Kıyametten sonra yaşanacak mucize
Sûr’a üflendi, kalk borusu çaldı.. işte bak kabirlerinden kalkıp, Rablerinin huzurunda duruşmaya koşuyorlar. Eyvah bize! Kim kaldırdı bizi yatağımızdan? diyorlar. İşte Rahmânın va’di buydu! Resûller doğru söylerler. Bütün olay, bir çağrıdan ibaret! İşte hepsi büyük duruşma için toplanmışlardır. Artık bugün hiç kimseye zulmedilmez, size hakkınızdan başka bir karşılık da verilmez.” (Yâsîn, 36/51-54).
1. SAHNE: ELVEDA DÜNYA
İsrafil’in Sûr’a ilk iki üflemesi: Kıyamet vakti deyince hayalde beliren genel sahneler… Önce yürekleri yırtan bir sayha kopar! Mukarreb melekler dahil, sema, arz, rüzgar, dağ ve deniz her şey dehşete düşer. Ve ardından: Kur’ân’ın kuvve-i câzibiyyesinden mahrum kalan arz ü şems ve arş ü ferş birbirine girer.
Derken imâmesi kopan uzay sistemi, tespih taneleri gibi saçılan Samanyolu, çil çil dağılan galaksiler, yörüngesinden fırlayan gezegenler, birbiriyle çarpışan seyyareler, parça parça aylar, külçe külçe dünyalar...