Kıyametten sonra yaşanacak mucize
Ve güneş batıdan doğar. Herkes mü’mindir artık, ancak iş işten geçmiştir; tevbe kapısı kapanmış, kalbler mühürlenmiş ve yazıcı melekler kalemlerini kırmıştır. Yeryüzünde Allah Allah diyen tek kişinin kalmadığı işte o vakit meçhuller, malum olur.. ve kıyamet kopar!!!
İman hayattır, vücûdîdir; küfür ölümdür, ademîdir. Bütünüyle imanını kaybetmiş bir insanlık artık topyekün ölümü hak etmiştir. Kıyamet böyle küllî bir ölümün adıdır, hem ölümün, hem dirilişin. Kıyamet vaktine, saat de denilmiş, zaman saati.
Dünyanın bitiş, ahiretin başlangıç vaktini bildirir. Bu büyük hâdiseler, Sultan-ı Mutlak’ın emirber me’muru İsrafil’in komutuyla başlar ve biter. Sûr’a (boynuzvâri bir boruya) üç defa üfler. Üflemeler arasında kırk … vardır. Kırk ne? Meçhul gizem. Bu üç ses, üç devredir; korku, ölüm ve diriliş devreleri. İlkine Nefha-i Fezâ’ (korkutan üfleme) denmiş:
“Gün gelecek Sûr’a üflenecek, Allah’ın diledikleri dışında herkes müthiş bir korkuya kapılacak…”(Neml, 17/87).