İskenderun’daki katilleri tanıyorum
Kürt Açılımı’ndan cesaret alan PKK’nın giderek tırmanan saldırıları, son haftalar içinde görülmemiş boyutlara ulaştı.
Kürt Açılımı’ndan cesaret alan PKK’nın giderek tırmanan saldırıları, son haftalar içinde görülmemiş boyutlara ulaştı.
En sonunda, İskenderun’da Deniz Üssü’ne saldırarak, çatışmaları cepheden sürdürecek kadar cesaret bulabildi İmralı Canisi’nin köpekleri.
1 Mayıs’tan sonra geçen bir ay içinde 23 şehit verdik İskenderun’da şehit olan yedi yiğit genç ile birlikte.
30 günde 23 şehit, 33 yaralı.
Gazetelerde çıkan resimlerden, teröristleri sizler gibi ben de teşhis ettim.
Açıklıyorum bunların kimler olduğunu.
Tunceli’de de, Bitlis’te de, Hakkari’de de İskenderun’da da askere korucuya kurşun sıkan eller, hep aynı kişilere ait.
Bunlar, AKP’nin geçtiğimiz kış, davullu zurnalı törenlerle karşılattığı, Devletin Savcısını, Hâkimini ayaklarına kadar gönderdiği teröristlerin “Açılım Arkadaşları”dır.
Açılım safsatasından sonra Cumhurbaşkanı’nın “iyi şeyler olacak” diye verdiği demeçte kastedilen bu mudur?
Başbakan Erdoğan’ın “umut verici gelişmeler” diye müjdelediği gelişmeler bunlar mıdır?
Bütün bu olanlardan sonra, Kandil de bu teröristlere hamilik yapan PKK yardakçısı Peşmerge Reisiyle Ankara’da kucaklaşmasını, bu saldırılardan sonra Başbakan millete nasıl izah edecek?
“AKP, Türk Milleti’nin ezberini bozmaktadır” sözlerini çok sık kullanan PKK İşbirlikçisi Kalemleri haklı çıkaran gelişmeler yaşıyoruz ülke olarak.
Geri adım atmanın adı, “diyalog”,
Zalimle işbirliğinin adı, “eş başkanlık”,
Aldatılmanın adı, “zafer”,
Teslim olmanın adı, “açılım”,
Bozgunculuğun adı, “demokratik çözüm” olarak değiştirilmiş, gerçekten bu olanlar karşısında Türk Milleti’nin ezberi bozulmuştur.
Bu utanç, İstanbul’u yeniden Bizans yapmaya çalışan Başbakan Erdoğan’ın alnında kara bir leke olarak kalacaktır.
Başbakan, Türk Milliyetçilerinin “ya milliyetçilik, ya teslimiyetçilik” çağrısına, teslimiyetçiliği en ileri noktasına kadar taşıyarak cevap vermiştir maalesef.