BIST 9.916
DOLAR 35,04
EURO 36,33
ALTIN 2.936,58
HABER /  GÜNCEL

02 Eylül 2012 Basın Özeti

İngiliz Pazar gazetelerinde Güney Afrikalı bir liderin Irak ile çıkışı ve Fisk imzalı yazıda Şam'daki cezaevinde bulunan bir Türkiye vatandaşıyla ilgili haberler...

Abone ol

Güney Afrika'da ırk ayrımcı rejimin çökertilmesinde rol oynayan Desmond Tutu, Observer için yazdığı makalede Tony Blair ve George Bush'un uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanması gerektiğini savunuyor.

Tutu, Afrika ve Asya'da benzer davranışları sergileyen liderlerin uluslararası yargıya götürüldüğünü, İngiltere eski Başbakanı Blair ile ABD eski Başkanı George Bush'un da "aynı muameleyi görmesi gerektiğini" ifade ediyor.

Tutu, iki liderin, kitle imha silahlarının Irak'taki varlığı ile ilgili yalan söylediklerini ve 2003'teki savaşın sonucu olarak Irak'ta her gün ortalama 6-7 kişinin intihar saldırıları sonucunda öldüğünü ifade ediyor.

Gazetedeki yazısında Irak'ın işgalinin dünyayı daha da istikrarsızlaştırdığını ve Suriye'deki iç savaşa zemin hazırladığını ifade eden Tutu, devamla, Irak'ta 2003'ten bu yana 110 bin kişinin öldüğünü, milyonlarca kişinin yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldığını ifade ediyor.

"Şam'daki cezaevinde bir Türk"

Independent on Sunday'de Robert Fisk imzalı yazı, batılı medya kuruluşları için bir ilke işaret ediyor.

Robert Fisk, Suriye hükümetinin kendisine üst güvenlikli bir cezaveninin kapılarını açtığını ve orada, aralarında bir Türkün de bulunduğu kişilerle görüştüğünü yazıyor.

Adının Cuma Öztürk ve Gaziantep doğumlu olduğu söylenen kişinin Afganistan-Pakistan sınırında aylarca eğitim gördükten sonra Suriye'ye giriş yaptığını söylediği aktarılıyor.

Fisk, Suriyeli cezaevi yöneticilerinin görüşme sırasında odayı terk etmeyi kabul etmelerinin kendisini şaşırttığını; tutuklularla görüşme kayıtlarını inceleme taleplerini reddettiğini yazıyor.

"Cuma Öztürk, Peştun ya da Arapça konuşamıyor; hamile olan karısı Mayuda'yı ve üç yaşındaki kızını geride bırakıp Şam'a gitmiş; cihat konusunda belli belirsiz şeyler söylüyor ama kendisinden, eleman geçişine de olanak verecek şekilde sınır-aşan bir "kaçakçılık" hattı oluşturmasının istendiğini söylüyor. Kayınvalidesinin Halep'teki cenaze törenine katıldığı sırada tutuklanmış. 'Başıma gelenler nedeniyle üzgünüm' diyor, hüzünlü bir şekilde; ve 'şimdi' iyi bir muamele gördüğünü anlatıyor. Cezaevinde olduğunu Türk yetkililere bildirmemizi istiyor."