BIST 9.091
DOLAR 32,37
EURO 34,99
ALTIN 2.325,79
HABER /  BİLİM - TEKNOLOJİ

Ay roketle işte böyle vuruldu

NASA tarihinde bir ilk yaşanıyor. Gökyüzündeki büyük patlama saat 14.00'te başladı. NASA Ay'ı bombalıyor

Abone ol

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), su bulma umuduyla Ay'ın güney kutbunu bombaladı. 

"space.com" internet sitesinde yer alan habere göre, NASA'nın "Lunar Crater Observation and Sensing Satellite" (LCROSS) adı verilen uzay aracı, ikiye ayrılarak, birkaç dakika arayla Ay'a çarptı.

NASA AY'I İŞTE BÖYLE                                               BOMBALADI

Uzay aracının ilk önce üst katı güney kutbundaki Cabeus kraterine çarparak, Ay'dan 15 km öteye enkaz ve toz bulutu çıkmasına yol açacak.

Ardından enkaz bulutunun üzerinde uçacak LCROSS'un geriye kalan parçası, bunları toplayıp analiz edecek ve saatte 8 bin km hızla Ay'a çarpmadan önce su izlerini araştıracak. Sonuçların 2 gün içinde ortaya çıkması bekleniyor.

İŞTE O TARİHİ AN.... AY ROKETLE İŞTE BÖYLE VURULDU

NASA AY'I BOMBALAMAK İÇİN İŞTE BU SİMÜLASYONU HAZIRLAMIŞTI...

ÇARPIŞMA NASA TV'DEN CANLI YAYINLANDI

Ay'da su olduğu daha önceki araştırmalarda belirlenmesine karşın, bu "bombardımanla" suyun keşfi burada kalıcı bir üs kurmak olasılığını artıracak.

Çarpışma Türkiye saatiyle 14.00 civarında gerçekleşti. Çarpışma NASA TV'den canlı olarak yayınlandı.

DÜNYA İÇİN BİR İYİ BİR DE KÖTÜ HABER...

[PAGE]

Amerikalı astrofizikçiler, Apophis göktaşının 2036'da Dünya'ya çarpma olasılığının azaldığını belirtirken, aynı göktaşının 2068'de çarpması olasılığının ise arttığını bildirdi.

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) yeni hesaplamalarına ve yayımladığı sonuçlara göre 2004'te keşfinden bu yana kamouoyunda büyük ilgi toplayan 2,5 futbol sahası büyüklüğündeki Apophis göktaşının 2036'da Dünya'ya çarpması olasılığı iyice azaldı.
 
NASA'nın California Pasadena'daki Jet Motorları Laboratuvarından Steve Chesley ve Palu Chodas'ın yeni teknikler ve veriler temelinde yaptıkları hesaplamalara göre, 2036'da göktaşının Dünya ile çarpışması olasılığı 45 binde birden, 250 binde bire indi.

Çalışmalarını bugün Porto Riko'da yapılacak Amerikan Astronomi Birliği toplantısında sunacak olan astrofizikçiler, Apophis'in Dünya'ya 2029'da çarpması olasılığını yüzde 2,7 olarak hesaplamış, ancak daha sonraki hesaplamalar o yılda bir çarpışmanın olanak dışı olduğunu göstermişti.
 
2029'DA 22 BİN 208 KİLOMETRE UZAKTAN GEÇECEK

Buna karşın, göktaşı 13 Nisan 2029'da Dünya'dan sadece 22 bin 208 km uzaktan geçecek. Bunun daha önce modern zamanlarda gözlemlenmediği ve bu uzaklığın iletişim ve meteoroloji uydularından biraz daha yakın olduğu belirtiliyor.
 
2068 İLE İLGİLİ HENÜZ BİR VERİ YOK

Apophis'in 2068'de Dünya'ya çarpması olasılığı konusunda henüz bir veri açıklanmadı.

Apophis'in yörüngesiyle ilgili son hesaplamaların büyük bölümü, Hawaii Üniversitesi Astoronomi Enstitüsünden gökbilimci Dave Tholen ve ekibi tarafından yapılan gözlemler ışığında hayata geçirildi.

4 BİN YILLIK İNSAN BEYNİNDE DNA VE SIVI İZİNE RASTLANDI

[PAGE]

Kütahya Seyitömer Höyüğü'nde bulunan 4 bin yıllık insan beyinlerinin kalıntılarında DNA örneklerine rastlandı.

Kazı başkanı Prof. Dr. Bilgen, yaklaşık 2.5 ay önce höyükte buldukları 4 bin yıllık 6 insan iskeletindeki beyinlerin küçülmeye başladığını gözlemlediklerini, normal yaşam koşullarında tahrip olmaya yüz tutunca çeşitli kimyasal maddeler kullanarak muhafaza etmeye çalıştıklarını bildirdi.

BEYİN KALINTILARINDA SIVI ÖRNEKLERİ TESPİT EDİLDİ

Beyin kalıntılarını yerinde inceleyen Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Aydın Sav ile Haliç Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim görevlisi Dr. Meriç Adil Altınöz'ün, bunlardan bir miktar parçayı İstanbul'a götürdüğünü anlatan Prof. Dr. Bilgen, yapılan incelemede beyin kalıntılarında DNA ve sıvı örnekleri tespit edildiğini kaydetti.

Prof. Dr. Bilgen, fosilleşmiş olmadığından havadaki oksijenden etkilenerek küçülmeye başladığını tahmin ettikleri beyinlerle ilgili x-ray sistemiyle yürütülen incelemelerin tamamlanmasının ardından bir beynin, kurmayı planladıkları müzede sergileneceğini sözlerine ekledi.

Dr. Altınöz de laboratuvardaki incelemeleri sırasında beyinlerdeki lipitlerin 4 bin yıldır korunduğunu gözlemlediklerini anlattı.

''Ancient DNA'' metodunu kullanarak beyinleri incelemeye başladıklarını ifade eden Dr. Altınöz, ''geçmişi çok eskiye dayalı bu derecede iyi korunmuş insan beynine daha önce dünyada rastlandığını düşünmediklerini'' belirtti.

Dr. Altınöz, Almanya'da bu tür çalışmalar yapan bir merkez bulunduğunu dile getirerek, paleogenomik bilimi metotları aracılığıyla DNA örneklerine ulaştıkları beyinlerin hangi ırk ve milletten insanlara ait olduğunu tespit etmeye çalıştıklarını vurguladı.