Bugün Hepimiz Azeriyiz!
Tarih: 26 Şubat 1992.Yer: Azerbaycan Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı Kasabası.Meleklerin Hz. Âdem yaratılırken Allah'a yönelttikleri "Yeryüzünde kan dökecek, bozgunculuk yapacak insanı mı yaratacaksın?" sorusunu haklı çıkaran büyük bir soykırım yaşandı
Tarih: 26 Şubat 1992.
Yer: Azerbaycan Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı Kasabası.
Meleklerin Hz. Âdem yaratılırken Allah'a yönelttikleri "Yeryüzünde kan dökecek, bozgunculuk yapacak insanı mı yaratacaksın?" sorusunu haklı çıkaran büyük bir soykırım yaşandı bundan 21 yıl önce.
613 Azeri-Türk sivil, Ermeni askerlerince katledildi.
Aralarında 63 çocuk, 106 kadın, 70 yaşlı olduğu hâlde öldürüldüler.
3 tanesi canlı canlı yakılarak...
56 tanesi ölünceye dek işkence çektirilerek...
11 tane ceset tamamen tanınmaz hale getirilinceye dek...
155 kişinin akıbeti bilinmiyor...
İşkenceden geçirilenlerin sayısı 1275...
* * *
Hepsi bir gecede, birkaç saat içerisinde gerçekleşmişti.
Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde, birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği anlaşılmıştı.
Ermenistan'da yeni neticelenen seçimler sonucu tekrar cumhurbaşkanı seçilen Serj Sarkisyan, Hocalı katliamı esnasında Karabağ'da Ermeni güçlerine kumandanlık yapıyordu.
O kanlı gecede yaşanılanları sonradan şu sefil sözlerle anlatacaktı:
"Hocalı'dan önce, Azerbaycanlılar bizim şaka yaptığımızı sanıyordu, Ermenilerin sivil topluma karşı el kaldırmayacaklarını sanıyorlardı. Biz bunu kırmayı başardık. Ve olay işte bu."
* * *
Hocalı'da yaşanılanlar, Ermenistan açısından iki kat ahlaksız bir soykırımdır.
1915'te soykırıma uğradığını söyleyen bir halkın askerleri tarafından gerçekleştirildiği için.
Tıpkı Nazi'lerin soykırımına uğrayan Yahudilerin, yarım asra yakın bir süredir Filistin'de işlediği soykırım gibi...
Bir elinle geçmişte atalarının soykırıma uğradığı propagandasını yapacaksın, ama diğer elinle kendin soykırım işleyeceksin.
Bundan büyük ahlaksızlık olur mu?
* * *
Söz konusu olan müslümanların ve Türklerin uğradığı katliamlar olduğunda, birkaç namuslu ses dışında üç maymunu oynayan Batı basınının, Batılı aydınların ve Batı kamuoyunun, bilinçaltlarındaki tarihsel önyargıları ve ezberleri aşacak basirete henüz tam anlamıyla sahip olmadıklarını görüyoruz.
Türkiye aydınlarının da büyük çoğunluğu, benzeri hadiselerde, milliyetçi ve İslami renk vermekten ürktüklerinden olsa gerek, sessiz kalmaktadır.
Kimbilir, belki de bu katliamları mesele yapmanın, Nobel kariyerlerine pek bir katkısı olmayacağını hesap ediyorlardır!
Oysa gerçek aydın, gerçek entelektüel hesapla kitapla uğraşmaz.
Mazlumlar arasında taraf tutmaz.
Zalimler, kendi dünya görüşüne yakın düşüncelerde de olsa eleştirmekten, kınamaktan, karşı koymaktan çekinmez.
Aforoz edileceğini bilse de, kendi ideolojisinin "Papa"larına "Yanlış yapıyorsun!" demekten korkmaz.
Aksi halde sadece; insan hakları, özgürlük, demokrasi kavramlarını içselleştirmeden papağan misali tekrarlayan bir "aydıncık" olur.
* * *
İşte bu yüzden, eğer derdimiz hakikati savunmaksa, Hrant Dink katledildiği gün nasıl ki "Hepimiz Ermeni'ydik";
Bugün, ve her 26 Şubat, Hocalı'da soykırıma uğrayanlar için, Hepimiz Azeriyiz!
Her iki cümleyi birlikte söyleyebilmek, aslında "Hepimiz İnsanız" demek olduğu için...