ancak Başbakan Berlusconi gerekli adımları atmada zorlanıyor.
Independent on Sunday bu gelişmelere rağmen Berlusconi'nin 'herşey yolunda' mesajı vermekte olduğunu belirtiyor.
Bu yüzdendir ki, eski müttefikleri arasında bulunan altı milletvekili geçtiğimiz günlerde, kabine içinde ekonomik reformlar üzerinde anlaşma sağlayamayan İtalya başbakanının istifasını istedi.
Yunanistan nereye gidiyor?
Sunday Telegraph Yunanistan'da ekonomik kriz ardından patlak veren siyasi krizi ele alıyor.
Başbakan Papandreu, geçtiğimiz günlerde, kabinesindeki bazı önde gelen bakanlar ve lideri olduğu Pasok partisine üye milletvekillerinin sert eleştirilerine maruz kalmıştı.
Sunday Telegraph bu eleitirileri dile getirenlerden biri olan Eva Kaili ile bir mülakat yapmış.
Pasok milletvekili olan Kaili başbakanın istifa etmesi gerektiği kanısında.
Geçtiğimiz günlerde, Yunanistan Parlamentosu'nda yapılan oylamada, milletvekilleri Başbakan Yorgo Papandreu'ya az farkla güvenoyu vermişti.
152'si Papandreu'nun Pasok partisinden olan 300 milletvekillinin 153'ü Papandreu'ya destek verirken 145 milletvekili güvensizlik oyu verdi.
Sunday Telegraph bu sonuca rağmen başbakanın geleceğine ilişkin tartışmaların sürdüğünü belirtiyor.
Gazete, Kaili'nin ülkenin halka güven aşılayacak bir hükümete ihtiyaç olduğu şeklindeki yorumunu aktarıyor.
Ana muhalefet Yeni Demokrasi partisi de Papandreu liderliğinde bir koalisyon hükümetine katılmayacaklarını söylüyor.
Parti lideri Antonis Samaras başbakana, erken seçime gitme çağrısında bulundu.
Papandreu ise ülkeyi erken seçimlere götürmenin büyük bir felaket olacağını ve Avrupa Birliği'yle yapılan kurtarma anlaşmasını tehlikeye sokacağını ileri sürüyor.
Sunday Telegraph, başbakanın bir milli birlik hükümeti kurulması konusunda kararlı olduğunu belirtiyor.
Yorgo Papandreu kurulacak yeni hükümetin liderliğinin tartışılabileceğini söylüyor.
Küba ekonomisinde reform arayışları
Observer, Küba'da 50 yıl aradan sonra ilk kez bireylerin özel mülk alıp satmasına izin veren bir yasanın onaylanmasına bir tam sayfa ayırmış.
10 Kasım'da yürürlüğe girecek olan yasa sadece Küba vatandaşları ve daimi oturum izni olanlar için geçerli ancak gazete bunun önemli bir adım olduğu kanısında.
Küba'da Raul Castro'nun iktidara geçişinden beri serbest pazara yönelilen değişiklikler yaşanıyor.
Emlak alım satımına ilişkin yasa da şimdiye kadarki en büyük reform olarak görülüyor.
Observer kararın Kübalılar tarafından memnuniyetle karşılandığını belirtiyor.
Mülk satışı Fidel Castro'nun iktidara geldiği 1959 yılından sonra aşama aşama yasaklanmıştı.
Konut alım satımına yakılan yeşil ışık, geçen ay otomobil alıp satma önündeki kısıtlamaların gevşetilmesini izliyor.
Observer ABD'li bir uzmanın bu adımı 'binlerce Kübalının bir anda server sahibi olması' şeklinde değerlendirdiğini aktarıyor.
Emlak piyasasına izin verilmediği için Kübalılar on yıllardır evlerini karmaşık bir pazarlık sürecinden geçerek ya da aralarında gizli anlaşmalara başvurarak değiştirebiliyordu.
Sağlığı kötüleşen ağabeyi Fidel Castro'dan görevi 2008'de devralan Raul Castro, Küba'daki sistemin sorunlarına işaret eden çok sayıda eleştirel açıklamada bulundu.
Diğer taraftan Raul Castro, Küba'nın sosyalizmden vazgeçmeyeceğini de vurguluyor.
Observer Raul Castro'nun bir zamanlar sadece ağabeyinin yamağı olarak görüldüğünü ancak iktidarı devralmasından bu yana ülke tarihine damgasını vurduğunu belirtiyor.
Bin Ladin operasyonunun ayrıntıları
Sunday Times El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in nasıl öldürüldüğünü anlatan yeni kitaba bir tam sayfa ayırmış.
Habere göre, bu kitapta anlatılanlar, operasyona ilişkin olarak Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamalarla bazı noktalarda çelişiyor.
En dikkat çekici ayrıntı, Bin Ladin'in saldırının 90. saniyesinde öldürüldüğü iddiası.
Daha önce, el Kaide liderinin bulunduğu mahale iniş sırasında bir helikopterin düştüğü, Bin Ladin'in korumaları ve oğluyla ABD özel timi arasında çatışma yaşandığı ve Bin Ladin'in bunlar ardından öldürüldüğü açıklanmıştı.
Sunday Times operasyonu yapan timin üyeleriyle yapılan mülakatlar çerçevesinde yazılan yeni kitapta bu iddiaların yalanlandığını belirtiyor.
Kitaba göre, özel tim helikopterden, en üst katında Bin Ladin'in eşlerinden Emel ile birlikte kaldığı binanın damına inmiş ve hızla Bin Ladin'in odasına girmiş.
Eşini siper alan Bin Ladin AK-47 marka silahına uzanmaya çalışırken vurularak öldürülmüş.
Bunun baskının 90. saniyesinde yaşandığı ileri sürülen kitapta, diğer kişilerin özel tim tarafından daha sonra vurulduğunu ve helikopterin de iniç değil kalkış sırasında düştüğü belirtliyor.
Sunday Times Bin Ladin'in silahının ABD özel timinin merkezinde, son yirmi yılda öldürülen arkadaşlarının fotoğraflarının bulunduğu duvarda asılı olduğunu da belirtiyor.
Gazeteye göre, Navy Seals adıyla da bilinen özel tim, bu operasyon öncesinde, el Kaide lideri Usame bin Ladin ve yardımcısı Eymen ez Zevahiri'yi Bert ve Ernie takma adlarıyla anıyormuş.
Sunday Times Bert ve Ernie'nin, Susam Sokağı isimli kukla tiyatrosunda biri uzun ve ince, diğeri kısa ve şişman iki kuklanın isimleri olduğunu kaydediyor.