Başbakan Erdoğaın, Kılıçdaroğlu'nun İsviçre'de hesabının olmadığına dair belge istemesine şiirle yanıt verdi...
Abone olDünyanın gündemine oturan Wikileaks belgeleri konusunda da değerlendirmelerde bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu belgelerin yayınlanış şekli ve konuların seçilme kriterlerinin arkasında farklı niyetler olabuleceğine dair kuşkuları bulunduğunu tekrarladı. Erdoğan ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu'na da yanıt verdi.
Erdoğan Sivas'ta halka yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Birileri belli ülkeleri töhmet altında bırakma ve ülkeler arasındaki ilişkileri bozma, dedikodu, magazin tarzında ipe sapa gelmez yorumların mücadelesi içinde. Biz bu belgeler açıklanınca ne dedik? ‘Ne yapılmak istedikleri görelim eteklerindeki taşları döksünler’ dedik. Biz meseleye böyle soğukkanlı baktık. Sağduyu ile yaklaşırkan birileri define bulmuş gibi belgelerden medet umdu. Yabancı bir diplomat, senin ülkenin başbakanına, milletvekiline iftira atacak, sen de bundan medet umacaksın. Bunlarda akıl elden, fikir emanet. Bunlar aklı artık yabancı diplomatlardan almaya başladı. Yabancı diplomatların hezeyanlarından emanet almaya başladı. Bunlar kılavuzu karga olanın derler ya doğru kulıvuzu bir türlü bulamadılar. Neyi kılavuz edinseler yanlış yollara gidiyorlar. Benden olmayan şeyin belgesini istiyor.
KILIÇDAROĞLU'NA AŞIK VEYSELLİ YANIT
Erdoğan Kılıçdaroğlu'na seslenerek konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Sivas’tan sesleniyor ve belgeyi veriyorum. Aşık Veysel’in dizeleri, anlayana belgeyi veriyor; Aldanma cahilin kuru lafına, kültürsüz insanın külü yalandır. Huküm hükmetse dünyanın her tarafına, arzusu hedefi yolu yalandır. Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz, gül dikende biter diken gül olmaz. Her sineğin balı olmaz, peteksiz arının balı yalandır.”
İSRAİL ÖNCE AKDENİZ'DE DÖKÜLEN KANLARI TEMİZLEYECEK
Başbakan Erdoğan'ın İsrail'e yaptığı çağrıyı okumak için ikinci sayfaya geçiniz
ÖNCE AKDENİZ'E DÖKÜLEN KAN TEMİZLENECEK’
Sivaslılar'ın ‘Ayakkabı dar olunca dünya geniş olmuş ne fayda’ sözünü hatırlatan Başbakan Erdoğan, ufku dar olanların değil bir adım ötesini, burnunun ucunu dahi göremeyeceklerini belirterek şöyle devam etti:
“Biz küresel vizyonla hareket ediyoruz. Biz atalarımızdan, tarihimizden, kültür ve medeniyetimizden tüm dünyaya yayılmış böyle bir vizyon devraldık ve insanı bir misyonu omuzladık. Dikkatinizi çekiyorum. Biz Bağdat, Kabil, Beyrut, Saraybosna, Gazze, Kudüs dediğimizde bizi farklı itham ettiler. Dış politikamızı sorguladılar. ‘Eksen kayması’ dediler. Birileri hayatları boyu samiyiyetten nasiplenmedikleri için bizim samimi olacağımıza ihtimal vermedi. Biz ‘Uluslararası hukuk’ derken bunu samimiyetle söylüyoruz. ‘Adalet, barış, insanlık, vicdan’ derken ne kadar yürekten söylüyorsak ‘Gazze’ derken de o kadar yürekten söylüyoruz.”
Önceki gün İsrail Hayfa’daki yangına 2 söndürme uçağımı gönderdiklerini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
“Bu bizim insani ve İslami görevimizdir. Atalarımızdan gördüğümüz, medeniyetten devraldığımız tavır buydu. Mağdurların, felakete maruz kalanların rengine, dinine bakmadık. Arnavatluk’a 3 helikopter gönderdik. Bosna’da, Karabağ’da Kızılayımız hizmet götürüyor. Artık elhamdülillah Türkiye yardım alan değil yardım veren ülke oldu. Dünyanın neresinde olursa olsun insanların ölmesine, tabiatın yok olmasına seyirci kalmadık. Pakistan’a, Haiti’ye, Şili’ye Tiflis’e nasıl yardım elimizi uzattıysak Hayfa’ya da aynı hassasiteytle elimizi uzattık. Bunun altında bizim insana ve tabiata bakışımız vardır. Bizim insanlığımız, vicdanızı ve dayanışma kültürümüz vardır. Birileri çıkıyor yeni bir dönemi başltalım diyor. Önce taleplerimiz yerine getirilecek. Önce insani yardım taşıyan Mavi Marmara’da şehit edilen 9 kardeşimizin hesabı verilecek. Özür dilenecek, tazminatı verilecek. El uzatanın elinini havada bırakmayız. Adım atana adım atarız. Ama önce samimiyete inanmak istyoruz. Akdeniz’e dökülen kan temzilenmedikçe, o kan lekesini İsraill temizledikçe kimse bizim susmamızı beklemesin.”