Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de her 3 kişiden 1'inin obez olması ve obezite yaşının en fazla 18 yaş altı kişilerde görülmesiyle birlikte vatandaşlar obeziteye daha fazla dikkat etmeye başladı.
Abone olObezite hakkında halkı bilinçlendirmek için harekete geçen Kâğıthane Belediyesi, ‘Sağlıklı Nesil’ semineri düzenledi. Seminere konuşmacı olarak katılan Kâğıthane Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Gülsen Meral, anne sütü almayan çocuklarda obezite görülme riskinin daha fazla olduğuna dikkat çekerek, "İlk 6 ay muhakkak anne sütü verilmeli. Anne sütü alan çocuklarda gelecek yaşlarındaki obezite riski çok az oluyor" dedi.
Kâğıthane Belediyesi Nikâh Salonu'nda vatandaşların katışımıyla düzenlenen seminer sonrası açıklamada bulunan Dr. Gülsen Meral, anne sütünün önemine dikkat çekti. Anne sütüne yatkın olarak formüle sütlerin kullanılabileceğini ancak bir bebeğe mutlaka anne sütünün yeteceğini söyleyen Meral, "Eğer yetmiyorsa bunun altında yatan sebebi bulmak lazım. Anne sütü, annenin psikolojisine bağlı olarak azalabilir. Ancak annenin psikolojisini düzeltirsek anne sütü de buna bağlı olarak artacaktır. Annenin beynini, düşüncelerini ferahlatırsak anne sütü muhakkak çocuğa yetecektir. Annede bir hastalık olması durumunda en azından 6 aya kadar anne sütüne uygun formüle sütlerle çocuğu beslemek lazım. Eğer çocuk formüle sütle besleniyorsa, kalıcı kilo fazlalığı olmaması kilo kontrolüne çok daha fazla dikkat edilmelidir" diye konuştu.
“ÖNCE ANNE VE BABALARI EĞİTMEK LAZIM”
Obezitenin son yıllarda artış göstermesinin nedenlerini sıralayan Dr. Meral konuşmasına şöyle devam etti:
"Çocukların anne sütüyle beslenme oranının azalması ve annelerin beslenmede hata yapması obezite riskini artırdı. Alışverişlerimizde büyük marketlerin olması, cezbedici renklerdeki tatlandırıcılı ürünlerin çocukları kendine çekmesi ve anne babaların bu konuda yeteri kadar bilinçli olmamaları yüzünden çocuklarımız obez olmaya başladı. Obezitenin altında yatan bir sebep de psikolojik açlıktır. Aile içinde psikolojik açlığı biraz gidermek ve eskiye gitmek lazım. Ev içindeki beslenme çok önemli. Çalışma hayatı ve yoğun tempolu hayatla birlikte ev içi yiyeceklere değil, dışarıdaki yiyeceklere önem verilmeye başlandı. Bu da beraberinde obeziteyi getirdi. Anne babaları obezite hakkında eğitip, beslenmesini ve sporunu öğretebilirsek eğer çocuklarımızda ve okullarımızda bu sorunu engelleyebileceğimizi umuyorum. Erken beslenmeye önem vermek ve bununla beraber sporu takviye etmek lazım."
"REKLAMLARA DÜZENLEME GETİRİLMELİ"
Doğal yiyeceklerle beslenmeye dikkat ettiğini belirten 56 yaşındaki Elif Koç, "Torunlarımda sıkıntı var. Abim cubur yemeyi çok seviyorlar. Kızıma ‘Ben çalışan bir anne olarak size hazır yedirmedim. Sen de yedirme’ diye söylüyorum. Maalesef günümüzün gençleri biraz daha rahatlarına düşkünler midir yoksa çocuklar reklamların çok mu tesiri altında kalıyor bilmiyorum. Ama reklamlara düzenleme getirilmesi gerekiyor" dedi.
"DOKTORUMUZ ABUR CUBUR YEMEYİ YASAKLADI"
Torununun anne sütüyle beslendiğini ifade eden Refika Yaman, “Anne sütü bittikten sonra doğal beslemeye çalıştık. Yemediği yerlerde pekmez takviye ettik. Kemik suyu, et suyu, tarhana çorbası, baklagiller ve sebzelerle beslemeye çalıştık. Abur cubur yiyor ama doktoru yasakladı, biz de yedirmemeye çalışıyoruz. Çocukları doğal şeyler beslenmek en iyisidir” dedi.
"36 BEDENDEN 46 BEDENE ÇIKTIM"
Gece gündüz yemek yeme isteği duyduğunu belirten 58 yaşındaki bankacı Meryem Çolak ise insanlara bol yürüyüş yapmalarını tavsiye ederek, “Gece saat 12:00'da beyaz ekmeğin içerisine bir şeyler doldurup yiyordum. 36 bedenden 46 bedene çıktım. Doktora gittiğimde bu durumun vücudumda şeker yükselmesine ve aşırı kiloya yol açtığını öğrendim” şeklinde konuştu.