Diyarbakır bombacısı yüzsüz çıktı. Zanlı ifadesinde bakın ne dedi?
Abone olDiyarbakır bombacısı Erdal Polat, sorgusunda "Askeri araca yönelik yapılan eylemden dolayı pişman değilim, sadece siviller zarar görmesine üzülüyorum." dedi.
3 Ocak tarihinde 6 kişinin ölümü, 67 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırıyı gerçekleştiren ‘Botan' kod adlı 24 yaşındaki PKK'lı Erdal Polat ile birlikte toplam 7 zanlı tutuklandı, 1'i serbest bırakıldı. PKK bombacısı Polat, adliyede pişman olmadığını belirterek ayrıntılı bilgi verdi.
Polat ifadesinde, 6 yıl önce örgüte katıldığını ve Kuzey Irak'taki Hakurk, Hınere kamplarıyla Kandil dağındaki kamplarda bombalama ve sabotaj ile ilgili askeri ve siyasi eğitim gördüğünü söyledi.
2005 yılında beraberinde bir grupla Diyarbakır’ın Silvan ilçesi kırsalına gelen Polat, Lice'de birlikte faaliyet gösterdiği grup ile birlikte Diyarbakır kent merkezinde eylem yapmaya karar verdiklerini anlattı. Lice'den Diyarbakır’a gelirken beraberinde ‘Glock' marka tabanca ve el bombası getiren Polat, 5 Aralık günü Diyarbakır’daki Huzur polis karakoluna eylem yapmak için olay yerinde keşif yaptığını anlattı.
Çevrede sivil kimse olmadığı sırada üzerindeki el bombasının pimini çekip karakola attığını, ardından kaçtığını belirten Polat, örgütte ‘milis' olarak görev yapan ve kendisini Lice'den getiren ‘Hacı' kod adlı kişi ile randevulaştıklarını anlattı. Erdal Polat, şöyle devam etti:
“Hacı' beni tekrar kırsaldaki grubun yanına gitmek üzere Lice'ye götürdü. Birlikte faaliyet yürüttüğüm Lice kırsalındaki grubun yanında yaklaşık 1 ay kaldıktan sonra Diyarbakır'da yeni eylem yapılması yönünde karar aldık. Eylem için ‘Hacı' kod adlı kişi beni tekrar Diyarbakır’a getirdi. Yapılacak eylem biçimini kırsalda belirlemiştik. Ancak hedefin kim olduğu belli değildi.
Hacı, bana para verip eylemde kullanılmak üzere araba almamız gerektiğini söyledi. Ben üzerimdeki paranın yettiği kadarıyla bir araba aradım ve olayda kullandığımız aracın sahibine ulaşıp bu arabayı aldım. Sonra araç sahibiyle aramızda sözleşme imzaladık. Ben arabayı mezarlık civarına götürdüm. Sonra ‘Hacı' ile Lice kırsalında birlikte silahlı faaliyet yürüttüğüm ‘Rızgar' kod adlı arkadaşla birlikte yanıma gelip aracı kontrol ettiler. ‘Hacı' kendisine ait aracın içinden eylemde kullanılacak bombayı çıkarıp satın aldığım araca bıraktı. Şekerle karıştılmış eritilmiş gübre ve C- 4 patlayıcı ile ayrıca başta bir bomba ile düzeneğini satın aldığım araca yerleştirdim. Ayrıca roketatar başlığı içine yerleştirilmiş C- 4 tipi patlayıcıyı kırsal alanda araziye gizledim, olayda kullanılan bombayı araca yerleştirdik. Rızgar hazırladığı düzeneğin nasıl harekete geçirileceği konusunda bana bilgi verdi.”
KEŞİF YAPTIK
Polat, bir gün sonra aracı patlamanın olduğu yere yakın bir noktaya götürdüğünü ve eylem için ‘Hacı' ile birlikte keşif yaptıklarını anlatırken şöyle devam etti:
“Bir gün sonra tekrar üçümüz bir araya gelerek yeniden olay yerinde keşif yaptık ve bombalamayı nasıl yapacağımızı tartıştık. Bana olay yerine yakın parkta beklememi, kendilerinin de aracı takip ederek telefonla bilgi vereceklerini söylediler. Olay günü yine mezarlık civarında biraraya geldiğimizde Hacı kod aracı götürüp olay yerine bıraktığını söyledikten sonra bana haber verecekleri telefon ile bombanın uzaktan kumandasını teslim ettiler. Rızgar beni telefonla aradı ve ‘Hazır ol otobüs geliyor’ dedi. Otobüsü görünce kumandaya bastım, büyük patlama oldu, sonra yürüyerek olay yerinden ayrılarak ağabeyimin evine gittim.
Bombanın kumandası ile bana haber verdikleri cep telefonu üzerimdeydi. Kumandalı ve telefonun sim kartını küçük parçalara ayırdıktan sonra tuvalete atıp üzerine su döktüm. Olup bitenleri televizyondan izledikten sonra tekrar Lice’deki kampa gitmek üzere belirlediğimiz mezarlık civarına gitim. Ancak, kimse gelmedi. Ertesi gün tekrar gittim yine gelen giden olmadı bu süre zarfında akrabalarımın evinde kaldım, 3 gün sonra da yakalandım. Askeri araca yönelik yapılan eylemden dolayı pişman değilim, sadece siviller zarar görmesine üzülüyorum.”
BİR EYLEM DAHA YAPACAKTIK
Diyarbakır'ın Lice İlçesi kırsalında gizlediği bombayı başka eylemde kullanmayı planladıklarını belirten Polat, “Belirlenen bir hedef yoktu. Ancak planlama yaparak eylem şeklini belirleyecektik. Ben Diyarbakır’ın Silvan ilçesi kırsalındaki ‘Şehit Kendal' alanındayken geçen Haziran ayında köy korucularıyla çatışmaya girdik. Bu çatışmada bölge komutanımız ‘Tekoşer' kod adlı Bedri Odabaşı ile manga komutanımız Suriye uyruklu Cihat kod adlı Velit Meiş öldürüldü, bu çatışmada ben de ağır yaralandım. Üzerime atılan el bombası nedeniyle halen vücudumda 27 şarapnel parçası var. Sağ elim ve dirsekten aşağısı sakat kaldı” dedi.