Terörle yatan bombayla kalkar!
Belçika'ya göre PKK'nın yaptığı "Düşünce Özgürlüğü"nden ibaretti! Teröristlerin düşündüklerini kanlı bir eyleme çevirdiğini dün çok acı bir şekilde öğrenmiş bulundular!
Brüksel'de dünyayı ayağa kaldıran bir terör olayı yaşandı. 3
ayrı noktada kendini patlatan canlı bombalar ülkeyi kana buladı. 34
ölü ve 100’ün üzerinde yaralı var.
Belçika hükümetinin normal şartlarda bu saldırıyı çok önceden
bilip engellemesi işten bile değildi.
Bunun üç önemli nedeni var..
Birincisi; Paris'i bombalayan IŞİD'li militanların
saldırıdan önce Belçika'daki hücre evinde eylem planları yaptığı
ortaya çıkmıştı.
İkincisi; Paris'i bombalayan saldırganlardan
sonuncusu olan Salih Abdeslam, iki gün önce
yaralı bir şekilde ele geçirilmişti.
Üçüncüsü; ülkeyi yöneten hükümet,
Türkiye'nin tüm isyan ve itirazlarına rağmen PKK'nın propagandasına
izin veriyor, PKK'nın çadır kurup taraftar toplamasına ses
çıkarmıyordu.
Irak ve Suriye coğrafyasında IŞİD'in en büyük düşmanı olarak
görülen YPG'yi koruyup kollamak, IŞİD'e "Gel beni
patlat" mesajı göndermekle eşdeğerdi...
Tüm bunlara rağmen terör saldırısına engel olamadılar.
Olamadılar çünkü, dünya üzerinde bu tür terör saldırılarını önceden
bilecek ülke yoktur!
Yüz canlı bomba yakalarsın ama bir tanesi aradan sıyrılır ve gelip
ülkeni kan gölüne çevirir. Tıpkı Fransa'da ve Türkiye'de olduğu
gibi..
İzin verirseniz, saldırı sonrası Belçika'da neler yaşandığını
anlatarak devam edeceğim yazıya...
Ülkenin tamamında güvenlik alarmı seviyesi en yüksek olan 4'e
çıkarıldı. Asker ve polis, metro ve sokaklara indi. Hükümet, sadece
Brüksel'e "225 ek askeri birlik" gönderme kararı
aldı.
Yetmedi...
Fransa hükümeti, komşusuna destek amacıyla sınırlarda ve
toplu taşıma araçlarında güvenliği sağlamak için ek 1600 polisi
devreye soktu.
Ülkenin tamamında uçak, metro, hızlı tren seferleri durduruldu.
Bitmedi...
Belçika yönetimi, "Dışarı çıkmayın. Başka bir yerdeyseniz,
evinize gitmek için olsa bile olduğunuz yerde kalın!"
diyerek sokağa çıkma yasağı ilan etti.
Ve...
Olay yerinden görüntü alınmaması, ceset fotoğraflarının
yayınlanmaması için yayın yasağı getirildi.
Bütün bu kararlar, sadece ama sadece bir saldırı sonrasında alındı
ve itiraz eden bir tek kişi veya kurum olmadı! Kimseden çıt
çıkmadı, herkes verilen talimatları yerine getirdi.
Farzı misal...
Terörist sevici akademisyenler IŞİD'i masum, Belçika'yı terörist
ülke gibi gösteren bildiriye imza atmadı.
Ülkenin muhalefet lideri, "Bomba patlatan arkadaşlardan
rica ediyorum, yapmasınlar" mesajı göndermedi. YPG'yi
alenen destekleyen ve Brüksel'de PKK çadırı açtıran hükümetine,
"Sen terörü destekliyorsun. Bunlar senin yüzünden
oldu" demedi.
Hiç bir siyasetçi, "Başbakanı, İçişleri Bakanı'nı,
Belçika istihbaratını ve hatta Brüksel
mahalle muhtarını istifaya davet ediyorum. Ne o bomba patlattırmak
falan!" demedi.
Milletvekilleri, "Gencecik delikanlıların kendini neden
patlattığını konuşmadan terör sorununu tartışmakla bir yere
varamayız" diyerek iki teröristi masumlaştırmadı.
Medya, "Sizin başkanlığınız batsın, iktidarınız
batsın" diyerek iktidara saldırmadı, Cumhurbaşkanı'na,
"Diktatör bunlar senin yüzünden oldu" diye manşet
atmadı. Belçika'nın hiç bir gazetesi "Katliam
ülkesi" diyerek vatanını karalamadı. Tek bir gazete veya
televizyon ceset fotoğraflarını yayınlayarak teröristlerin ekmeğine
yağ sürmedi.
Tek bir sanatçı çıkıp, "15 gün alışveriş yapmasak. AVM'lere
gitmesek. Tuvalet kağıdı almasak ekonomi çöker ve bu hükümetten
kurtuluruz" diye twit atmadı.
Belçika Başbakanı'nı sevmeyen ruh hastaları sokaklara inen polis ve
askerlere, "Charles Michel'in köpekleri" diye
hakaret etmedi. Aydınlar, "Demokrasi ile yönetilen bir
ülkede askerler sokağa iniyorsa orada diktatörlük
başlamıştır" demedi.
Bunlara şahit olmadınız ve bundan sonra da olamayacaksınız.
Mesela; yarın bir muhalefet partisi lideri Meclis kürsüsüne çıkıp,
"Ben o tertemiz çocukların alınlarından öpüyorum"
demeyecek.
Ana Muhalefet Partisi'nin milletvekilleri ölen IŞİD'li
teröristlerin cenazesine gidip gözyaşı dökmeyecek.
IŞİD'i destekleyen diğer siyasi parti mensupları kurulan taziye
çadırına gidip, "Onlar bizim şehitlerimiz ve bizler onların
yolundan gidiyoruz" nutukları atamayacak.
Aydınlar, "Belçika hükümeti istifa ederse Belçika'da tüm
olaylar çözülür! Bence tek suçlu Belçika hükümeti. Yoksa bombayı
patlatanın ne günahı var?" diye konuşamayacak.
Niye mi?
Böyle hainler sadece bizim ülkemizden çıkıyor da ondan...
Dipnot: PKK'ya sınırsız destek veren, onlar için
propaganda çadırı açan Belçika'ya göre terör örgütünün yaptığı
"Düşünce Özgürlüğü"nden ibaretti!
Demek ki bazı düşünceler pek iyi değilmiş. Adamlar düşünüp taşınıp
ülkeni patlatabiliyormuş!
Uyardık mı?
"Terörle yatan bombayla kalkar" diye ikaz ettik.
"Susma, sustukça sıra sana gelecek" dedik ve o
sıra çok çabuk geldi!
Taziyeleri de PKK'nın açtığı çadırda kabul ederler artık!