BIST 9.660
DOLAR 34,59
EURO 36,26
ALTIN 2.929,49
HABER /  GÜNCEL

Bunlar şeytanın askerleriymiş

Ne diziymiş ama... Arap dünyası ayağa kalktı. Kuveyt 'şeytanın askerleri' ilan etti. Cezayir de bir kişi daha eşini dizi yüzünden boşadı.

Abone ol

Türk dizileri Arap dünyasında fırtınalar estiriyor. Bunların başında da Gümüş dizisi geliyor. Cezayir'de bu dizi 'Nur' adı ile yayınlanıyor.
Kadınların sıkı takipçisi olduğu dizi, Arap erkeklerini ise mutsuz ediyor.
Bunun bir nedeni de dizinin yakışıklı oyuncusu Kıvanç Tatlıtuğ...

RÜYASINDA GÖRDÜ DİYE BOŞADI

Cezayir'de bir erkek, karısı Kıvanç Tatlıtuğ'un adını dilinden düşürmeyince soluğu mahkemede aldı. 40 yaşındaki Cezayirli adam,  karısının komşularına rüyalarında dizide Tatlıtuğ’un adı olan Muhammet’i gördüğünü söylediği için boşanmak istediğini, bu şekilde kirlenen namusunu temizleyeceğine inandığını söyledi.

EVE BAKTIĞI YOK
Diziyi izlerken ev işlerini ihmal ettiğini söylediği karısından yakınan adı açıklanmayan adam, “Karım akşam yemeği saati olan 19.30’da televizyonun karşısına geçip saatlerce diziyi izliyordu, dizi başladığı zaman başka hiçbir şeyle ilgilenmiyordu. Komşulara onunla bir gece geçirmek istediğini, sürekli rüyalarında o adamı gördüğünü de söylüyormuş” diye konuştu.

'ŞEYTAN'IN ASKERLERİ'

Kuveyt Milli Bakanlığı da dizi oyuncularından ‘Şeytanın askerleri diye söz etti. Üzerinde Songül Öden ile Kıvanç Tatlıtuğ’un fotoğraflarının yer aldığı çanta, kalem, defter ve kitap kaplarının okullara sokulmasını yasakladı. Din adamları da diziyi ‘İslam karşıtı’ ilan etmişti.

İRAN GÜMÜŞ'E TAKTI

Gümüş dizisi İran'da ise politik bir malzeme olarak görülüyor. Ülkedeİngilizce yayınlanan ‘Tehran Times' gazetesi, Ortadoğu ülkelerinde izlenme ratingleri kıran ‘Gümüş' dizisinin bölgede İran'ın siyasi ve kültürel etkisini azaltmak için Türkiye’nin profilini yükseltmek amacıyla kullanıldığını öne sürdü.

Gazetede şu iddialar yer aldı; 'Her biri yaklaşık 200 bölümden oluşan bu dizilerin siyasi amaçları var. Türk dizilerini Arapça seslendirip yayınlamaya başladı. Bu dizilerin Arapça seslendirmesi öylesine ustalıkla yapıldı ki, dizilerin bir Arap ülkesinde yapılmadığını anlamak son derece güçtü. Seslendirenlerin çoğunluğu Lübnan ve Suriyeli idi ve seslendirmedeki aksan da, Arap dünyasında hayranlık duyulan Lübnan aksanıydı. Suriyeli ve Lübnanlı seslendirmeciler sadece bu iki diziyi seslendirmek istedi.”