BIST 9.693
DOLAR 32,59
EURO 34,79
ALTIN 2.509,30

Aliya'yı dinleyin.. Afrin'e bakın!..

Bugün bazıları 'Neden Afrin deyiz' diye soruyor ya!.. Bosna'nın unutulmaz bilge kralı Aliya'nın Türklere hitaben yazdığı mektubu okuyun neden Afrin'de olduğumuzuda anlayın..

Dünya tarihinin derin sayfaları, unutulmaz liderlere ait öyle belgelerle, öyle mektuplarla, öyle açıklamalarla doludur ve aralarında öyleleri vardır ki Türk milleti için adeta “DERS” niteliğindedir…

Asla eskimez…

Asla unutulmaz…

Yol haritasıdır…

Hiç değişmeyen manzumelerdir...

İşte onlardan biri  Bosna'da yazılmıştır....

Yazan ise Bosna’nın tarihini yazan unutulmaz Cumhurbaşkanı 'Bilge kral' Aliya İzzetbegoviç’tir...

Çünkü  Aliya biziz!..

Türk milleti olarak onu unutmak, hayırla yad etmemek mümkün mü?

İzzetbegoviç’in hiç eskimeyen, her gün güncellenen  “Unutma! Türk’ün evladı,sen var olmak zorundasın!” adlı mektubunu bazı okurlarımız bilebilir…

Ama bilmeyenlere sunmak, bilenlere de hatırlatmak gerek…

Hele hele içinde bulunduğumuz dönemde…

                                        ***

Merhaba efendim…

Ben Aliya…

Aliya İzzetbegoviç…

Bosna Hersek’in Cumhurbaşkanıyım

Sizi Devlet-i Aliyye’nin en güzel şehirlerinden birinde, Bosna Sarayı’ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna’dan selamlıyorum.

Bu kısacık sohbetimizde parçası olduğumuz Avrupa’dan, Avrupa’nın ve Batı’nın aslında ne olduğuna dair bazı tecrübelerimden bahsetmek istiyorum..

Unutma, Türk’ün evladı!

Sömürgeciler bütün ilkeleri kendi menfaatleri için koyuyorlar ve kendi çıkarlarını korumak için denklem kuruyorlar…

Onların demokrasi dedikleri, hürriyet dedikleri, aidiyet dedikleri, barış ve hoşgörü dedikleri ilkeler, Saraybosna’da, Srebrenitsa’da, Mostar’da toprağın altına gömüldü.

Hem de çok acı hatıralarla…

Biz, kendi çocuklarımız en azından tebessüm edebilsinler diye yaşadıklarımızı yeni nesillere anlatmıyoruz, anlatmayacağız…

Ama sen bizim yaşadıklarımızı sakın unutma!

Onlar askerleriyle, basın ve medyasıyla, kurumlarıyla çok güçlüler…

Onların güçlerinden değil, ikiyüzlü olmalarından kork…

Biz senin kardeşin olduğumuz için öldürüldük, boğazlandık, tecavüze uğradık…

Senin hafızana sahip olduğumuz için toplu mezarlara gömüldük, yok edildik…

Türk’ün evladı;

Bizim korumaya çalıştığımız sancak, Yemen’de, Çanakkale’de Filistin’de, Kırım’da, Açe’de, Türkistan’da korunmak istenen sancaktı

O ne bir dinin, ne bir ırkın, ne bir dilin, ne bir mezhebin sancağıydı…

İnsanlığın tek başına insan olmanın temsiliydi..

Sömürgecilerin karşısında sakın yere düşme…

Biz, Çanakkale’den sonra direnişi devam ettiren nesiliz…

Sen, direnişin değil, dirilişin nesli olacaksın…

Korumak için değil, düzen kurmak için çalışacaksın…

Sen varsan biz olacağız…

Sen ayaktaysan biz yaşayacağız…

Ama unutma!

Sömürgeciler seni tamamen Asya’ya sürmek için planlarını adım adım işletecekler…

Bir gün sıra sana da gelecek…

Seni yok etmek için bin yıldır hazırlananlar, bir gün bile durmadan çalışıyorlar…

Sen Türksün!

Bir ırk, bir din, bir mezhep değilsin, olamazsın…

Batı, Haçlı seferlerini düzenlerken Araplara Arap demiyordu, Türk diyordu…

Çanakkale’de Kürtleri boğazlarken onlara Kürt demiyordu, Türk diyordu…

Ne zaman ki onların çıkarları için devletlere ihtiyaç duyuldu, Arap’a Arap demeye başladı…

Seni ondan, onu senden ayırdı…

Bugün de Kürt’ü senden, seni Kürt’ten ayırmak için gece gündüz çalışıyor

Türk’ün evladı!

Biz Boşnak’ız ama Türk’üz de…

Sen de kalbimde taşıdığım acıyı taşıdığın kadar Boşnaksın…

Utanacak tarihimiz, saklayacak hafızamız yok…

Sırp’a karşı sorumlu olduğumuz için değil, yasayla zorunlu kılındığı için değil, kimimiz dinimiz, kimimiz milletimiz, kimimiz kitabımız, kimimiz ahlakımız sebebiyle vicdan sahibi olduk…

Birileri öyle istediği için değil, vicdan bunu tarif ettiği için hiçbir milletin diline, dinine, mezhebine karışmadık…

Mezarlarını çiğnemedik, ibadethanelerini yıkmadık, kadınlarına tecavüz etmedik, bebeklerini boğazlamadık.

Sen var olmak zorundasın…

Bu yüzden bir ve beraber olmak zorundasın…

Sömürgecilerin tezgahıyla saflara ayrışmamalısın…

Türk’ün evladı;

Bizi, onların bize yaptıklarını ve sorumluluğunu sakın unutma!

                                         ***

İşte  Aliya İzzetbegoviç’in unutulmayan, tarihe not düşen  Türk milletinin her ferdinin kalbinin en güzel yerinde saklayıp görev düştüğünde görevini yerine getirmekten kaçınmayacağı mektubu böyle…

Ne diyor..

'Sen varsan biz olacağız'

Türk milleti için bundan  şerefli bir görev olabilir  mi?

Fazla söze gerek var mı?

Alın size ferman…

Alın size  biz Türklerin üzerimizdeki  sadece kendi vatanımız için değil dünyadaki bütün mazlum üzerindeki sorumluluğu…

Hani bugün bazıları diyor ya ‘Neden Afrindeyiz’ diye..

Bosna’nın Bilge kralı Aliya İzzetbegoviç ne diyor;

‘Unutma! Türk’ün evladı’

Sen var olmak zorundasın!

Bugün  Türkiye Cumhuriyeti Devletinin,Cumhurbaşkanının,Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin'de  sınırlarımızı korumak için verdiği mücadelenin kapsama alanının  Bosna'da yükselen İzzetbegoviç'in unutulmayan o mektubunun güncellenmesidir...

İşte  unutulmaz Bosna'nın Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in mektubu ndaki ifadeler  bugünde geçerliliğini koruyarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kulaklarında çınlamaktadır...

Bosna'da biziz...

Kerkük'de biziz...

Filistin'de biziz...

Afrin'de biziz...

UNUTAMAZSINIZ...

VAR OLMAK ZORUNDAYIZ!..

 

Allah rahmet eylesin...

Nurlar içinde yatsın...

Mekanı cennet olsun...