Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Kaan Aydos, oksidatif stres ve sperm kalitesine ilişkin internethaber.com'a özel açıklamalarda bulundu. Aydos, bu bozukluğu engellemenin mümkün olduğunu söyledi.
Abone olNasıl ki vücudumuzda gözlerimiz, bacaklarımız ya da midemiz gibi farklı farklı işler yapan kısımlarımız varsa, spermlerin de değişik görevleri olan organelleri bulunur.
Örneğin spermin baş kısmında bulunan ve Akrozom adı verdiğimiz kese, yumurtaya yaklaşınca açılarak içindeki enzimleri dışarı bırakır. Bu enzimler de yumurtanın zarlarını eriterek, spermin içeri girmesini sağlar. Spermin kuyruğu ise hareket etmesine yarar. Eğer sperm yumurtaya yaklaşmışsa bu hareket koşarcasına hızlanır. Biz buna hiperaktivasyon diyoruz. İşte, gerek akrozom reaksiyonu gerekse hiperaktivasyon için enerji gerekir. Ancak enerji üretimi sırasında aşırı artan bazı metabolitler artık sperme yarar değil zarar vermeye başlar.
OKSİDATİF STRES NEDİR?
Böyle fazladan oluşan ve bizim serbest oksijen radikalleri (ROS) adını verdiğimiz enerji metabolitlerinin spermler için oluşturduğu tehlikeye Oksidatif Stres adı verilir.
OKSİDATİF STRES ARTIŞI VE DÜŞÜŞÜ NELERE YOL AÇAR?
Oksidatif stres sperm sağlığı için son derece önemlidir ve artmaması gerekir. Eğer artarsa spermin genetik makinesini bozarak ya çocuk olmasını önler ya da çocukta çeşitli bozukluklara yol açabilir. Vücudumuz oksidatif strese yol açan enerji metabolitlerini susturacak koruyucu bazı enzimler yapar (antioksidan enzimler). Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi bu zararlı enerji metabolitlerinin tamamen susturulması da tehlikelidir. Çünkü spermin işlevlerini yerine getirmesi için belli bir miktarda ortamda mevcut olmalı. İşte, bu metabolitlerin üretilmesi ile susturulması arasında çok hassas bir denge vardır. Bu denge bozulursa spermlerin sağlıklı çocuk yapma işlevleri de aksar.
NE EKSİK NE DE FAZLA
Sperm içinde enerji metabolitleri belli bir miktarda bulunmalı, ne eksik ne de fazla olmalıdır. Oysa çocuğu olmayan erkeklerin yarısına yakınının seminal sıvılarında oksijen metabolitleri aşırı artmış bulunur. Bunların koruyucu enzimlerinde de bir düşüklük vardır. Eğer bu dengenin bozulduğunu testlerle gösterebilirsek, daha sperme zarar vermeden zararlı etkilerini önlemek mümkün olabilir.
OKSİDATİF STRES TESTİ NASIL YAPILIR?
Zararlı metabolitler ile bunlardan koruyucu enzimler arasındaki denge, ORP ölçüm testi ile anlaşılabilir. ORP; oksidasyon redüksiyon potansiyeli anlamına gelir yani zararlı oksijen metabolitlerinin yaptığı oksidasyon ile bunların susturulması yani redüksiyonu gücünü ölçen testtir. Yapılan çalışmalar, sperm sayısı, hareketi ve morfolojisi ne kadar bozuksa, ORP’nin de o kadar arttığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla, infertil erkeklerde ORP ölçüm testi yapılarak spermlerde DNA bozukluğu yapacak bir tehdidin bulunup bulunmadığı ve şiddeti hakkında fikir edinebiliriz. Eğer böyle bir risk varsa, önceden tedavi edilerek ileride spermlerin bir zarar görmesi de önlenmiş olunur. Ayıca, sperm DNA hasarı yüksek olan bireylerde bunun nedenini de anlamış oluruz. Vereceğimiz tedavinin planını yaparken bu şiddetin derecesine bakarak ona göre ilaç seçilebilir.
ÇOCUK SAHİBİ OLAMAYAN ERKEKLER...
Netice olarak, çocuk sahibi olamayan erkeklerde ORP bakılarak oksidatif stres ölçümü yapılması, spermlere yönelik olası ya da mevcut bir tehlikenin varlığını ortaya çıkaran güvenilir bir testtir. Standart sperm tahlilinin yanı sıra yapılması önerilir. Özellikle sperm DNA hasarı yüksek erkeklerde tedavi planlaması bakımından faydalı olur.