BIST 9.777
DOLAR 34,16
EURO 38,17
ALTIN 2.920,22
HABER /  GÜNCEL

Topbaş hakkında ağır iddia!

İddia Saadet Partisi'nin adayı Mehmet Bekaroğlu'na ait... Bekaroğlu Topbaş'ın gelininin ne iş yaptığını ilk kez açıklıyor.

Abone ol

İNTERNETHABER
Nur Akman

Saadet Partisi'nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Bekaroğlu İstanbul'un kaynaklarının talan edildiğini söylüyor ve ilk kez bir isim zikrediyor. "Kadir Topbaş tüm tanıtımlarını gelini Burcu Topbaş'ın sahibi olduğu şirkete yaptırıyor" diyor. O şirkete giden rakamsa dudak uçuklatıcı: 1 milyar dolar!...

Profesör Doktor Bekaroğlu  ile Saadet Partisi'nin İstanbul İl Başkanlığı'nda buluşuyoruz. İçerisi kalabalık... Ama kalabalığın tamamı gençlerden oluşuyor. Neredeyse 30 yaş üstü insan görmek zor... Yani Bekaroğlu arkasında gençler duruyor.

Bekaroğlu bir tıp doktoru; Psikiyatri profesörü... İstanbul adaylığı için ismi açıklandığında heyecanlanmış. "Çok büyük bir şehir. İstanbul, Türkiye, Türkiye İstanbul demek. Son derece heyecan verici. İnsan gururlanıyor" diyor...

Ve Mehmet Bekaroğlu ile söyleşimiz başlıyor:

TOPBAŞ HAKKINDA BÜYÜK İDDİA

Siz neler yapacaksınız seçilirseniz?

Devrim niteliğinde değişiklikler yapacağız. Öncelikle bu kentle ilgili kararları halkla birlikte alacağız. Üçüncü köprü istiyor mu? Nerede istiyor? gibi…. Teknoloji antık çok büyük imkanlar sunuyor. İnternet ortamında, referandumla, anketlerle halka soracağız her şeyi. Katılımcı belediyecilik yapacağız.. Biz iddia ediyoruz.

BELEDİYE HİZMETLERİNDEN KAR ALMAYACAĞIZ

Belediye tüm kararları İstanbul halkıyla birlikte alacağız. Saydam olacağız ve belediye hizmetlerinden kar almayacağız. Sudan, gazdan, ulaşımdan kar alıyorlar? Biz almayacağız! Bu da asgari ücretle çalışan bir ailenin cebine 200 liranın geri dönmesi demek.

BELEDİYENİN TANITIMLARI GELİN HANIMA YAPTIRILIYOR

Nereden kaynak bulacaksınız?

Kaçakları önleyerek yatırım yapacağız. Sayın Kadir Topbaş bir alt geçit yapıyor. Örneğin 3 trilyona… Yaptığı işin yarım trilyona ya da bir trilyona da tanıtımını yapıyor. Tanıtımını da gelinine yaptırıyor. İsim veriyorum ilk defa. Burcu Topbaş diye bir hanımefendi var, belediyenin tüm tanıtımları onun şirketine yaptırılıyor.  

Burcu Topbaş olayını biraz daha açalım isterseniz? Şirket Burcu Topbaş'ın mı?

Burcu Topbaş şirketin resmi sahibi olmayabilir. Ama herkes o şirketin onun olduğunu biliyor. Tüm tanıtımlar ona yaptırılıyor.  Hesapladım, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı harcamaların yüzde 30’u tanıtıma gidiyor. Tanıtımlara harcanan para 1 milyar dolar… Belediye hizmetlerinden kar alınmamasının maliyeti, yani suyu, doğalgazı, ulaşımı ucuzlatmanın maliyeti 1,5 milyar dolar.. İşte kaynak!.. Yapmayacağız bu tanıtımları… Belediye yaptığı hizmeti kitle iletişim araçlarını kullanarak anlatır. Bunun zaten haber değeri var. Niye tanıtımını yapıyorsun? Büyük paralar vererek konserler düzenliyorsun, her yere viniller asıyorsun? Nedir bu yani? Bütün gazetelere televizyonlara reklamlar veriyorsun? Bunu kimin parasıyla yapıyorsun? Bana soruyor musun? O parayla başka bir altgeçit yap. Suyu ucuzlat…

SAADET OYLARI BÖLECEK CHP GELECEK BASKISI

İstanbul'da Ak Parti ve CHP arasında konuşulan bir yarış var sanki... Gerçek bu mu?

2002’den bu yana bir tuzak kurulmuş. Ak Parti 'CHP gelirse kötü olur, Aman CHP gelmesin' diyor. CHP de 'bunlar laik cumhuriyeti ortadan kaldıracaklar' diye kendi tabanını tutuyor. 2002’den bu yana referandumu da sayarsak 5 seçim yapıldı. Bu korku üzerinden yürüyor işler. Şu anda yerel seçimler yapılacak. Hiç kimse istanbul’un sorunlarını konuşmuyor. Ulaşım ne olacak, deprem ne olacak? Hiçbir şey konuşmuyoruz.

Sizin adaylığınız Ak Parti'nin oylarını etkiler mi?

Benim ve tabanımın üzerinde bu konuda büyük bir baskı var. Saadet partisi güçlü aday gösterdi. Bekaroğlu oyları bölecek CHP gelecek diye… Bunu yıllarca Demirel yaptı. 'Milli Selamet partisine oy vermeyin, oyları böler CHP gelir" diye… Şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi aynı şeyi yapıyor.

İSRAİL TANKLARINA TAŞ ATAN FİLİSTİNLİLER GİBİ

Diğer partilerin bol paraları, bol kaynakları var. Saadet partisi bu yarışı nasıl götürüyor?

Para konusunda neredeyse İsrail tanklarına taş atan Filistinli çoçuklar gibiyiz. Bu şekilde bir asimetri sözkonusu… Şu anda bütün belediye başkanları Sayın Topbaş da dahil, devlet imkanlarını kullanarak aylardan beri zaten reklam yapıyorlar. Milyon TL'ler harcıyorlar. Sözüm ona herhangi bir faaliyeti tanıtmak için her yere afiş dikiyorlar. Bu çok büyük bir haksızlık. Bunu seçim kuruluna taşıyacağım… Gerçekten asimetrik bir durum var. Hazine yardımları alıyorlar, devlet yardımlarını kullanıyorlar. Ayrıca çok çok zengin oldular. Nasıl oldularsa bilmiyorum. İlçe ve belde belediye başkanları astronomik paralar vererek televizyonlara çıkıyorlar. Nereden buldunuz siz bu paraları? 

RANT NASIL YARATILIR? ÖRNEKLİ ANLATIM!
DİĞER SAYFADA!

[PAGE]

RANT NASIL YARATILIR? ÖRNEKLİ ANLATIM!

Nereden bulmuşlar o paraları?

Eski İstanbul Büyükşehir Başkanı Ali Müfit Gürtuna "İstanbul’da 250 milyon dolar rant üretiliyor" dedi. Abarltılı bir rakam olabilir. Bütünüyle hesaplamak mümkün değil ama 100 milyonun üzerinde bir rant üretiliyor. Nasıl üretiliyor anlatayım. Çok basit bir örnek vereyim: Bir arsa o arsanın imarı var. Örneğin 50 dairelik imarı var. Sizle biri pazarlık yapıyor ve arsayı satıyorsunuz. Anında bir imar değişikliği oluyor. O 50 daire 500 daireye çıkıyor. Oradan bir rant elde ediliyor ve o rant herkese paylaşılıyor. Yani o müteahhitin kaşının gözünün hayrına yapılmıyor o değişiklik...

TOPBAŞ'IN İSTANBUL'A İHANETİ
Topbaş’ın İstanbul’a yaptığı ihanet mertebesinde yaptığı yanlış 3. köprüdür. 3. köprünün trafikle ilgisi yoktur. Rantla ilgisi vardır. Trafiğe bir milim katkısı olmayacaktır. Bunu bilen herkes söylüyor. Zaten başbakan da yıllar önce bunu söylemiş. '3. köprü cinayettir' demiş. Şimdi yapıyor. Niye ihanettir söyleyeyelim? 1. köprüde iddia şuydu. İstanbul trafiği İstanbul’un dışına çıkarılacak. Şehir içi trafiği rahatlayacaktı. Çok anlaşılır bir şeydi. Gerçekten de trafik İstanbul'un dışına çıkarıldı. Ama birkaç sene içinde çevre yolunun iki tarafı da doldu. Sonra Özal yine 'İstanbul’un trafiğini dışına çıkaracağım' dedi. İkinci köprüyü yaptı. Aynı şekilde çok kısa zamanda onun da üstü altı doldu. Şimdi daha vahim bir şey var. 3. köprünün yapılacağı yerler İstanbul’un akciğeri ve su havzalarıdır. Trafiğe bir faydası olmayacağı gibi yine yolun iki tarafı da dolacak ve istanbul'un akciğerleri tahrip olacak.
Bunun nerede yapılacağını bir tek başbakan ve adamları biliyor. Çünkü bizim yapığımız araştırmaya geröre orada sürekli arsalar el değiştiriliyor. Birileri sürekli arsa olarak arsa kapatıyor. Tabi bu merkezi hükümetin işi ama belediye olarak 3. köprünün yapılmasını seçilirsek belediye olarak engelleyebiliriz.

HİÇBİRİMİZ MELAİKE DEĞİLİZ

Çark kurulmuş bir kere, siz değiştiribileceğinize inanıyor musunuz?

Bizler hiçbirimiz melaike değiliz, insanız. 1994’te Milli Görüş belediyelerinin olduğu dönemden, İstanbul ve Ankara'nın Refah Partili olduğu dönem güzel başladı ama bu noktaya gelindi. O dönemde "Belediyelerde rüşvet alan da veren de melundur" diye tabelalar asılıydı. Şimdi o tabelalar indi. Ben de başka insanlar da yanlış yapabiliriz. Yolsuzluğu asgariye çekecek bir sistem kuracaksınız.

YOLSUZLUKLARI ÖNLEME FORMÜLÜ

Nasıl bir sistem yolsuzluğun önünü kesebilir?

Bana göre bugün yolsuzluğun ardında her şeyin kapalı kapılar ardında yapılıyor olması var. Belediyeler şeffaf değil. İkincisi ise belediyeler yasal olarak denetlenmiyor. Şu anda Meclis gündeminde bekletilen bir yasanın geçmemiş olması nedeniyle belediyeler denetlenemiyor. En büyük rant imar değişikliklerinde oluyor. İmar değişikliği toplantılarını açık yapacaksınız. Kamuya açık yapacaksınız, açık alanlarda büyük salonlarda ve naklen yapacaksınız. Ve denetimin önünü açacaksınız... Yolsuzluklar saydamlıkla ve denetlemeyle engellenebilir.